YAZAR: DAVID NIELD
Yapılan yeni bir çalışmada onaylandığı üzere, matematiksel işlem becerisi söz konusu olduğunda, beyinde cinsiyet farklılığı bulunmuyor. Bu durum, kızların erkekler kadar iyi hesap yapamadığına dair uzun süredir devam eden önyargıları nihayet ortadan kaldırmaya yönelik bir adım olabilir.
Araştırmacılar, yaşları 3 ila 10 arasında değişen ve basit matematik konuları üzerine bir video seyrederken beyinlerinde MRI taraması yapılan 104 çocuğu incelemişler. Beklendiği gibi; beyin farklılığı konusunda cinsiyetler arasında önemli bir farklılık olmadığını görmüşler.
Ayrıca; kız ve erkekler arasında, sunulan matematik konularına ilgi göstermek bakımından veya daha büyük çocuklardaki beyin gelişiminin şekli bakımından istatistiksel olarak dikkate değer bir farklılık görülmemiş.
Carnegie Mellon Üniversitesi’nde çalışan sinirbilimci Jessica Cantlon, “Bilim, halk arasındaki inançlarla uyuşmuyor” diyor.
“Çocukların beyinlerinin, cinsiyetleri ne olursa olsun benzer biçimde işlev gösterdiğini görüyoruz. Bu yüzden, çocukların matematikte başarabileceği şeylere yönelik beklentileri yeniden şekillendirmeyi umuyoruz.”
Birçoğumuz, kızların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında erkekler kadar yetenekli olmadığını söyleyen şehir efsanesini epeydir dikkate almıyordur. Fakat bu sonuçlar, hâlâ böyle düşününler için daha da belirgin bulgular sunuyor.
Beyin faaliyetinin çoğu, intraparyetal olukta meydana geliyor. Bu bölgenin; rakamların tahmin edilmesi, kelime şeklinde yazılmış numaraların işlenmesi ve toplama ile çıkarma işlemlerinin yapılmasıyla ilişkili olduğu biliniyor.
Araştırmacılar buna ilaveten bir matematik testi kullanarak, 3 ile 8 yaşları arasındaki 97 çocuğu (50 kız ve 47 erkek) derecelendirmiş ve kabiliyet bakımından cinsiyetler arasında hiç farklılık bulunmadığını keşfetmişler. Ayrıca, matematik becerisi ve beyin olgunluğunda da hiç fark bulunmamış.
Chicago Üniversitesi’nde çalışan psikolog Alyssa Kersey, “Erkekler ve kızlar, hem bu matematik ağını aynı şekillerde kullanıyor, hem de bu benzerlikler tüm beyin genelinde apaçık görülüyordu” diyor.
“Bu durum; insanların birbirlerine olan benzerliklerinin, birbirlerine olan farklılıklarından daha yüksek olduğunu hatırlatan önemli bir ayrıntı.”
Bulgular, STEM ile ilişkili mesleklerde daha fazla erkek olduğunu çünkü erkeklerin, bu alanların bazılarında gereken matematikte bir şekilde daha iyi olduklarını söyleyen hipotezi de geçersiz hale getiriyor. Başka bir şey meydana geliyor olmalı: Örneğin, erkeklerin ve kadınların belirli mesleklere girmesi gerektiğini söyleyen önyargılı fikirler gibi.
Araştırmacılar, ekonominin de bu konuda bir etmen olabileceğini öne sürüyor: Erkekler, daha yüksek finansal getirisi olan meslekleri seçme konusunda kızlara göre daha çok baskı altındalar; o mesleği özellikle sevmiyor olsalar bile.
Bu özel araştırma konusunun bir sonraki aşamasında, aynı çocuklar daha uzun yıllar boyunca ve daha karmaşık matematik becerileriyle test edilecek (örnek vermek gerekirse, uzaysal işleme ve hafıza gerektirenler gibi).
Çalışmanın ardındaki takım; bu baskı ister öğretmenlerden gelsin, ister ebeveynlerden; erkeklerin kızlara kıyasla STEM alanlarına daha çok itilmesine yönelik daha az önyargı görmeyi istiyor. Çocuklar, etraflarındaki yetişkinlerin verdiği sinyalleri kolayca kavrayabiliyorlar. STEM alanlarındaki doktoraların sadece yaklaşık beşte birinin kadınlarda olmasının sebebi bu olabilir.
Cinsiyet Eşitliği Arttığında, Bilimsel ve Teknik Alanlardaki Kadın Sayısı Azalıyor
“Tipik sosyalleştirme, erkekler ve kızlar arasındaki ufak farklılıkları körükleyebilir ve bunlar çığ gibi büyüyüp, bilim ve matematik alanında onlara karşı davranış şeklimizi etkileyebilir” diyor Cantlon.
“Cinsiyet eşitsizliklerine sebep olmadığımızdan emin olmak için, bu çıkış noktalarının farkında olmalıyız.”
Araştırma, Science of Learning bülteninde yayınlandı.
ScienceAlert
Her çocuk dahidir ama ailede yetiştirilme tarzına göre körerir.