Satürn’ün Uydusu ‘Yaşamı Destekleyebilir’

0

Örneklemek kolay: Enceladus’un güney kutbundan sular fışkırıyor.

Satürn’ün buz kabuklu uydusu Enceladus, şu an Dünya’nın ötesindeki yaşamı aramak için gidilmesi gereken en iyi tek yer olabilir.

Bu değerlendirme, Cassini keşif aracının 500 km çapındaki gezegende yaptığı yeni gözlemlerin hemen ardından geldi.

Araç, uzaya fışkırtılan yüzey altı bir okyanusun suları içinden geçip örnek topladı.

Cassini’nin yaptığı kimyasal çözümlemeler, Enceladus deniz yüzeyinin sıcak sıvı ağızlara sahip olduğunu güçlü bir şekilde öne sürüyor; bu ağızların Dünya üzerinde yaşamla dolu olduğu biliniyor.

Açık konuşmak gerekirse: bu gibi hidrotermal yapıların mevcut olması, küçük uydu üzerinde canlıların mevcut olduğunun garantisi değil; uydunun ortamı buna rağmen kısır olabilir. Fakat yeni sonuçlar, bu gezegene daha gelişmiş aletler ile geri dönme konusunda zorlayıcı bir sebep oluşturuyor; bu teknolojiler, çıkarılan suyu yeniden örnekleyerek, biyolojinin de rol aldığı kesin kanıtlar elde edebilir.

Cassini bilim insanı ve Teksas San Antonio’daki Güneybatı Araştırma Kurumu’ndan Dr Hunter Waite şöyle söylüyor: “Enceladus’un iç okyanusunun yaşam barındırabilir nitelikten olduğundan lanet şekilde eminiz ve geri gidip daha fazla araştırma yapmamız gerekiyor.”

BBC News’a şöyle konuşuyor: “Eğer orada yaşam yoksa, neden olmasın ki? Ve eğer varsa, daha iyi. Fakat soruyu kesinlikle sormak istiyorsunuz çünkü koşullar göz önüne alındığında bu neredeyse orada yaşam olmaması kadar ilginç bir şey.”

Dünya’da, ağızlarda bulunan mikroplar, daha karmaşık olan bir miktar canlıyı destekliyor

Enceladus’taki yüzey altı okyanusun, pek çok kilometre derinlikte olduğu ve uydunun muazzam Satürn gezegeninden aldığı sürekli kütleçekimsel baskıyla oluşan ısı ile sıvı halde kaldığı düşünülüyor.

Cassini zaten bu hacimli sıvının, ayrıca su jetlerinde de tespit edilmiş olan tuz ve silis türlerindeki kaya yataklarıyla temas halinde olduğunu saptamıştı.

Ancak bilim insanları, Dünya’da görülen özellikle etkileşimli bir sürecin, serpantinleşme adı verilen uzak boşlukta gerçekleşip gerçekleşmediğini bilmek istiyordu.

Gezegenimizde okyanus ortasında bulunan yükseltilerde deniz suyu, demir ve magnezyum bakımından zengin olan ve yukarı doğru yükselen sıcak kayalıklardan geçer ve onlarla etkileşime girer. Bu kayalıklarda bulunan mineraller, H2O moleküllerini kendi kristal yapılarına kattıkça, hidrojen bırakırlar; bu yan ürün, bazı mikroplar tarafından kendi metabolizmalarını çalıştırmak amacıyla bir enerji kaynağı olarak kullanılabilir.

Bu, Cassini’nin artık onayladığı ve Enceladus’un bulutlarında bulunan moleküler hidrojenin kesin işareti niteliğinde.

ABD uzay dairesinde (Nasa) bir astrobiyolog olan Dr Chris McKay şöyle açıklıyor: “Eğer bir mikro organizma olsaydınız, hidrojen sizin için şeker gibi olurdu; sizin en sevdiğiniz yiyecek olurdu. Enerji bakımından çok iyidir; mikro organizmaları muhteşem şekilde destekleyebilir. Hidrojen bulmak, özellikle büyük bir artıdır; yaşam barındırma konusunda kekin üstündeki şeker kaplaması gibidir, hem de çok lezzetli olanından.”

