Gezegenimizdeki bütün hayatları koruyan ozon tabakası sadece iki bozuk para kalınlığında ve Dünya’nın 10 ile 16 kilometre üzerinde uzanıyor. Her yıl kış sona erdiğinde ve Antarktika sıcak havayla buluştuğunda havaya saldığımız kimyasallar bu katmanda bir delik açıyor. Ama bu yıl bu delik normalden daha küçük.
Bu hafta NASA (Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) ve NOAA (Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi) 2017’de ölçülen ozon deliğinin büyüklüğünün -19.6 milyon kilometrekare- 1988’den beri ölçülen en küçük değer olduğunu duyurdu.
Ozon üç oksijen atomunun birleşmesiyle oluşan bir moleküldür. Yeryüzünde zararlı bir sis formunda bulunabilir. Ancak Dünya’nın üzerinde canlıları zararlı güneş ışımalarından koruyarak güneş kremi etkisi gösteriyor. Klor ve brom gibi elementler bulutlarda özel kimyasal tepkimelere girdiğinde ozon yenik düşüyor.
Bu sene Antarktika’nın alt stratosferi normalden daha sıcaktı. Bu beklenmedik hava modeli ozon öldüren bulutların oluşumu için uygun değildi ve bu sayede kıymetli tabaka biraz rahatladı.
Ozon deliği 1985’te Antarktika’da keşfedildi ve hemen sonrasında ozon tüketen kloroflorokarbonlar (CFC) gibi kimyasallarla ilişkilendirildi. O zamanlar CFC’ler her yerdeydi ve daha önceki endüstriyel kimyasallardan daha iyi olarak görülüyordu. CFC’ler insanlar için zehirli değildi, ateş almazlardı ve dondurucularda, klimalarda ve ayresollerde kullanılıyorlardı.
İnsan eylemlerinin gezegendeki etkisinden alarma geçip dünya genelindeki ülkeler, sadece birkaç sene sonra, CFC’lerin ve ozon öldüren diğer kimyasalların yasaklanması konusunda hemfikir bir şekilde Montreal Protokolü’nü imzaladılar. Anlaşma 1989’da yürürlüğe girmesine rağmen, CFC’ler uzun ömürlü olduğundan, ozon tabakasının durumunu sürekli inceleyen araştırmacılar ancak yakın zamanda iyileşmenin işaretlerini fark edebildi.
Geçen seneki ozon deliği de önceki yıllardan daha küçüktü, 2006 yılındaki tepe değerinden- boşluk 2006’da genişlik ve derinlikte rekor seviyeye ulaşmıştı- sonra çapıcı bir düşüş yaşandı. Ancak geçtiğimiz birkaç yıldaki iyi ozon düzeylerine rağmen 1980’lerin öncesindeki düzeye geri dönmesine uzun bir zaman var. Yakın zamanda yapılan bir araştırma ozon deliğinin bu seviyedeki bir iyileşmeye 2070’ten önce ulaşılmasının beklenmedik olduğunu ortaya çıkardı.
Yine de iyileşmenin gerçekleştiği, beklediğimizden daha yavaş olsa da, ortada. 30 yıl önce verdikleri tavsiyelerin şu anda etkisini göstermesi ozon deliğinin keşfinde çalışan biliminsanlarını heyecanlandırdı. Değerli ve faydalı bir kimyasal sınıfının yasaklanması göz korkutucu bir görevdi ancak politikacıların, siyasete yön verenlerin, sanayinin ve biliminsanlarının yoğun çabalarıyla bu karar şimdi işe yarıyor.
CFC’ler bir zamanlar insan hayatının önemli bir parçasıydı. Tıpkı günümüzde çoğu insanın çevreye karbondioksit yayan ürün veya enerji kullanması gibi, 1900’lerin ortasından sonuna kadar sanayileşmiş dünyadaki insanlar CFC yayan ürünler kullanıyordu. Şanslıyız ki uygun alternatifler vardı ve biz aslında onları sahiplendik.
Paris Anlaşması’nın sürmesi ile iklim değişikliği hala tartışmalı bir konu. Ozon haberleri çevresel değişimle savaşa karşı sarfedilen uluslararası çabanın fark yaratabileceğine dair faydalı bir hatırlatma. Biraz zor olabilir- ve sonuçlarını görmek yıllar alabilir- ancak sebep olduğumuz karışıklığı temizlemek için çok geç değil.
Çeviri: Sercan Sin