Seyahatle İlgili COVID-19 Soruları ve Cevapları

0

Her şey, riski yönetmekle ilgili.

PopSci’nin COVID-19 dosyasının tamamını buradan takip edin.

Koronavirüsün yayılması, hepimizin kafasında soru işaretleri bıraktı. Fakat birkaç ülkede uygulanan seyahat yasağı ve virüsün ortaya çıkış haberleri manşetleri süsledikçe, uçak biletlerini önceden almış olanlar ne yapmaları gerektiği konusunda özellikle endişeleniyor.

Eğer siz de bunlardan biriyseniz, seyahatinizi iptal etme veya yeniden zamanlama kararınız büyük oranda gideceğiniz yere ve göze almak isteyeceğiniz tehlikeye bağlı. Şimdi; eğer seyahat etmemeyi seçerseniz, paranızı geri alma olasılığını belirleyen çok sayıda etmen olacak ve bunların çoğu sizin kontrolünüzde değil.

Tercihiniz veya planlarınız ne olursa olsun, muhtemelen siz de diğer herkes gibi ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Fakat endişelenmeyin; biz sorularınıza cevap vermek için buradayız.

Haberiniz olsun

Uçak biletiniz var diye seyahatinizi iptal etmek zorunda değilsiniz. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne (CDC) göre, bütün yolcuların planlarını iptal etmesi gerekmiyor; bu karar yalnızca, (binlerce olmasa bile) yüzlerce insana çok yakın olmayı bilinçli bir tehlike şeklinde görüp görmediğinize bağlı olmalı. CDC, yolculara yardımcı olmak amacıyla; hastalığın patlak verme şiddetine bakarak, varış noktalarını üç tehlike seviyesine göre sıralamış. CDC’nin söylediğine göre, bu listede bulunmayan yerleri ziyaret etmek güvenli.

Bugün itibariyle, 1. seviye (en düşük) seyahat uyarısı bulunan tek yer Hong Kong. Yani oraya yapacağınız yolculukları iptal etmenize veya ertelemenize gerek yok; fakat enfeksiyondan kaçınmak için rutin tedbirleri uygulamanız lazım: Ellerinizi sık sık, iyice yıkayın; gözlerinize, ağzınıza ve burnunuza dokunmaktan kaçının ve hasta kişilerden uzak durun. Japonya, uyarı seviyesi 2 olan tek ülke. Bu listede; yaşlı insanlara ve kronik sağlık durumları olan kişilere, yurt dışına gidip gitmemeleri konusunda sağlık birimlerine danışmaları öneriliyor. Yolcular en çok, 3. uyarı seviyesinde yer alan bölgelere seyahat ederken dikkatli olmalılar. CDC, mutlaka zorunlu olmadıkça bu yerlere seyahat edilmemesini öneriyor. Bu bölümde Çin, İran, Güney Kore ve İtalya bulunuyor.

Ancak bunlar seyahat yasağı demek değil; eğer istiyorsanız, bu yerleri elbette ziyaret edebilirsiniz. Aslında tam şu an, internet tarayıcınızda yeni bir sekme açabilir ve Milan ya da Pekin’e doğrudan bilet alabilirsiniz. CDC’nin tehlike seviyeleri sadece birer öneri. Tehlikelere bağlı olarak, bunlara uyup uymamak size kalmış. Tüm bu yerlerde COVID-19 kapma tehlikesinin daha yüksek olduğunu aklınızda tutmanız gerekiyor. Bu durum, karantina altına alınmak ve dönüş uçağını kaçırmak anlamına gelebilir.

CDC’nin bu önerileri, bahsedilen ülkelerin seyahat güzergâhında bulunması durumunda da geçerli. Örneğin İtalya veya Güney Kore havaalanlarında konaklayacaksanız, CDC alternatif güzergâhlar bulmanızı öneriyor. Eğer böyle bir seçeneğiniz yoksa, havaalanında kalmalı ve rutin önlemler almalısınız.

Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde, dünyadaki her ülke (hatta bazen aynı ülke içindeki bölgeler) için sunulan önerileri görebileceğiniz etkileşimli bir harita bulunuyor. Bu haritada, en yüksek uyarı seviyesine sahip bölgeler kırmızı renkte görülüyor. Onlara tıkladığınızda, neden böyle olduklarına dair daha fazla bilgi görebilirsiniz.

Fakat şunu unutmayın; ABD Dışişleri Bakanlığı bir ülkeyi sınıflandırırken, COVID-19 tehlikesinden başka özelliklere de bakıyor. Bunların çoğu, siyasi sebepler yüzünden kırmızı. İtalya gibi diğer ülkeler ise hiç kırmızı değil. Yine de Beyaz Saray, COVID-19 bağlamında; son 14 gün içerisinde Çin ya da İran’ı ziyaret etmiş kişilerin ABD’ye girişini yasakladı.

İptaller ve seyahat yasaklarına yönelik son bilgileri nasıl bulurum?

Bakanlıkların yayınladığı düzenlemeler ve tavsiyeleri takip etmenin en iyi yolu, sosyal medya hesapları ya da internet siteleri üzerinden onları takip etmek. Google’da uyarı ayarlamak ve Twitter’da belli konuları takip etmek de her şeyin size ulaşması için güzel yöntemler.

Eğer havaalanına gitmek üzereyseniz, bütün dünyada iptal edilen uçuşlara dair güncel bilgileri Flightware.com‘dan takip edebilirsiniz. Yaklaşan uçuşlarınıza yönelik telefonunuzdan bildirim almanın bir diğer yolu ise; uçacağınız havayolunun uygulamasını indirmek ya da uçuş bilginizi takviminize eklemektir. Eğer uçuşla ilgili bir değişiklik olduysa, Android telefonlarda Google Asistan uygulaması sizi önceden bilgilendirecektir. Benzer biçimde; iPhone’larda ise Siri, biniş kartınızı cüzdanınıza eklediğinizde sizi güncel tutacaktır.

Peki, yolculuğa karar verdiniz. Şimdi ne olacak?

Yoğun geçiş merkezlerinde hangi önlemleri almalıyım?

Havaalanlarında, tüm dünyadan çok büyük miktarda insan bir araya geliyor. Bu yüzden hangi şehirde veya ülkede olursanız olun, COVID-19’a karşı bazı önlemler almanız lazım.

Fakat zannettiğinizin aksine; bu önlemler pek özel şeyler değil. Bunlar, COVID-19’tan kaçınmaya yönelik temel tavsiyeler. Eğer hatırlatmak gerekirse; işte kısa bir liste:

  • Yüz maskesi takmayın; bunlar yalnızca, gerçekte hasta olan kişiler için öneriliyor.
  • Ellerinizi yıkamadan gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan kaçının.
  • Öksürür veya hapşırırken bir peçeteyle ağzınızı kapatın, daha sonra peçeteyi çöpe atın.
  • Sıradan bir ev temizlik ürünü kullanarak, insanların sık dokunduğu nesne ve yüzeyleri temizleyip arındırın. Evden uzak olduğunuz zamanlarda, çantanızda her zaman taşınabilir dezenfektan mendilleri bulundurmak iyi bir fikir.
  • Ellerinizi her sık sık yıkayın; özellikle de banyoya gittikten sonra, yemekten önce ve burnunuzu sildikten, öksürdükten ya da hapşırdıktan sonra. Su ve sabun kullanın ve ellerinizi en az 20 saniye boyunca ovalayın. Fakat bunun için özel talimatlara ihtiyaç duyuyorsanız (çoğu insan gibi), işte size eksiksiz bir rehber.
  • Eğer su ve sabun mevcut değilse, yüzde 60 ila 95 oranında alkol içeren, alkol temelli bir el dezenfektanı kullanın.
  • Hasta insanlarla yakın temastan kaçının.

COVID-19, yolcu gemilerine kıyasla uçaklarda farklı mı yayılıyor?

 

Açık denizlere açılmak istediğinizi biliyoruz, fakat şu an bunun için en iyi zaman olmayabilir. Joseph Barrientos/Unsplash

Evet. Uçaklar ve yolcu gemileri, kapalı birer kutu gibidir. Fakat arada bir fark var; uçak ortamları çok daha kontrollü. CDC’ye göre çoğu virüs ve mikrop, havanın dolaşım biçimi ve süzülmesi sebebiyle uçaklarda kolaylıkla yayılmıyor.

Ayrıca bu durum, aslında ihtimallere bağlı. Büyük bir yolcu gemisindeki insan sayısı 2.500 ile 3.500 arasında değişirken (mürettebat hariç); örneğin 747 model bir uçakla New York’tan Londra’ya gerçekleşen Atlantik ötesi bir uçuş, yalnızca 300 civarı yolcu barındıracaktır.

Yolcu gemileri, birbirleriyle sık ve yakın temasta olan daha büyük sayıda insana ev sahipliği yaptığından; virüsün bulaşmış olduğu birinden COVID-19 kapmak, istatistiksel olarak daha muhtemel. Yine de CDC’nin mürettebat üyeleri ile yolcular için sunduğu önleyici talimatlar, hepimizin uyması gereken temel kurallardan pek farklı değil.

Ayrıca, uçuş esnasında enfeksiyon kapma ihtimali düşük olsa bile; önleyici tedbirlerden vaçgeçmemelisiniz. Bir uçakta karşı karşıya kaldığınız en büyük tehlike, hasta insanlarla yakın temastır; çünkü oturduğunuz yer üzerinde pek kontrol sahibi değilsiniz. Eğer bu duruma düşerseniz bilin ki; bir COVID-19 hastasıyla aynı uçakta uçmak, mutlaka enfeksiyon kapacağınız anlamına gelmiyor; bütün mesele, mesafeyle ilgili.

CDC’ye göre, koltuğunuz hasta bir insanın hemen yakınındaysa (her yönde iki koltuğa kadar; yaklaşık 2 metre), enfeksiyon tehlikesi orta seviyede. Bu mesafenin ötesindeki her yer için tehlike, düşük veya çok düşük olarak görülüyor.

Eğer birkaç saat boyunca çok fazla insanla kapalı bir ortamda kalmaktan hâlâ endişe duyuyorsanız, diğer tüm durumlarda olduğu gibi burada da aynı önleyici talimatlar geçerli. Ayrıca dezenfektan mendiller ve en az yüzde 60 alkol içeren alkol temelli el dezenfektanı her zaman iyidir.

Ülkeme geri dönemezsem ne yapmam lazım?

Maalesef bu soru, belirsiz bölgeye düşen türden. Bunun sebebi ise temelde, yolculuk ettikten sonra ülkenize geri dönememenin birçok sebebinin olması. Seyahat uzmanı Pauline Frommer’a göre temel sebep, hükümetler ve havayolları gibi hizmet sağlayıcılar arasında bir eşgüdüm eksikliğinin olması.

Virüsün yayılmaya nasıl devam edeceği, hükümetlerin hangi önlemleri alacağı veya bunların yurtdışındaki insanları etkileyip etkilemeyeceği belli değil. Eğer seyahat ediyorsanız ve bulunduğunuz ülke veya şehir karantinaya alınırsa; yapacağınız en güvenli şey, yerel otoritelerin talimatlarını takip etmek ve eğer mümkünse en yakın büyükelçilik ya da konsolosluktan yardım istemek. Eğer uçtuğunuz havayolu, yurda dönen uçuşları birdenbire iptal ederse; buna karşılık bir çözüm sağlamak zorunda. Bunun alternatif bir uçuş yolu mu olacağı, yoksa başka bir seyahat yöntemi mi olacağı; esas uçuşun iptal edilme sebeplerine bağlı olacak. Buradan itibaren, işler tahmine kalmış.

Okyanus ötesinde hasta olursanız ne yapmanız lazım?

Battaniyeye sarılmak ve içeride kalmak; hangi hastalık olursa olsun, tatilde hasta olursanız harika bir seçenektir. Pixabay

Hepsinden önce, hastalığı daha fazla yaymamak için son derece dikkatli olun. Tıbbi yardım isteyin ve insanlarla temastan mümkün olduğunca kaçının. Eğer dışarı çıkmak zorundaysanız, ellerinizi iyice yıkadığınızdan ve burnunuz ile ağzınızı kapattığınızdan emin olun. Yapabiliyorsanız bir maske takın; bunu yapmanız gerekiyor. Bundan sonra yerel otoritelerin sorumluluğundasınız ve virüsün bulaştığı hastalara karşı hangi önlemleri alıyorlarsa onlara tabisiniz; muhtemelen özel bir tesiste karantina ya da başka bir tecrit biçimi olur. Ardından, en yakın yerel büyük elçiliği ve konsolosluğu durumunuzdan haberdar etmelisiniz.

Japonya’da karantinaya alınan Diamond Princess yolcu gemisindeki ve dünyanın diğer bölgelerindeki Amerikalı COVID-19 hastaları, Dışişleri Bakanlığı tarafından ülkelerine geri getirildi. Ancak yurtdışında hasta olursanız, söz konusu devlet kurumunun sizi kurtarmaya gelmesine güvenemeyebileceğinizi aklınızda bulundurun.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nda konsolosluk işleri sözcüsü olan Ian G. Brownlee, 21 Şubat’ta yapılan CDC basın toplantısında şöyle demişti: “ABD hükümeti, geçtiğimiz haftalarda yüzlerce vatandaşı başarıyla tahliye etmiş olsa da; bu gibi geri getirme uçuşları, bizim standart uygulamamızı yansıtmıyor ve yerel hükümetlerin muhtemel karantina tehlikesi altında bulunan vatandaşlarımız, bu seçeneğe güvenmemeli.”

Amerikan vatandaşları, halen Japonya’daki yerel yetkililerin gözetimi altındalar; bu yüzden geri dönüş için hangi şartların sağlanması gerektiği hâlâ belli değil.

Henüz hiç COVID-19 vakası bulunmayan bir ülkeye gideceğim. Yine de endişelenmeli miyim?

Hayır. CDC’ye göre, hâlâ yukarıda bahsedilen genel önlem kurallarını takip etmelisiniz ancak; seyahat etme konusunda içiniz rahat değilse yolculuğunuzu iptal edebilir ya da yeniden programlayabilirsiniz.

Eğer yurtdışında hasta olursam, seyahat sigortası tıbbi masrafları karşılar mı?

Genel olarak; eğer seyahat sigortası satın aldıysanız ve yolculuğunuz sırasında hastalandıysanız, evet; bu hastalığınızla ilgili tüm tıbbi masraflarınızın (veya bır kısmının) karşılanması gerekir. Sigorta böyle işler.

Fakat eğer seyahat sigortanız varsa ve COVID-19 kaptıysanız, poliçeniz bunu kapsamayacaktır. Üzgünüz. Genelde sigorta, “genel istisnalar” olarak adlandırılan şeyleri kapsamaz. Doğal afetler, terör saldırıları ve COVID-19’un da içerisinde bulunduğu salgınlar buna dahil.

“Diyelim ki Karayipler’e gidiyorsunuz ve sigorta satın almadınız” diyor Frommer. “Ardından bir fırtına olacağı tahmin edildi. Eğer sigorta yaptırmaya çalışırsanız, bunu size satmayacaklardır çünkü bu genel bir istisna olarak düşünülür.”

