2024’te Havacılık Alanında Çığır Açan 5 Yenilik

0
2024 yılında havacılıkta yeni irtifalara ulaştık. Fotoğraf: NASA

Jüpiter’e yolculuktan, tarihteki ilk özel uzay yürüyüşüne.

Devlet desteği olmadan uzay yürüyüşü yapan ilk özel astronotlar, Jüpiter’in yörüngesinde yaşamın bileşenlerini aramak üzere fırlatılan bir uzay aracı, süpersonik hava yolculuğunun geri dönme ihtimalini gösteren süpersonik bir uçak, hidrojen ve elektrik ile çalışıp dikey kalkış yapabilen bir hava taksisi, roket ve uçağı bir araya getiren roketli bir uçak…

Geçtiğimiz yıl havacılıkta o kadar heyecan verici gelişmeler oldu ki finale kalan beş tanesini seçerken zorlandık. Sürdürülebilir ve yeşil havacılıktan, kamu ve özel uzay buluşlarındaki genel artışa kadar 2024, uçuş teknolojisinin geleceği için bir dönüm noktası oldu. Fakat en büyük çığır açan yenilikler hidrojenli bir uçan taksi, dış uzaya ulaşabilen bir roket uçak, uzay araçlarının dışına çıkan özel astronotlar, süpersonik hava yolculuğunun dönüş ihtimali ve asteroit kuşağının ötesinde hayat bulmak için fırlatılan bir görev şeklinde vücut buldu.

Büyük Ödül

Joby’den hidrojenli elektrikli VTOL hava taksisi: Boston’tan Vaşington’a hiç havaalanına konmadan ve salınımsız uçuş

Fotoğraf: Joby Havacılık

Karbon salınımlarının olumsuz etkileri ve güvenlik kontrolü sıralarında beklemenin baş ağrısı arasında, uçmak genelde değmeyecek kadar zahmetliymiş gibi geliyor. Fakat Joby Havacılık’ın hidrojen enerjili hava taksisi, derin (ve temiz) bir nefes almamızı sağlayabilir. Geleneksel pilleri son teknoloji sıvı hidrojen yakıt sistemiyle değiştiren Joby, dikey kalkabilen elektrikli hava aracının menzilini fazlasıyla güçlendirdi. Araç, pil gücüyle yaklaşık 241 kilometre gidiyordu. Firma bunu kanıtlamak için Temmuz ayında 850 kilometrelik bir test uçuşu gerçekleştirdi ve yakında bölgesel yolculuğu yeniden tanımlayabilecek bir şeyi gösterdi. ABD Federal Havacılık İdaresi de Ekim ayında sanki sözleşmişçesine, 1940’larda ortaya çıkan helikopterden sonraki ilk sivil hava aracı sınıfını takdim etti ve hava taksilerinin gündelik yaşamlarımızda helikopterler kadar yaygın olma potansiyelinin yolunu açtı.

Dawn Havacılık’tan Mk-II Aurora roketli uçak: Hızla yeniden kullanılabilen uzay aracı

Fotoğraf: Dawn Havacılık

Uzayın özelleştirilmesinin önündeki en büyük zorluklardan biri de halen nispeten yüksek olan fırlatma maliyetleri. Dawn Havacılık’ın Mk-II Aurora aracı ise roket güçlü performansla bir uçağın operasyonel esnekliğini birleştirerek bu soruna çözüm sunuyor. Halen test aşamasında bulunsa da Aurora, hızlı şekilde yeniden kullanılabilirliği göstermek için tasarlanmış ve böylelikle bir günde birden fazla uçuşu tamamlayabiliyor. Bu durum, özel uzayı özel havacılık kadar ulaşılabilir ve verimli yapmaya doğru atılan önemli bir adım. Aurora’nın yenilikçi tasarımı, özel hava yolu gerektirmeden standart pistlerden kalkmasına olanak sağlıyor ve böylelikle onu, aralarında atmosfer araştırmaları, Dünya gözlemi ve yerçekimsiz ortam deneylerinin de içinde bulunduğu uygulamalar bakımından ideal hale getiriyor. Bir teknoloji tanıtımcısı olarak geliştirme için de bir temel görevi görüyor. Belki günün birinde pist tabanlı uçuşlar için gökyüzünün artık bir sınır olmadığını gösterir.