Dr McKay’ın tanımladığı mikrop türleri metanojen olarak adlandırılıyor çünkü hidrojen ile karbon dioksidi tepkimeye soktuklarında, metan üretiyorlar.

Cassini görevine önderlik eden Nasa, araştırma aracı uydunun su jetleri içinden 2015 yılının Ekim ayında son kez uçtuktan birkaç ay sonra hidrojen duyurusu yapacaktı. Fakat daire bunu erteledi.

Endişelerden birisi, uydudaki İyon ve Nötr Kütle Spektometresi’nin, eğer su belirli bir şekilde araca girerse kendi içinde moleküler hidrojen oluşturabilecek olmasıydı.

Dr Waite’nin grubu, hidrojen sinyalinin jetlere özgü olduğundan ve INMS’nin işleyişinden kaynaklanmadığından emin olmak amacıyla bir yıl boyunca verileri çözümledi. Üstelik, serpantinleşmenin muhtemelen sinyal için en iyi açıklama olmasına rağmen, gazı aynı ilkel (göktaşsal) kayanın ısınmasından üretmek de mümkün.

Cassini görevi sona yaklaşıyor. Satürn’ün çevresinde dönerek 12 yıl geçiren aracın artık yakıtı azaldı ve Eylül ayında, Enceladus ile gelecekteki bir tarihte çarpışamayacağından ve ona bulaşma yapamayacağından emin olunması için halkalı gezegenin atmosferine atılacak.

1990’larda Galileo uzay aracı tarafından çekilen Europa görüntüsü. Europa, kırık buz kabuğunun altında geniş, tuzlu bir okyanus barındırıyor

 

Araştırma aracının aletleri görkemli olsa da, parlak beyaz uyduda asla doğrudan bir hayat tespiti yapmak için tasarlanmamışlardı. Bu durum, tamamen yeni bir spektrometre sınıfı gerektirecek. Bunları 2026’da uçurmak için bir teklif hazırlanıyor.

Nasa, Jüpiter’in okyanuslu bir uydusu olan Europa için yapılacak bir göreve halihazırda yeşil ışık yaktı. Çok muhtemel, serpantinleşmesi de devam ediyor. Fakat buz kabuğu çok fazla kalın ve uzaya çok ufak miktarda su çıkıyor olabilir.

Enceladus’un cazibesi, sahip olduğu gayzer ağı tarafından uzaya aktarılan maddeler sebebiyle yüzey altında çalışma yapma kolaylığı. Bir araştırma aracı, araştırma yapmak için sadece salınan maddeden geçmeye ihtiyaç duyuyor.

İngiltere’li Cassini bilin insanı Dr Andrew Coates şu yorumu yapıyor: “Cassini görevi, Güneş Sistemi’ndeki herhangi bir yerde yaşam arayışı bakımından Enceladus’u gerçekten öne çekti. İlk üçün artık neredeyse eşit olduğunu söylerim. Koşulların şu an olduğundan çok farklı olduğu 3.8 milyar yıl önce yaşama sahip olmuş olabilen Mars var. Yüzey altı okyanusu bulunan Europa var; ve şimdi Enceladus var. Bu üçü, yaşam için doğru şartlara sahip olabilir veya önceden sahipti.”

Dr Waite şöyle ekliyor: “Yaşam için sıvı suya, organik maddelere ve diğer CHNOPS (karbon, hidrojen, nitrojen, oksijen, fosfor, sülfür) elementlerine ihtiyacınız var. Tamam, Enceladus’ta henüz fosfor ve sülfürü ölçmedik. Fakat aynı zamanda bir tür metabolik enerji kaynağına ihtiyacınız var ve yeni Cassini sonuçları, bu bakımdan önemli bir katkı niteliğinde.”

Dr Waite’nin grubunun yaptığı çalışmayı açıklayan bir tez, Science bülteninde yayınlandı.

Cassini araştırma aracı, kendini Satürn’ün atmosferine atarak görevini sonlandıracak.

 

 

 

 

BBC

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz