Farelerde Yapılan Çalışmanın Gösterdiğine Göre, Göz Kendini Beyin Gibi Temizliyor

0

Bilim insanları, kemirgenlerin göz ile beyinlerinin kendilerini temizlerken esrarengiz biçimde benzer boşaltım sistemleri kullandığını keşfetti. Üstelik bu durum bizde de geçerli olabilir.

Bu türden bir bakım işlemi, atık hücre ve sıvıları yıkayıp temizlemek için gerekli bir işlem. Ayrıca beyinlerin, bu işlem için glenfatik sistem adı verilen ve kanallardan meydana gelen ufak bir şebekeden faydalandığını biliyoruz. Bu sistem, atık maddeleri vücudun geri kalanından temizleyen lenf sistemine benziyor.

Fare ve sıçanlar üzerinde yapılan yeni testler; bu canlıların gözlerinin arkasında yer alan yapıların (optik sinir ve retina gibi), glenfatik sistem gibi davrandığını gösteriyor. Standart lenfatik kanallar bulunmadığı için; atık ürünleri, beynin kullandığına çok benzeyen bir şebeke yoluyla başka yere yönlendiriyorlar.

“Kafatası kubbesinin içerisindeki beyne çok benzeyen gözün iç yapıları, sınırlı bir alanda duruyor ve sıvı dengeleşiminin sıkı biçimde kontrol edilmesini gerektiriyor” diye yazıyor araştırmacılar makalede.

“Bizim yaptığımız analiz, göz sağlığı ve hastalıklarına ilişkin bildiklerimizde çeşitli sonuçlar oluşturabilecek; göze ait ve yüksek oranda kutuplaşmış bir temizleme sisteminin mevcudiyetine yönelik bulgular sağlıyor.”

Beynin atık boşaltma sistemindeki en önemli faaliyetlerden biri de, Alzheimer hastalığının gelişimiyle ilişkilendirilmiş zehirli amiloid beta proteinlerinin tahliye edilmesi.

Gözün benzer atıkları tam olarak nasıl bertaraf ettiğini görmek isteyen araştırmacılar, laboratuvar farelerinin gözlerine, ışınan amiloid beta proteinleri enjekte etmiş. Sonrasında proteinleri takip eden araştırmacılar, görsel veriyi beyne geri iletmekten sorumlu optik sinirdeki özel kanallarda bu proteinlerin gidip geldiğini görmüş.

Enjeksiyondan birkaç saat sonra, etiketlenmiş proteinlerin izleri çok uzak bir yerde bulunmuş. Proteinler, vücuttaki genel atık bertaraf işleminin bir parçası olarak gözden çıkıp, hayvanın boynundaki lenf bezlerine taşınmış. Yine bu durum, beynin vücudun geri kalanıyla bağlantı kurma biçimiyle örtüşüyor.

Beynin glenfatik sistemi gece devreye girerken (uyku bu yüzden çok önemli); bu temizleme sisteminin gözde meydana gelen türünün ise, irisin ışık değişimine cevaben hareket ettiği zaman faaliyete geçtiği görülmüş.

Bu yeni araştırmanın, insanlardan ziyade fare ve sıçanlara dayalı olduğunu belirtmekte fayda var. Fakat bu hayvanlar, daha basit bir seviyede de olsa bizimle benzer göz yapılarına sahipler. Dahası; insan beynindeki glenfatik sistemin keşfedilmesi de sıçanlar üzerinde yapılan deneyler sayesinde mümkün olmuştu. Böylelikle, durumun yalnızca kemirgenlere özgü bir şey olmama ihtimali bir daha artıyor.

Elde edilen bulgular, gözler ve beynin atıkla başa çıkma şekilleri arasında bulunan bazı ilginç benzerlikleri vurgulamanın yanısıra; karasu gibi göz hastalıkları hakkında daha fazla şey anlamamıza da yardımcı olabilir.

Araştırmacılar bu hastalığın ardındaki sebeplerden birinin, gözün atık temizleme sisteminin zarar görmesi olabileceğini öne sürüyor; çünkü bu yüzden aşırı sıvının birikmesi mümkün oluyor. Yeni bulunan bu şebekeye daha yakından bakılmasıyla, daha kesin bilgiler elde edilebilir. Hatta belki de daha etkili tedavilere kapı aralanabilir.

Belçika’daki Sint-Amandus Psikiyatri Merkezi’nde çalışan ve çalışmada yer almayan doktor Peter Wostyn, The Scientist sitesinden Abby Olena’ya şöyle söylüyor: “Göze ait glenfatik sistemin, çeşitli göz hastalıklarının oluşumu üzerindeki etkisine yönelik daha fazla araştırma yapılacaktır. Şimdilik bu yalnızca başlangıç noktası niteliğinde.”

Araştırma, Science Translational Medicine bülteninde yayınlandı.

 

 

 

 

Yazar: David Nield/ScienceAlert. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz