Gecenin koyu karanlığında, gizemli bir yabancı yanınıza geliyor. “Şu an yaşadığın ve yaşamış olduğun bu hayatı, bir kez daha ve sonsuz defa daha yaşamak zorundasın” diyor. Diğer bir ifadeyle, her şeyi yeniden yapmak üzeresiniz. Bu haber sizi mutlu mu ederdi, yoksa sizi içten içe yiyip bitirir miydi? Filozof Friedrich Nietzsche’ye göre buna vereceğiniz cevap, yaşamakta ne kadar başarılı olduğunuzu belirliyor. Fakat asıl soru şu: Ya böyle bir şey gerçekten oluyorsa?
Nietzsche, “Bengi Dönüş” veya ebedi tekrar adını verdiği bu soruya epeyce zaman harcamış. Bu konudan ilk defa “Şen Bilim” kitabında bahsetmiş; “Böyle Buyurdu Zerdüşt” kitabında ise daha detaylıca ele almış. Aslında bu soru, hayatın anlamına tek kalemde cevap bulmayı deniyor. Eğer hayatınızı baştan yaşama, aynı seçim ve hataların tümünü yapma, aynı keyif ve acıların tümünü hissetme fırsatı sunulsaydı ve siz de mutlulukla “Evet” deseydiniz; o zaman hayatınız yaşamaya değer olurdu. Eğer bunu yapamıyorsanız, o zaman ise çuvallamış olurdunuz. Bu biraz sert bir değerlendirme gibi görünüyor fakat Nietzsche’nin de neşeli bir yapısı olduğu söylenemez.
Nietzsche’nin daha şahsi yazılarına bakıldığında, bu sorunun ona göre bir varsayımdan ibaret olmadığı görülüyor; bunun gerçekleşeceğine içtenlikle inanmış gibi. Kız kardeşine gönderdiği mektupta, böyle bir şeyi düşünmekten ızdırap duyduğunu belirtmiş. Hatta; bunun gerçek olup olmadığını keşfetmek için fizik bölümü okumayı bile düşündüğünü gösteren kanıtlar var. Bu senaryo, filozofun yayınlanmış yazılarında kıssa veya şiirsel bir üslup şeklinde sunulsa da; o bunun daha derin bir gerçeğe işaret ettiğini düşünüyordu. Hatta fiziğin bazı çağdaş yorumlarına göre, tamamen haksız da olmayabilir.
Evren’in “Büyük Sıçrama” kuramına göre; “Büyük Patlama” dediğimiz şey, aslında bir genişleme ve daralma döngüsünün yalnızca genişleme kısmıydı ve halihazırda sayısız defa gerçekleşmişti. Kolaylık olması amacıyla Evren’i, genişleyen küre oyuncaklar gibi düşünün. Fakat madde ile enerji sürekli aynı olduğundan ve Evren’in kuralları (büyük ihtimalle) değişmediğinden; sabah yaptığınız kahvaltıya kadar, her seferinde aynı şeyler olmaz mı?
Fakat hemen korkmayın; çünkü bu kuram muhtemelen doğru değil. İlk olarak, çoğu bilim insanı Büyük Sıçrama’ya inanmıyor. Evren’in, nihayetinde çözülüp hiçliğe ulaşana kadar genişlemeye devam edeceğini düşünüyorlar. İkincisi ise, Büyük Sıçrama kuramı doğruysa bile; yinelenen bütün evrenlerin aynı şekilde geliştiğini düşündürecek denli güçlü bir sebep yok. Bu durum aslında kelebek etkisinin uç noktaya varması anlamına geliyor; yeni oluşan evrenin en baştaki aşamalarında yaşanan ufak farklılıklar, nihai sonuç üzerinde devasa çeşitlilikler meydana getirir. Ayrıca, fizik kurallarının da her seferinde değişmeyeceği varsayılıyor. Yine de; eğer şansınız olsaydı, her şeyi baştan yapıp yapmayacağınızı merak etmenin zararı olmaz.
Yazar: Reuben Westmaas/Curiosity. Çeviri: Ozan Zaloğlu.
Ramazan da 33 yılda bir aynı tarihlere denk gelir ~ Bengi döngüsü