Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) ve NASA’nın yayımladığı raporlara göre, 2016 dünya genelinde kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. 2016 yılındaki sıcaklık artışları, daha önce büyük bir farkla rekor kıran 2014’ten ve 2015’ten sonra, bu nispeten sıcak olan çağda açık ara rekor kırdı. Eğer iklim yerine müzik listelerinden bahsediyor olsaydık, bunun bir trend olduğunu söyleyebilirdik.
NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nün yöneticisi Gavin Schmidt, “Bu, yeni bir ısı rekoru oluşturmak için yaptığımız analizde üst üste üçüncü yıl,” diye konuştu. “Bu daha önce sadece bir kere, 1939 ile 1941 arasında gerçekleşti.” Ne yazık ki, bu yıllar artık Dünya’nın en sıcak 30 yılı arasına dahi giremiyorlar.
Kaydedilen en sıcak 12 yıldan 11 tanesi, 2000’den sonra kaydedildi. 1979 yılından sonra doğmuş olmanız, normal sıcaklıklar gözlenen bir yıl yaşamadığınız anlamına geliyor.
NOAA’ya göre, 2016’da küresel toprak ve okyanus yüzeyleri boyunca ortalama sıcaklık 14,83˚C oldu. 20. yüzyılın sıcaklık ortalamasından 0,94˚C daha sıcak. NASA’nın analizleri, Kuzey Kutup Bölgesi’nin dünyanın diğer bölgelerine oranla 2 ila 3 kat hızlı ısındığını gösterdi. Her sene düzenlenen ve köpeklerin kar ve buz üzerinde kızak çektikleri, Iditarod köpek yarışında, organizatörlerin Alaska’daki yarışa trenle kar taşıtması çok da şaşırtıcı olmadı. 2015’te sıcak hava, yarışın başlangıcını kuzeyden Willow’a, Alaska’dan Nome’a çekti. Bu yer değişikliği yarışın 44 yıllık tarihinde yalnızca iki defa oldu. Diğer yer değiştirme olayı, yine sıcak hava nedeniyle, 2003’te olmuştu.
Kuzey Kutup Bölgesi’nin daha güneyinde, Amerika Birleşik Devleti’nin kuzeydoğusu yazın sıcak hava dalgaları ile yüzleşti. Ama Montgomery, Alabama, Shreveport, Louisiana, Atlanta ve Georgia gibi güney eyaletleri en yüksek rekorları kırdı. Bilim insanları iklim değişikliği devam ettikçe güneydoğuda sıcaklıkların giderek artacağını öngörüyorlar.
Dünya yine kayıtlara geçen en sıcak yılı yaşadı. 2016, en yüksek yüzey sıcaklığı rekoruna ulaşan üs üste üçüncü yıl. Bu onyıllardır süren bir artış. NASA bilim insanları, Dünya’nın değişen iklimini daha iyi anlamak için küresel sıcaklık değişimlerini takip ediyor.
La Nina yılları daha soğuk olmaya eğilimliyken El Nino yılları daha sıcak olmaya eğilimlidir. Geçen yıl El Nino yılı olmasına rağmen, sıcaklık daha da kötüye giderek yükseldi. Ancak Schmidt, El Nino yılının, tıpkı çığlık atan bebeğe mikrofon takmak gibi, sadece ısınma sinyallerinin görülmesini artırdığını, ısınma grafiği vermediği uyarısında bulunuyor.
Schmidt, “El Nino’nun yıllık ortalama sıcaklıklarına olan etkisini istatistiksel olarak deneyebilir ve etkileri kaldırabilirsiniz.” diye belirtti. NASA bir diğer El Nino yılı olan 2015’te El Nino yılı olmanın etkileri olan yaklaşık 12˚C’lik sıcaklık artışını tespit etti. Schmidt “2016 için çağdaş trent olan küresel ısınma sıcaklık artışı sinyallerine %90 katkıda bulunurken El Nino yılı olması %10 katkıda bulunuyor.” diye ekliyor. “Sera etkisinden dolayı bu rekorları görüyoruz.”
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Küresel Değişim Bilim ve Politikası Ortak Programı eş başkanı John Reilly “Bence yekilileri iklim değişimine karşı yaratabilecekleri değişimle ilgili eğiten iklim toplumlarında bu gibi olaylar büyük sürpriz değil.” diye konuştu. “Sıcaklık ortalamasını ayda bir inceliyoruz ve üç ya da dört ay önce bile başka rekor ya da rekor yılı yakalamak üzere olduğumuz belliydi.”
Kötü görünen bu olayın, iklim değişikliğinin bir aldatmaca olduğuna inananların ileri sürdüğü küresel ısınmanın yavaşladığı düşüncesini çürütmek gibi iyi sonuçların öncüsü olma ihtimali var. El Nino verilerinin başlangıç noktası olarak kullanılması, iklim değişikliğini inkâr edenlerin bu düşünceyi benimsemesine yardımcı oldu. Çünkü bilim karşıtı olan topluluklar, rekor kırılan yılları gerçekten ortalama sıcaklığa sahip yıllar yerine diğer El Nino yılları ile kıyaslayarak ısınmanın etkilerini olduğundan daha az etkili gösterebiliyorlar.
Fakat NOAA, yıl sonuna doğru soğutması beklenen bir La Nina yılına rağmen 2016 yılının küresel kayıtlarda en sıcak üçüncü Aralık ile sona erdiğini belirtti. Ve El Nino yıllarını birbiriyle karşılaştırdığımızda bile El Nino yıllarının giderek ısındığını görebiliyoruz.
NOAA’nın Ulusal Çevre Bilgi Merkezi’nden İzleme Şube Müdürlüğü şefi Derek Arndt “El Nino yıllarının giderek ısındığını görebiliriz. Bunun yanında, La Nina ve normal periyotlu yıllar da giderek ısınıyorlar.”
Peki neden bu ölçümlerin kendi içinde tutarsızlıkları var? Örneğin, NASA’nın verileri, NOAA’nın verilerine göre 2016’nın biraz daha sıcak olduğunu gösteriyor. Tutarsızlıklar, NOAA Kuzey Kutup Bölgesi gibi nispeten izole bir bölgeden alınan yetersiz veri ölçümlerine dayanırken, NASA ısınmayı tahmin etmek için bölgeye ilişkin çok miktar veri toplayıp bu verilere dayanarak sonuca ulaşmasından kaynaklanıyor. Ancak her iki veri de aynı iki nokta üzerinde duruyor: Yeryüzü ısınıyor ve 2016 kayıtlara göre tüm zamanların en sıcak yılı oldu.
Reilly, “Eğer sinema salonunda bir kişi sol taraftan yanık kokusu aldığını söylese, bir diğer kişi de sağ taraftan aynı kokuyu aldıklarını söylese, orada ateş olmadığına inandığını söyler misiniz?” diyor.
NASA 2017 yılının, çok olmasa bile, 2016’dan daha soğuk olacağını tahmin ediyor. Schmidt, “Yine de 2017’nin ölçtüğümüz en sıcak beş yıl içinde olacağından oldukça eminim.” diye konuştu.
Çeviren: Gökçe Öztürk