SpaceX’ten Polaris Dawn uzay yürüyüşü: Özel astronotların ilk araç dışı faaliyeti

Fotoğraf: Polaris Programı

Sıcak uzay aracınızdan dışarıya, uzayın uçsuz bucaksız bilinmezliğine adım attığınızı düşünün; hiçbir devlet organı elinizi tutmuyor, sadece siz, mürettebatınız ve sonsuz uzay var. İşte Polaris Dawn mürettebatının 12 Eylül’de şimdiye kadar gerçekleştirilen ilk özel uzay yürüyüşünde başardığı şey de tam olarak buydu. Devletin gözetiminin olağan güvenlik ağı olmadan uzayın boşluğuna atılan Polaris Dawn görevi, uzayın sadece devletlerin oyun alanı olmadığı bir geleceğe kapı açtı. Uzay özel girişimler için de erişilebilir bir yer. Günün birinde ise sıradan maceraperestler için de erişilebilir olabilir. Polaris Dawn uzay yürüyüşü, SpaceX’in yeni EVA (araç dışı faaliyet) kostümlerini de test ederek özel şirketlerin, insanların dış uzayda hayatta kalması için gereken teknolojiyi geliştirip uygulayabileceğini gösterdi.

NASA ve Lockheed Martin’den X-59 Sessiz Süpersonik Taşıma: Süpersonik hava yolculuğuna dönüş

Fotoğraf: NASA

NASA’nın Quesst Görevi, X-59 süpersonik uçağıyla ses patlaması olmayan süpersonik yolculuğu gerçeğe dönüştürmeye çalışıyor. Concorde gibi geleneksel süpersonik uçaklar, yeri sarsan ve kara üzerinde uçma kabiliyetlerini kısıtlayan ses patlamalarıyla biliniyor. Ocak ayında görücüye çıkan X-59 ise bu patlamayı bertaraf ederek, süper aerodinamik bir gövde ve gelişmiş aerodinamik özellikler yardımıyla onu yumuşak bir “gümbürtü” ile değiştirmek üzere tasarlanmış. X-59 eğer başarılı olursa, kalabalık bölgeler üzerinde süpersonik yolcu uçuşların yeniden başlamasına yol açabilir ve insanları rahatsız etmeden yolculuk sürelerini çarpıcı biçimde kısaltabilir. 2025 yılında yapılacak test uçuşlarıyla güvenliğin temin edilmesinden sonra NASA, X-59’u ABD’deki çeşitli şehirlerin üzerinden uçurmayı ve halktan geribildirim toplayarak, şu an kara üzerinden süpersonik uçuş yapılmasını yasaklayan havacılık düzenlemelerinin yeniden yazılmasına yardımcı olmayı planlıyor.

NASA’dan Europa Clipper: Jüpiter’in yörüngesinde yaşamın bileşenlerini aramak

Canlandırma: NASA

Henüz Ekim ayında fırlatılan Europa Clipper, NASA’nın en yeni araştırma aracı. Araç, Güneş sisteminin en ilgi çekici gizemlerinden birini araştırmaya koyuldu: Jüpiter’in buzlu uydusu Europa, yaşamı destekleyecek bileşenlere sahip mi? Europa’nın, donmuş kabuğunun altında devasa, tuzlu bir okyanus barındırdığı düşünülüyor; yani bildiğimiz şekliyle yaşam için uygun bir ortamı. Clipper burada devreye giriyor: Cihaz, suyun kanıtını veya yaşamın olası işaretlerini tespit etmek üzere son teknoloji cihazlarla donatılmış. Uzay aracı 2031 yılında Europa’ya vardığında pek çok kez yakın geçiş yapacak ve uydunun yüzeyinin detaylı görüntülerini yakalayarak, buzlu kabuğundaki çatlaklardan püskürdüğü düşünülen su buharı bulutlarını analiz edecek. Clipper, Europa’nın yüzeyinin altında ne olabileceğini araştırarak, Europa’ya dair bildiklerimizi yeniden tanımlayabilir ve gelecekteki görevlere rehberlik edebilir.

Yazar: Popular Science Ekibi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz