Dünya, 2020 Yılında Gücünün %26’sını Yenilenebilir Enerjiden Alma Yolunda İlerliyor

0

#gezegenhedefleri

Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının günden güne daha ucuz ve daha verimli olduğu apaçık ortada, ve sonuç olarak, dünya genelinde bu teknolojileri kucaklamaya başlayan ülkelerin sayısı artıyor. Aslında şu anda, yenilenebilir enerji kapasitesi her yıl kömür, doğal gaz ve petrolün birleşiminden daha fazla artıyor ve bu gerçekten harika bir olay.

Daha iyi olan ise, Uluslararası Enerji Kuruluşu (IEA) tarafından yayınlanan yeni bir bildirinin, bu gidişatın yakın zamanda yavaşlamayacak olduğunu öne sürmesi. Yapılan çalışma, gelecek beş yıl boyunca küresel ekonomideki yansımalar, enerji pazarı ve fosil yakıt fiyatlarını hesaba katarak gezegenin kendi enerjisinin yüzde 26’sını (çeyrekten daha fazla!) 2020 yılı itibariyle yenilenebilir kaynaklardan elde edeceğini tahmin ediyor.

Şu anda gezegen, enerjisinin yaklaşık yüzde 22’sini büyük ölçüde güneşten olmak üzere su ve rüzgar enerjisi gibi temiz kaynaklardan alıyor. Bu yüzden sadece bir çeyreğin ötesine ulaşmak, genel anlamda bakacak olursak çok büyük bir sıçrama sayılmaz, fakat IEA bunu “çok kısıtlı bir zaman miktarında olağanüstü değişim” olarak adlandırıyor. Ve bu durum başka hiçbir şey için olmasa bile, dünya çapında yenilenebilir enerji kullanımına yapılan teşviklerin işe yaradığını kanıtlıyor.

Yapılan tahmin, bu onyılın sonunda dünyanın yenilenebilir enerji kapasitesine 700 gigawatt (bir milyar watt) ekleyeceği varsayımına dayanıyor. IEA bunu değerlendirirken şuna dikkat çekiyor: “2020 yılı itibariyle, yenilenebilir enerjiden elde edilen küresel elektrik üretimi, bugün Çin, Hindistan ve Brezilya’nın talep ettiği toplam elektrikten daha yüksek olacak.” Bu enerji miktarı ayrıca Japonya’nın tamamına iki kez güç sağlamaya yeter.

Kuruluş, geçen onyıl boyunca yaşanan süreçler üzerinde çalışmasının ardından, halihazırda tasarlanan yenilenebilir enerji tesisi kurulumlarının yanında gelecekteki beklentileri yakından gözledikten sonra bu rakamlara ulaştı.

Eğer merak ediyorsanız diye söyleyelim, IEA tedbirli olmasıyla bilinen bir kuruluştur, bu yüzden bu tahminlerin abartılı olması bir hayli olasılık dışıdır (1973 petrol krizinden sonra hükümetlere bağımsız olarak tavsiye sunmak için kurulmuştur).

Yeni yenilenebilir enerji, dünyanın üretim kapasitesine yapılacak tüm yeni eklentilerin üçte ikisinden fazlasını oluşturacak, bu da fosil yakıtların nihayet yavaş yavaş sona eriyor olduğu anlamına geliyor.

Yenilenebilir enerjiye yetişmekte geç kalmasıyla adı çıkan ABD bile tehlikeyi sezdi. Motherboard‘ın yazdığına göre, ABD’de beş sene önce çalışan kömür tesislerinin (termik santrallerin) yüzde 40’ı şimdi kapalı halde. Ayrıca İsveç gibi ülkeler, fosil yakıtları tamamen terk etmeye doğru gidiyorlar.

Fakat ilerlemeye rağmen, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmadan önce hâlâ gidilmesi gereken uzun bir yol var. Enerji ihtiyaçlarımızın çeyreğini yenilenebilirlerden elde etmek harikadır fakat bu hâlâ elektriğimizin yüzde 75’inin fosil yakıtlarını yakmaktan geleceği ve CO2 yayılacağı anlamına geliyor.

Bilim insanları, eğer dünya genelinde büyük politika değişiklikleri yaparsak 2050 yılı itibariyle yenilenebilir enerjiye yüzde 100’e yakın oranda geçebilecek teknoloji ve potansiyele sahip olduğumuzu gösterdiler. Fakat IEA izdüşümlerinin gösterdiği gibi, yenilenebilir kapasitemiz hızla artıyor olsa bile, bu hedefe ulaşmak için henüz yeteri kadar hızlı büyümüyor.

IEA başkanı Fatih Birol, bir basın toplantısında şöyle söylüyor: “Yenilenebilir enerji kaynakları, küresel güç tedariği büyümesinde çok önemli bir liderliği elinde bulunduruyor, fakat bundan memnun olacak zamanımız yok. Eğer bu teknolojiler tam potensiyellerine ulaşacaklarsa, hükümetler yenilenebilir enerji kaynakları üzerindeki soru işaretlerini ortadan kaldırmalılar ve enerji düzenimizi daha güvenli, sürdürülebilir bir yola koymalılar.”

Buna daha fazla katılamazdık.

 

 

ScienceAlert

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz