Bir araştırmada gitar amfilerinin dijital simülasyonlarının gerçekten ayırt edilemediğini ortaya koydu.
Yazılım modelleri bu şekilde gelişmeye devam ederse çok yakında ağır, kırılgan ve pahalı büyük gitar amfilerine ihtiyaç kalmayacak gibi görünüyor.
Çoğu popüler gitar amfisi ve distorsiyon efekti analog devreler kullanıyor. Gitar sesini istenen distorsiyon seviyesine getirebilmek için bu devrelerde lineer olmayan vakum tüpleri, diyotlar ve transistorlar kullanılıyor. Müzik dünyası gün geçtikçe dijital ortama daha fazla taşınıyor, bu yüzden analog efektlerin başarılı dijital simülasyonlarına olan talep de artıyor.
Profesör Vesa Välimäki bu talebin derin öğrenme alanında ilginç gelişmelere neden olacağını söylüyor. “Gitar distorsiyon modellemesi için derin nöral ağlar kullanma fikri daha önceleri de test edilmişti. Ancak ilk defa dinleyicilerin gerçek gitar sesi ile sahte gitar sesini ayırt edemediklerini görüyoruz. Bu gelişme, bilgisayarların satranç oynamayı zamanla öğrenip profesyonelleşmelerine benziyor.”
Belli bir amfinin sesini taklit etmek amacıyla devreleri, yeni modelleme teknikleri ile hassas bir şekilde modellenebiliyor ancak gerçek zamanlı işlem söz konusu olduğunda çok fazla işlemci gücü gerekiyor. Buna ek olarak, modellenecek her amfi için yeni bir model üretmek gerekiyor ki bu da oldukça zahmetli bir süreç.
Sanal devre modellemeye yeni bir yaklaşım “kara-kutu modelleme” adını taşıyor. Bu teknikte devrelerin farklı giriş sinyallerine tepkisi ölçülüyor ve giriş – çıkış değerlerini simüle eden bir model oluşturuluyor. Bu araştırmanın sonuçlarının geldiği çalışma WaveNet evrişimli nöral ağını temel alıyordu.
Dijital amfi modeli derin nöral ağı kullanılarak modellendi. Ses, “hedef” gitar amfisinden kaydedildi ve bu ses kullanılarak derin nöral ağı eğitildi. Eğitim sonucunda bu gitar amfisine en yakın devre modellemesinin ortaya konulması hedeflendi. Ses işlem ve derin öğrenme uzmanı olan doktora öğrencisi Alec Wright, “testlerde Blackstar HT5 Metal ve Mesa Boogie Express 5:50+ lambalı amfileri kaynak olarak kullandık. Ürettiğimiz modeller gerçek zamanlı performans üzerine kuruluydu ve hepsi bir masaüstü bilgisayarda çalıştırılabiliyordu” diyor.
Yakın bir gelecekte bir gitarcı gitarını laptopuna bağlayacak, derin nöral ağa bağlı bir eklentiyi çalıştıracak ve hoparlörlerden dışarı klasik bir gitar amfisinden çıkan sesin aynısı mı çıkacak? Bir süre sonra analog amfi hayranlarının bu dijital gelişmeyi nasıl değerlendireceğini ve sahne – kayıt sistemlerinde kullanmak isteyip istemeyeceklerini göreceğiz. Amatörler için ise istediğin anda bir Marshall, Orange, Fender veya benzer bir amfiye sahip olmak, elbette oldukça heyecan verici bir gelişme…
