Modern insanın gen havuzu sandığımızdan daha renkli olabilir
İnsan hücrelerinde bulunan mitokondri DNA’sında yapılan araştırmalar 1987 yılında şaşırtıcı bir gerçeği ortaya koydu: Rebecca L. Cann, Mark Stoneking ve Allan C. Wilson’ın Nature dergisinde yayınlanan makalesine göre, bugün yaşayan insanlar (Homo sapiens sapiens türü) 140 bin ila 200 bin yıl önce Doğu Afrika’da yaşamış on binlerce kişilik bir topluluktaki tek bir kadının soyundan geliyor.
2013 yılında Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Carlos D. Bustamante ile meslektaşları tarafından yapılan ve geçen Ağustos ayında Science dergisinde yayınlanan son araştırmalar, bu tarih aralığını 90 bin ila 148 bin yıl olarak güncelledi; ama David Reich ve ekibinin vardığı yeni bir sonuç hem konuyla yakından ilgili hem de çok daha şaşırtıcı: Modern insanın ataları belki de Homo sapiens’in alt türü olan Neandertaller ve Denisova insanı gibi diğer insansıların yaşadığı bir çağda (hominidler) bu türlerle ilişkiye girerek gen havuzuna çeşitlilik katmıştı.
İnsanlık tarihi boyunca farklı kabileler arasında evlilik, savaşlar ve akınlar gibi çeşitli yollarla gen alışverişinin olduğu biliniyor. Ancak eski insanların bugün soyu tükenmiş olan insansılarla cinsel ilişkiye girmesi ve bunun modern insanın gen havuzuna olan etkileri ayrı bir araştırma konusu. Bu faktör hesaba katıldığında, Neandertaller ve diğer insan türlerin soyunun tükenmesinin ardında yalnızca savaşlarla hastalıkların değil, soyların karışmasının da yer aldığı görülüyor.
Belki de Neandertallere soykırım uygulanmadı, Neandertaller izole ortamlarda açlıktan öldü ya da insan kabilelerinin içinde eridi.
Paleoantropologların eski insan türlerine ait genlerde yaptığı son analizler, Homo sapiens’in yalnızca Neandertallerle değil az bilinen Denisova insanları ve kimliği belirsiz başka bir insansıyla daha ilişkiye girdiğini gösteriyor.
Harvard Tıp Fakültesi’nden David Reich, 19 Kasım 2013’te Kraliyet Derneği sponsorluğunda düzenlenen etkinlikte, modern insanın atalarının 30 bin yıl önce üç farklı insan türünün üyeleriyle cinsel ilişkiye girdiğine dair kanıtlar elde ettiklerini açıkladı. On binlerce yıl evvel soyu tükenmiş olan türler arasında henüz bilinmeyen bir insan türü de yer alıyor.
İspanya Pompeu Fabra Üniversitesi’nden eski genom bilimci Carles Lalueza-Fox, gizemli tür hakkında bazı tahminlerde bulundu: “Homo erectus veya benzeri bir tür olabileceği görülüyor. Homo erectus (dik yürüyen insan) Afrika’da ortaya çıktı ve Asya’ya yayıldıktan sonra soyu tükendi.”
Eski insanların soy ağacı
Neandertaller 30 bin ila 130 bin yıl önce yaşamış ve soyu tükenmiş olan bir tür. Ancak Neandertalleri diğer insansılardan ayıran en büyük özellik alet üretme, giyinme, dil, ölüleri gömme ve kültür gibi alanlarda modern insanın diğer akrabalarından daha gelişmiş olmaları. Southampton Üniversitesi’nden arkeolog Clive Gamble, Neandertallerin görsel bir beyni olduğunu, modern insanın ise çok daha sosyal davranışlar sergilediğini söylüyor.
Bu da Neandertallerin çevresel değişikliklere ayak uydurmasını zorlaştırarak soylarının tükenmesine yol açmış olabilir (kabileler arası ilişkilerin, dolayısıyla ticaretin sınırlı olması). Her durumda Neandertal insanı modern insanın gen havuzuna 50 bin ila 80 bin yıl önce katkı yapmış bulunuyor.
Denisovalar ise çok daha gizemli bir grup. Bu insansı Sibirya’da yaşıyordu ve 300 bin yıl önce Neandertalleri doğuracak olan aile ağacından ayrılmış farklı bir insan türüydü. Paleoantropologlar Denisova insanının hayat alışkanlıkları ve dış görünüşü hakkında detaylı bilgiye sahip değil.
Öte yandan Neandertaller, Denisovalar ve modern insanlar üzerinde yapılan genetik analizler bu üç grubun zaman zaman ilişkiye girerek melez çocuk sahibi olduğuna işaret ediyor. Denisova genleri günümüzde Büyük Okyanus adalarında yaşayan ve köken olarak Güneydoğu Asya ile Çin’den gelen insanlarda görülüyor.
Neandertal genleri ise dörtte bir oranında modern Avrasya halklarında tespit edilebiliyor. Bu da modern insanların Afrika’dan çıktıktan sonra Neandertallerle ilişkiye girdiğine dair bir kanıt oluşturuyor. Her halükarda Neandertaller ile diğer insan türlerinin soyunun neden tükendiği ve neden günümüze sadece Homo sapiens sapiens’in kaldığı hala tam olarak bilinmiyor.
Önceki gen sıralama çalışmaları, Denisovaların Büyük Okyanus ada halklarının ve Doğu Asyalıların atalarıyla çiftleştiğini göstermiş ama bir sürpriz de ortaya koymuştu: İnsan türünün akrabaları arasında kabul edilen yeni bir bilinmeyen türün izleri Denisova genlerinde yer alıyor ve insan türleri arasında sanılandan daha sık bir gen alışverişi olduğunu kanıtlıyordu. Londra University College’dan Mark Thomas eski insanların yaşadığı ortamı işte bu yüzden Yüzüklerin Efendisi’ne benzetiyor: Elfler, Buçukluklar ve Cücelerin, kısacası insana benzeyen farklı türlerin insanlarla birlikte yaşadığı bir dünya.
Lalueza-Fox, dördüncü gizemli türün paleontoloji çevrelerinde hararetli tartışmalara konu olduğunu belirtiyor. Ancak Reich ve meslektaşlarının yaptığı araştırmalar eski insanların gen çeşitliliği hakkında şimdi çok daha net bilgiler ortaya koyuyor. Yeni teknikler araştırmacıların daha temiz DNA dizileri çıkararak türler arasındaki geçişleri oldukça net bir şekilde göstermesini sağlayacak:
“Gen sıralama işlemlerine uygun olmadığı düşünülen bazı örnekler artık iyi birer numune olarak değerlendiriliyor” diyor Lalueza-Fox: “Eskiden genetik bilimciler insan evrimiyle ilgili detayları modern insan DNA’sından çıkarmak zorundaydı. Artık doğrudan eski DNA’yı analiz edebiliyorlar. Bundan birkaç yıl öncesine kadar insan evrimini modern insan genlerine bakarak anlamaya çalışıyor, ama bu arada resmin tamamını gözden kaçırıyorduk. Şimdi bu bilgiyi eski insan türlerinin genlerinden çıkarabiliyoruz.”