ABD’nin New Mexico eyaletinde bulunan White Sands Ulusal Anıtı boyunca, uzun süre önce ölmüş mamutların ‘hayalet izleri’ uzanıyor. Şimdiyse araştırmacılar özel bir tarama biçimi kullanarak, diğer ayak izlerini ortaya çıkarmışlar; bunlar ise, mamutların izinden bilerek yürüyen antik insanlara ait.
Zeminden geçen radar (GPR) tarama teknolojisinin kullanılmasıyla elde edilen bulgular, yaklaşık 12.000 yıl önceki Pleistosen döneminin sonuna büyüleyici bir bakış atma imkanı sunuyor. (Yüzeyin altına bakmayı mümkün kılan bu teknoloji, altta gizlenmiş şekilleri ortaya çıkarıyor)
GPR yeni bir teknoloji değil (tren yollarındaki çatlakları kontrol etmek amacıyla ve jeoloji ile arkeolojide kullanılıyor); fakat daha önce bu şekilde, fosilleşmiş ayak izlerinde kullanılmamış.
Bu saklı kayıtlar, orada kimin yürüdüğünden çok daha fazlasını söyleyebilir: Bir ayak izi, hayvanların boyutunu ve yürümü şeklini; insanlar ve dev hayvanların birbirleriyle etkileşim şekillerini ve son Buzul Çağı’ndaki yaşam hakkında daha fazla detayı ortaya çıkarabilir.
Cornell Üniversitesi’nde çalışan araştırmacılardan bilim insanı Thomas Urban, “Ayak izlerinin altına bakmak hiç aklımıza gelmemişti” diyor.
“Fakat ortaya çıktığı üzere, tortul tabakanın bir hafızası var ve bu hafıza, hayvanın ağırlığı ile hareket gücünün oluşturduğu etkileri güzel bir şekilde kaydediyor. Nesli tükenmiş hayvanların biyomekaniklerini, daha önce hiç olmadığı şekilde anlama yolu sunuyor.”
GPR yönteminin bir güzelliği de, kazı yapmaya gerek olmadan yüzeyin altını tarayabiliyor olması; bu teçhizatla ölçüm almak için, onu sadece zemin boyunca sürüklemek yeterli oluyor. Bunu yapmak, uzun zaman önce nesli tükenen hayvanları laboratuvara götürüp, onları bir basınç levhasına çıkarmaya eşdeğer.
Bu gibi kayıtlar son derece nadir bulunduğu için, söz konusu bulgular çok daha heyecan verici hale geliyor. Keşfedilen izler arasında; insanlara ait olan ve büyük bir hortumlunun izleriyle kesişen (Kolombiya mamutu; Mammuthus columbi olabilir), 800 metre uzunluğundaki bir ayak izi var. Sanki mamutlar, yiyecek ya da post için gizlice takip edilmiş gibi görünüyor.
Bulgular, aynı takımın geçen yıl yürüttüğü analizle de örtüşüyor. Ancak bu vakada, çok daha fazla detay ve derinlik ortaya çıkarılmış. Altta yatan tortul tabakası hakkında daha fazla ipucunun bulunmasıyla, antik canlıların nasıl yürüyor oldukları açığa çıkabilir.
“Fakat salt bu vaka çalışmasından daha büyük sonuçlar mevcut” diyor Urban. “Bu yöntem, dünya çapında çok sayıda diğer fosilleşmiş ayak izine uygulanabilir ve bunlar arasında dinozorlarınki de olabilir”
“Bu yöntemi, White Sands’deki birden fazla konumda daha geniş ölçüde başarıyla denemiş bulunuyoruz.”
GPR’nin kullanılmasıyla birlikte araştırmacılar, ayak izlerini saptamak ve analiz etmek için mükemmel koşulların oluşmasını beklemek zorunda kalmayacaklar. Bu durum, White Sands’in değişen manzarasında özellikle faydalı olabilir fakat başka yerlerde de paha biçilmez olabilir.
Kamp yerleri ve ölüm bölgeleri, paleontologlara (taşılbilimciler) epey faydalı bilgiler sunsa da, insanların ve diğer hayvanların bu bölgeler dışında ne yaptıklarını çözmek daha zor. Burada kullanılanlara benzer çalışma yöntemleri, araştırmacılara bu konuda yardımcı olabilir.
Bir zamanlar Dünya’nın bu kısmında gezen mamutlar ve dev tembel hayvanlar geri gelmeyecek; fakat geride bıraktıkları ayak izlerine bakıp parçaları birleştirmek, etrafta nasıl gezindiklerini (ve insanların onları nasıl takip ettiğini) daha detaylı şekilde anlamamıza yardımcı olabilir.
Çalışmada yer almayan paleontolog Lisa Buckley, Gizmodo sitesinden Jeanne Timmons’a şöyle söylüyor: “Bu izleri oluşturan hayvanın fosil kalıntılarını asla bulamayacak bile olsak; sadece bu izlere bakarak onun nasıl hareket ettiğini, ne kadar büyük olduğunu, ne kadar hızlı gittiğini ve neyle ilişkili olduğunu biliriz”
“Bir hayvan, geriye sadece bir iskelet bırakır; fakat ömrü boyunca sayısız iz bırakabilir.”
Araştırma, Scientific Reports bülteninde yayınlandı.
YAZAR: DAVID NIELD
ScienceAlert