Az miktarda dahi olsa, radyasyon insanlara birçok sağlık problemi çıkarabiliyor. Eğer radyasyona yoğun miktarda maruz kalınırsa, çok az bir süre geçse dahi, maruz kalanlar ölebilir. Ancak Laboratory Investigation dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, bir grup araştırmacının ürettiği hap, radyasyona maruz kalındıktan sonraki bağırsak hasarlarını ve bu hasarlardan kaynaklanan zehirlenmeyi engelleyebiliyor. Tabii 24 saat içinde kullanılırsa.
Fizikçiler bağırsak semptomlarını kişilerin ne kadar radyasyona maruz kaldığını öğrenmek için kullanıyorlar. Yoğun miktardaki radyasyon bağırsak duvarını yok edebilir. Bu da sizi ve bağırsaklarınızda yaşayan minik dostlarınızın hayatını tehlikeye sokar. Bağırsaklarımızda yaşayan bakteriler normal şartlarda bizle işbirliği yaparlar, bahsettiğimiz bağırsak bariyeri yıkılınca artık bizimle çalışamaz hale gelirler ve bağırsaklarımız organik ve inorganik maddeleri ememez hale gelir. Bu yüzden yoğun radyasyona maruz kalan hastalar mide bulantısı, kusma ve bağırsak ağrısı belirtilerini gösteriyor. Eğer tedavi edilmezse, büyük ihtimalle enfeksiyon sonucu, hayatlarını kaybederler.
“Prussian blue” olarak isimlendirilen yeni bileşim ise vücut içerisindeki radyasyonu emerek hastaya avantaj sağlıyor. Ancak, elbette bağırsak bariyerini tekrar oluşturamıyor. Bu vücudunuzun zamanla kendini yenilemesi sonucu oluşacak bir yapı. Bunu yerine radyasyonu emerek, vücudun radyasyondan daha fazla zarar görmesini engelliyor ve vücuda yenilenmek için zaman kazandırıyor.
Yeni üretilen ilaç ise TP508. Yayınlanan makaleye göre bu ilaç vücudun yenilenmesine, kan akışını hızlandırarak yardımcı oluyor. Araştırmada, radyasyona maruz kalmış farelere 24 saat sonra bu ilaçtan verildi ve değişimler gözlendi. TP508 sadece bağırsak bariyerinin yıkılmasını korumakla kalmadı, ayrıca hücre yenilenmesini de hızlandırdı.
Yeni ilaç da etkili, ancak ne yazık ki kısıtlamalara sahip. Radyasyonun sebep olduğu her hasara aynı etkiyi gösteremiyor. Ancak ekip gelecekteki araştırmalar için ümitli, birgün TP508 ve onun gibi ilaçların hekimler tarafından etkili bir tedavi gerçekleştirmek amacıyla kullanabileceklerini düşünüyorlar.
