Gelecek Beş Yıl, Normalden Daha Sıcak Olabilir

1

Bundan kaçamayız.

Geçtiğimiz dört yıl, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak dört yıl olmuştu; ve şimdi yeni bir bilimsel tahmine göre, önümüzdeki beş yıl da “anormal şekilde sıcak” olabilir, hatta küresel ısınmanın kendi başına oluşturacağı sabit artıştan da öteye gidebilir.

Hatta bunların içinde, 2016 yılındaki mevcut rekordan da sıcak olan bir başka yıl bulunuyor olabilir.

Bunların arasında ayrıca, olağanüstü sıcaklık tehlikelerinin artması ve Dünya’daki okyanusların bazı bölgelerinde büyük bir ısı olayı yer alıyor olabilir. Bu ısı olayı, son zamanlarda tropik bölgelerdeki mercan kayalıklarının tükenmesini tetiklemiş olan türden bir olay olabilir.

Nature Communications bülteninde yayınlanan çalışmaya, İngiltere’deki Southampton Üniversitesi’nden Sybren Drijfhout ile eş yazarlık yapan ve Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nde bilim insanı olan Florian Sevellec şöyle söylüyor: “Gelecek beş yıl civarında, anormal soğuklara nazaran anormal derecede sıcak bir iklim ihtimalinin yüksek olduğunu bulduk.”

Dünya ısınıyor, fakat bu durum, her yılın bir öncekinden daha sıcak olduğu anlamına gelmiyor.

Bunun yerine, ortada genel bir ısınma gidişatı var; yani, birbirinin ardından gelen her on yıllık dönem, öncekinden daha sıcak olmaya eğilim gösteriyor. Fakat sahip oldukları sıcaklık miktarı bakımından etrafta gezinen tekil yıllar da var.

Bir yılın sıcaklığını belirleyen en önemli etmenlerden biri de, insanların yaydığı sera gazlarının bu konudaki katkısına karşılık, bilim insanlarının bazen iklim “iç değişkenliği” adını verdiği şeydir.

2018’den başlayan ve 2022’ye kadar uzanan yeni tahmin, söz konusu iç ve doğal değişkenliğin nasıl sonuçlanacağının tahmin edilmesiyle ortaya çıkmış.

Örneğin, 2000’ler boyunca süren küresel ısınma “boşluğu” esnasında, Dünya’daki okyanuslarda görülen salınımlar gibi bu iç etmenler, gezegenin bir şekilde normalden daha serin kalmasına yardımcı oldu ve ısınma hızını baskıladı. Bu durum, uzun süren bilimsel bir tartışmaya ve 1.000 tane siyasi konuşma konusuna yol açtı.

Ancak şimdi yeni araştırmanın söylediğine göre, aynı iç etmenler, durumu tersine çevirmeye hazır durumda (araştırmanın yazarları ayrıca, kullandıkları yöntemin, önceki “boşluğu” da başarıyla yakalayabildiğini söylüyor).

Üstelik, küresel ısınmanın sabit hızda devam ettiği varsayıldığında, zaten yükselen sıcaklıklar daha da artacak.

Çalışmada, mevcut iklim değişikliği model veya canlandırmalarından 10 tanesinin verisi alınmış ve doğal kuvvetlerin, gezegenin sıcaklığına nasıl katkıda bulunduğunu en iyi şekilde gösterenler seçilmiş.

Ardından, aynı canlandırmalar kullanılarak ileri iz düşüm yapılmış ve bu etmenlerin, gelecek beş yıl boyunca nasıl sonuçlanacağı görülmüş.

Söz konusu sonucun, olasılığa dayalı bir tahmin olduğunu, kesin bir sonuç olmadığını vurgulamakta fayda var.

Çalışmada, Dünya’nın 2018 yılından 2022 yılına kadarki genel sıcaklığının, %58 ihtimal ile bu etmenlere dayalı olarak anormal şekilde sıcak olacağı bulunmuş. Dünya’daki okyanuslar söz konusu olduğunda ise, bu ihtimal %69’a çıkıyor.