Fakat burada aklınızda tutmanız gereken bir şey var; COVID-19’un genel istisna olduğu 22 Ocak’ta ilan edildi. Bu yüzden, teknik olarak konuşursak; eğer COVID-19’la ilişkili bir masrafınız varsa (tıbbi müdahale, acil tahliye veya uçuş gecikmesi gibi) ve sigortayı bu tarihten önce satın aldıysanız, halen dava açmanız mümkün. Eğer sigortanızı ondan sonra aldıysanız, yapabileceğiniz bir şey yok.

Pişman olmaktansa tedbirli olun: Bazı planları iptal edin

Bir müşteri olarak, para iadesi veya bilet değiştirme haklarınız neler?

Uçuş iptal mi oldu? Paranızı hâlâ geri alabilirsiniz. JESHOOTS:COM/Unsplash

Bu da belirsiz bölgeye düşen sorulardan. Bunun sebebi ise temelde, her havayolunun kendi kurallarının olması. Hatta her havayolu içerisinde dahi bazen farklı biletlere farklı kurallar uygulanıyor. Bu yüzden bir bilet satın aldığınızda, temel olarak o havayolunun kurallarına uymayı kabul ediyorsunuz.

Seyahat yazarı Rick Steve şöyle söylüyor: “[Müşteriler olarak] bu gibi durumlar söz konusu olduğunda, herhangi bir hakkımız olduğunu sanmıyorum. Bu durum, havayollarının ne kadar saldırgan olmak isteyeceğiyle ilgili.”

Frommer da benzer bir görüşe sahip. “Pek çok varış noktasında; eğer yolculuğunuzu tam şimdi iptal etmeye çalışırsanız, çoğu havayolu paranızı geri vermeyecektir” diyor. “Çünkü seyahat etmekten korktuğunuz için iptal ettiğiniz düşünülür ve genelde bu durumlarda kapsam dışı olursunuz.”

Fakat işler değişiyor. COVID-19 patlak verdiğinden beri; uçuşlar, oteller, turlar ve gemi yolculukları için yapılan rezervasyonlar çarpıcı biçimde düştü. Bu durum, havayollarını çok daha esnek hale getirdi; hatta bazıları bilet fiyatlarını bile düşürdü ve aynı kabin sınıfında kalırsanız, güzergâh değişimi ve yeniden planlama ücretlerinden feragat etti.

“Seyahat endüstrisinde telaş olduğunu görüyoruz ve pek çok satıcı rezervasyonların bıçak gibi kesildiğini gördüğü için, insanlara hakkı sunan kampanyalar yapıyor” diyor Frommer.

Havayolları, 30 Nisan’ı bir tür sınır olarak benimsedi. Bu yüzden o tarihe kadar bir uçuşunuz varsa, muhtemelen vazgeçebilirsiniz. Elbette bu yalnızca uçtuğunuz havayoluna bağlı olacak. Bu yüzden atılacak ilk adım, onlarla doğrudan temas kurmak ve neler sunduklarını görmek olmalı.

Hastalık etrafta gezerken, ne kadar sonraya yer ayırtmalısınız?

Bunun kısa bir cevabı var: Belli değil.

“Bu gerçekten zor bir durum” diyor Steves. “Sonucun ne olacağını bilmek mümkün değil.”

COVID-19’un durumu çok hızlı değiştiğinden, yolculuğu hangi zamana alacağınızı tam olarak bilmek zor. Frommer’a göre (bir nevi) iyi olan haber ise; koronavirüs şu an turizm endüstrisini o kadar çok vurdu ki, şansınızı deneyip bir tatil rezervasyonu yapmanın tam sırası.

“Eğer endişeniz varsa; muhtemelen çok iyi bir fiyata bulacaksınız ve işler kötüye giderse paranızın tamamını geri alabileceğinize yönelik taş gibi bir garanti verecekler” diyor.

En kötü senaryoda ise, muhtemelen virüsten kaçınmak için eve hapsolacaksınız. En iyi senaryoda ise, kumsalda güneş banyosu yapacaksınız. Daha kötüleri de var.

 

 

 

 

Yazar: Sandra Gutierrez G./Çeviri: Ozan Zaloğlu

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz