Anki’nin şirin Cozmo robotu herkes tarafından programlanabilir.
Piyasadaki birçok oyuncak, hızla değişen iş piyasasında rekabet etmeleri gereken yeni nesil programcılara ve mühendislere bir temel oluşturmayı taahhüt ediyor. Çocuklara yönelik kodlama ürünlerinde hatırı sayılır bir yere sahip olan Anki’nin robotu Cozmo’ya eklenen son güncelleme, genç kodlayıcılara yüz tanıma gibi karmaşık makine özelliklerine giriş yapma şansı sunuyor.
İnsanlarla duygusal bir bağlantı kurması için tasarlanan ve Wall-E’ye benzeyen bu sevimli robot geçen sene piyasaya çıktığından beri son derece popüler hale geldi. Aslında robot, kendisi ve birlikte gelen uygulaması arasında çalışan 1,6 milyon satır kod ile oldukça karışık bir makine. Sevimli robot, yüzleri ve ifadeleri tanıyabiliyor ve insan duygularını taklit edebiliyor. “Kişilik motoru”, belirli bir oyunu birçok kez oynadıktan sonra o oyuna olan ilgisini kaybetmesi gibi insani özellikleri taklit etmek için YZ’yi kullanıyor.
Piyasaya sunulmasından bu yana Cozmo’yu üniversite öğrencileri ve diğer pek çok kişi, bir yazılım geliştirme kiti aracılığıyla programlıyorlardı. Bunu yapmak için de ortak kodlama dili olan Python’ı öğrenmek zorundaydılar. Ancak bu durum geçen Pazartesi değişti. Anki, Cozmo’nun beynini, MIT Media Lab’da geliştirilmiş bir grafiksel programlama dili olan Scratch’e dayanan basit bir görsel programlama dili aracılığıyla acemi kod yazarlarının kullanımına sundu. Bu yeni özelliği de Code Lab olarak isimlendirmişler.
Resimlerle programlama
Code Lab ile kullanıcılar, gelişmiş kavramları sembolize eden blokları sürükleyip bırakarak temel programlar oluşturabiliyorlar. Örneğin, bir çocuk, Cozmo’ya birinin gülümsediğini (mutlu bir yüz ile tasvir edilir) görene kadar durmasını (bir kum saati simgesi ile gösterilir) söyleyen basit bir program oluşturabilir. Sonraki blok, robotun ileri gitmesini söyleyebilir. Programlayıcı kodu çalıştırdığında, Cozmo bir sırıtış bulana kadar gitmeyecektir.
“Yatay dilbilgisi” olarak bilinen bu grafik kodu, soldan sağa doğru çalışıyor. Code Lab’ın bir sonraki sürümünde yukarıdan aşağıya doğru çalışan “dikey dilbilgisi” kullanılarak ve profesyonel programlama dillerinde olan “if-then-else” ifadeleri gibi bilinen komutları da içererek daha karmaşık kodlar yazılabilecek.
Python gibi diller metin tabanlıdır, ancak Anki, grafiksel programlama dili Scratch’i baz alan Code Lab’a dayalıdır. Sonuç olarak Anki, yüz ve ifade tanıma gibi ileri seviye işler yapmak için karmaşık bir robotu programlamayı oldukça kolaylaştırıyor.
Anki’nin kurucusu ve genel müdürü Hanns Tappeiner, “İnsanların, (hatta bu durumda çocukların ya da sıfırdan başlayanların) gerçek robotik araçlara ve işlevlere nasıl erişebileceklerinin yollarını bulmaya çalışıyoruz” diyor. “Ben ‘gerçek’ kelimesini kullandığımda demek istediğim ışık yanıp sönüyor veya robotunuz düz gidiyor değil, gerçek anlamda yüz tanıma, yüz izleme ve ifade tanıma gibi şeylerden bahsediyorum”.
Çocukların komutlarını yerine getiren robotlar
Cozmo, çoktandır piyasada olan LEGO Mindstorms EV3 gibi diğer çocuk dostu programlanabilir robotlarla birleştirlebiliyor. Gelecek vaat eden programlayıcılar, bu sistemi, LEGO tarafından geliştirilmiş görsel dili kullanarak da programlayabilir. Şirket, Ağustos ayında 5 ila 12 yaş arasındaki çocuklara yönelik de kullanılabilecek görsel programlama dili olan LEGO Boost adlı yeni bir sistemi de piyasaya sürecek. Her ne kadar EV3’de dokunma ve renk gibi uyaranlara yanıt veren sensörler olsa da bu sistemlerin hiçbiri yüz tanıma özelliğine sahip değil.
Ayrıca çocuklar Dash ve Dot adlı robotları, Blockly adlı Google tarafından üretilen görsel bir programlama diliyle veya bu robotların arkasındaki şirket olan Wonder Workshop’un Wonder adlı diliyle de programlayabilirler. Mesafe sensörleri ve mikrofonları olan Dash, konuşan bir kişiye dönmek gibi şeyler yapabilir ve çevresindeki diğer robotları farkedebilir.
Yaratıcılık için teknolojiyi kullanma
MIT Media Lab 2007’de Scratch’i yarattı. Anki ise, Google ve MIT işbirliği ile oluşturulmuş açık kaynaklı Scratch Blocks’u kullanıyor. MIT Media Lab’da çalışan ve aynı zamanda Scratch’in yaratıcılarından biri olan Profesör Mitchel Resnick, Scratch’i kullanan çocuklar için “Başka programlama dilleri için önemli olan temel bilgisayar kavramlarını öğreniyorlar” diyor.
Sonuç olarak, Resnick, teknolojinin oyuncaklarla nasıl ilişkili olduğunu şöyle anlatıyor: “Bence, yeni teknolojileri sadece eğlenmek veya iş yapmak için kullanmamalıyız. Çocuklar için tasarlama, yaratma, deneme ve keşfetme fırsatları sunmak için de kullanmamız çok önemli.”
Rob Verger