Çalışmada bildirilene göre, Dünya’daki okyanusların 2018 ile 2022 yılları arasında şiddetli bir sıcaklık olayı yaşama ihtimali, yüzde 400’e varan bir artış gösteriyor.

2018 yılı zaten epey sıcak bir yıl haline geliyor, fakat yine de rekor kıran bir yıl değil.

Örneğin bu yıl Mart’tan Mayıs’a kadar olan dönem, gezegenin 1954-1980 yılları arasındaki ortalamasının 0.87 Celsius derece yukarısındaydı ve NASA’nın Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü’ne göre, sıcaklık kayıtlarındaki en geniş üçüncü dönem olmuştu.

Bu yılın, bir bütün olarak kaçıncı sırada olacağına karar vermek için henüz çok erken. NASA’ya göre 2016 yılı, kayıtlardaki en sıcak yıl oldu; ardından ise 2017, 2015 ve 2014 geldi.

The Post gazetesinin yeni araştırmayı sorduğu iki bilim insanı, farklı görüşlere sahip.

Kanada İklim Modelleme ve Çözümleme Merkezi’nde iklim bilimci olan John Fyfe, şöyle söylüyor; “Çalışma, küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki yakın dönem değişimlerini tahmin etme yönünde yeni, umut vadeden ve düşük bütçeli bir yaklaşım sunuyor.”

“Sonuçlar, iklim sistemindeki iç değişikliklerin, muhtemelen yüzey sıcaklığını artıracağını ve artışın da, atmosferde artan sera gazlarından beklenen seviyenin oldukça üstünde olacağını gösteriyor; en azından gelecek beş yıl boyunca. Bu bilgi belli ki, bilim insanları, karar vericiler ve toplum için önem taşıyor.”

Fakat NASA Goddard Uzay Çalışmaları Enstitüsü’nü yöneten Gavin Schmidt, söz konusu etkinin boyutunun çok büyük olmadığını söylüyor ve yöntemin 2018 yılı için, bir bütün olarak gezegenin ısınması konusunda bir derecenin sadece yüzde ikisi kadar ilave sıcaklık tahmini yaptığını belirtiyor.

Schmidt, gönderdiği bir epostada şöyle yazıyor: “Açık olalım, 2018 yılının, mecbur gidişatın 0.02 Celsius derece yukarısında olacağını söylemek ve bundan yüzde 58 oranında emin olmak … gerçekte önemli bir şey değil (kabiliyet gerektiren bir şey olsa bile).”

Kendisi ayrıca, herhangi bir yıldaki olağandışı sıcaklığa karar verme konusunda merkezî etmenin, 2016’da olduğu gibi, o yılın bir El Nino yılı olup olmadığına bakmak olduğunu söylüyor. Ancak bilim insanları, Dünya’nın El Nino’ya doğru gidip gitmediğini izleseler de, bu çalışmada böyle bir tahmine girişilmemiş.

Schmidt ayrıca, yeni çalışmada ima edilen sıcaklık hücumunun, 2000’li yılların küresel ısınmasındaki “duraksama” veya “boşluk” kadar önemli bir olay olmayacağını sorguluyor.

“‘Boşluk’, ana görüşe karşı durduğu için mesele olmuştu. Buna dikkat edin. Birkaç yılın biraz yüksek olması, mesele olmayacaktır. Ayrıca on yıllardır vurgulamış olduğumuz üzere, önemli olan şey uzun vadeli gidişatlardır” diye yazıyor.

Kimsenin inkâr edemeyeceği bir şey varsa, o da önümüzdeki 54 ayın (bunlar arasında, NASA’nın henüz bildirmediği, içinde bulunduğumuz Temmuz ayı da dahil), yeni tahmini kesin olarak sınayacak olduğu.

Sevellec şöyle söylüyor: “Bu sadece bir tane çalışma. Asıl ilginç olacak şey ise, artık yaptığımız tahminin doğru olup olmadığını görmek amacıyla test edeceğimiz birçok çalışmanın daha olacak olması.”

 

 

 

 

The Washington Post

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz