LENA H. SUN
ABD’de elektronik sigara ile bağlantılı gizemli akciğer hastalıklarını araştıran devlet ve eyalet yetkilileri, geçtiğimiz haftalarda ülkenin farklı bölgelerinde hastalanan insanların kullandığı haşhaş ürünü örneklerinde ve farklı marka ürün kullanan insanlarda aynı kimyasalın olduğunu bulmuşlar.
Bu kimyasal, E vitamininden türetilen bir yağmış. ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ndeki müfettişler, bu yağı; Birleşik Devletler çapında hasta olan insanlardan toplanan örneklerdeki haşhaş ürünlerinde bulmuşlar.
FDA yetkilileri bu bilgiyi, bu hafta eyalet sağlık yetkililerine telefonla bilgi verdikleri zaman paylaşmışlar.
Aynı kimyasal, geçtiğimiz haftalarda New York’ta hastalanan kişilerden alınan neredeyse bütün haşhaş örneklerinde de bulunmuş.
Ülke çapındaki örneklerde bulunan ilk ortak element bu olsa da; sağlık yetkilileri, bunun hastalığa sebep olup olmadığını bilmek için henüz erken olduğunu söylüyorlar.
E vitamini; kanola yağı, zeytinyağı ve badem gibi belirli besinlerde doğal şekilde bulunuyor. Vitaminden elde edilen ve E vitamini asetatı olarak bilinen yağ ise, besin desteği şeklinde yaygın olarak bulunabiliyor ve bölgesel cilt tedavilerinde kullanılıyor.
Vitamin olarak sindirildiğinde veya cilde uygulandığında zarar vermediği biliniyor. Uzmanlar isminin kulağa zararsız geldiğini fakat moleküler yapısının, solunduğu zaman tehlikeli olabileceğini söylüyorlar. Yağa benzeyen özellikleri, pek çok hastanın bildirdiği türden solunum belirtileriyle ilişkilendirilebilir (öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısı).
Verilen bilgileri dinleyen fakat alenen konuşma yetkisi olmayan bir yetkili şöyle söylüyor: “New York’ta daha önce yapılan testlerde, E vitamini asetatı bulduklarını biliyorduk fakat FDA’nın genel test planında bundan bahsetmesi, duyduğumuz en kayda değer şeydi.”
FDA ayrıca, yapılan laboratuvar testlerinde, hastalardan toplanan nikotin ürünlerinde olağandışı bir şey bulunmadığını söylemiş.
Söz konusu soruşturma, sağlık otoriteleri için özellikle zorlu geçmiş. ABD Hastalık Kontrol Önleme Merkezi’nde (CDC) çalışan ve soruşturmanın başında olan bir yetkili, “Neyi aradığımızı bilmiyoruz” diyor.
Yetkililer, bu hastalığın tutarlı bir tanımına ulaşmaya ve eyaletlerden bilgi toplamayı standart hale getirmeye çalışıyor. Federal yetkililere bildirilmesi gereken kızamık gibi belirli bulaşıcı hastalıklardan farklı olarak; eyaletlerin e-sigarayla ilgili hastalıklara ait muhtemel vakaları, soruşturmaya önderlik eden CDC’ye bildirmesi şart değil.
Eyalet sağlık daireleri, yeni vakaları haftalık olarak bildiriyor. 27 Ağustos itibariyle, 25 eyaletin bildirdiği 215 muhtemel vaka varmış. CDC yetkililerine göre, akciğer hastalıklarına ait başka raporlar da inceleme altında.
Çarşamba günü Oregon’daki sağlık yetkilileri, Temmuz ayının sonlarında şiddetli bir solunum hastalığı sebebiyle ölen orta yaşlı bir yetişkinin, yasal bir dispanserden satın aldığı haşhaş yağı içeren bir e-sigara kullanmış olduğunu söyledi.
Bu ölüm, ulusal çapta e-sigara kullanımıyla ilişkilendirilen ikinci; bir dükkandan satın alınan ürünle ilişkilendirilen ilk ölümdü. Illionis eyaletindeki yetkililer, ilk ölümün geçen hafta gerçekleştiğini bildirdi. Söz konusu vakada hangi tür ürünün kullanıldığını ise belirtmediler.
Eyalet ve devlet sağlık yetkilileri, e-sigara kullanımına bağlı akciğer hastalıklarının muhtemel sebeplerinden biri olarak kirleticilerin ve taklit bileşenlerin rolüne odaklandıklarını söylüyorlar.
Pek çok hasta, yetkililere ve klinik tedavi uzmanlarına; haşhaş ürünlerini sokaktan aldıklarını söylemiş. Hastalanan kişileri pek çoğu, haşhaş içeren ürünler içtiğini söylemiş fakat diğerleri; geleneksel nikotin e-sigaraları kullandıklarını söylemişler. Birçok kişi de her ikisini kullandığını aktarmış. Yetkililer, nikotin e-sigara ürünlerine karıştırılan maddeleri göz ardı etmediklerini söylüyor.
FDA ile New York’un son derece saygın Wadsworth Center laboratuvarı tarafından yapılan laboratuvar testlerinde ortak bir kimyasalın keşfedilmesi, muhtemel bir ipucu sunsa da; yetkililer, pek çok insanı hasta yapan şeyin tam olarak ne olduğunu anlamaktan hâlâ uzak olduklarını söyleyerek uyarıda bulunuyorlar.
Bir FDA sözcüsü, kurumun “söz konusu olabilecek herhangi bileşen veya bileşikle ilgili muhtemel ipuçlarını araştırdığını” söylüyor.
FDA, geniş çaplı kimyasal örnekleri analiz ediyor ve bunlar arasında nikotin, THC, diğer kanabinoitler, sıvıları seyreltmek için kullanılmış olabilecek “sulandırma etkenleri”, diğer katkı maddeleri, böcek veya bitki zehirleri, opioidler, zehirler veya toksinler bulunuyor. THC, kullanıcıları sarhoş eden haşhaş bileşeni.
FDA sözcüsü Michael Felberbaum, Perşembe günü şöyle söylüyor: “Alınan örnek sayısı artmaya devam ediyor ve an itibariyle, test için 100’den fazla örneğimiz var.”
Örneklerin tümü test için uygun değil. Eyalet yetkililerinin söylediğine göre FDA, 12 tane geçerli nikotin örneğini ve 18 geçerli THC ürününü analiz etmiş. E vitamini asetatı, 18 THC ürününden 10’unda bulunmuş.
Telefon görüşmesine katılan bir eyalet yetkilisi şöyle söylüyor: “18 haşhaş ürününün 10 tanesinde ortaya çıktığı görülen tek şey bu”.
Federal laboratuvar sonuçları, New York’tan gelen bulguları doğruluyor gibi görünüyor. Geçen haftanın sonlarında, bu laboratuvarda test edilen neredeyse tüm haşhaş örneklerinde, yüksek seviyelerde E vitamini asetatı bulunmuş. Bir sağlık dairesi sözcüsüne göre, bir düzineden fazla örnek test edilmiş. Test için ürün ibraz eden her bir hasta ile, E vitamini asetatı içeren en az bir e-sigara ürünü ilişkilendirilmiş.
New York Eyalet Sağlık Delegesi Howard Zucker, yaptığı bir açıklamada şöyle söylüyor: “E vitamini asetatı, New York Eyaleti Tıbbi Haşhaş Programı tarafından yetkilendirilmiş e-sigara örneklerinde onaylanmış bir katkı maddesi değil ve test edilen nikotin tabanlı ürünlerde de görülmedi. Bunun sonucunda; E vitamini asetatı, New York’taki soruşturmanın önemli bir odak noktasını oluşturuyor.”
Perşembe günü itibariyle New York’ta; yaşları 15 ile 46 arasında değişen ve hastalanmadan önce en az bir adet haşhaş içeren e-sigara ürünü kullanan hastalar arasında, şiddetli akciğer hastalığına dair 34 rapor gönderilmiş.
Yetkililer, tüm hastaların, son zamanlarda çeşitli e-sigara ürünleri kullandığını bildirdiklerini söylüyorlar. Bunların birçoğunun, diğer eyaletlerde bulunan, haşhaş içeren eğlence amaçlı e-sigara ürünlerinin taklidi olduğundan şüpheleniliyor.
İkinci ölüm raporu, bu akciğer hastalığının tehlikesine dikkat çekiyor.
Oregon Sağlık Dairesi’nde hekim olan Ann Thomas, “Hastanın, altta yatan başka bir sağlık durumu olmaksızın birden ortaya çıkması ve bu sendromdan ölecek kadar hastalanması şaşırtıcıydı” diyor.
E-sigara cihazından çıkan su buharını içine çekme faaliyeti, giderek daha meşhur bir hale geliyor ve bu durum sıklıkla; nikotin ve bazı durumlarda diğer uyuşturucular içerebilen bir sıvının ısıtılmasını gerektiriyor.
Bryn Mawr Üniversitesi’nde kimya profesörü olan Michelle Francl, E vitamini asetatının temelde bir makine yağı olduğunu söylüyor. Bu maddenin moleküler yapısı, onu buharlaştırmak için “çok fazla ısıtmak gerektiği” anlamına geliyor.
Kaynama noktası olan 184 Celsius derece, suyun kaynama noktası olan 100 C derecenin epey üzerinde ve normal insan vücut sıcaklığından yaklaşık dört kat daha büyük.
Yağ, buharlaşana kadar ısıtıldığında; muhtemel olarak ayrışabiliyor ve Francl, “o zaman kim bilir ne içiyorsunuz” diyor.
Bu buhar, akciğerlerde soğuduğu zaman; o sıcaklık ve basınçta esas durumuna geri dönüyor ve Francl’a göre bu durum, “akciğerlerinizin içinin, o yağ ile kaplanması” anlamına geliyor.
Utah eyaletinde doktorlar, lipoid zatürre olarak bilinen nadir bir hastalığın yanısıra göğüs ağrısı ve nefes darlığı teşhisi konan, akut akciğer akciğer hasarı olan birkaç hastaya tedavi uygulamış. Doktorların söylediğine göre bu hastalar; yağ ve benzeri maddelerde dolu, anormal bağışıklık hücrelerine sahipmiş.
Yabancı maddeleri ayrıştırıp onlardan kurtulabilen sindirim sisteminden farklı olarak, akciğerler; gazlar dışında hiçbir şeyin üstesinden gelmek üzere tasarlanmamış.
San Diego’daki California Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde akciğer iltihabı ve e-sigara araştırmacısı olan Laura Crotty Alexander, bu kimyasalın kendisinin mi, yoksa onun yan ürünlerinin mi zehirli olduğunun bilinmediğini söylüyor.
“Vitamin E’nin akciğerlerdeki zehirlilik durumuna bakmış değiliz” diyor. “Akciğerler, gaz moleküllerini alıp vermek üzere tasarlanmışlar; diğer kimyasallara maruz kalmak üzere tasarlanmamışlar.”
Akciğer hücreleri öldüğünde, bu durum sık sık bir iltihap tepkisi oluşturuyor ve “diğer hücrelerin içeri girip, bu hücre enkazını temizlemesi gerekiyor” diyor Alexander. Fakat akciğerler çok hassas şeyler.
İlave hücreler girdiğinde, “gaz değişimine engel oluyorlar” diyor. Bu durum, oksijenin, kişinin kan akışına girmesini zorlaştırıyor. Söz konusu iltihap, akciğerlerde sıvı birikmesine yol açabiliyor ve kişinin nefes almasını zorlaştırıyor.
The Washington Post