Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), evcil hayvanları olanlar için koronavirüs salgını sırasında uyulması gereken bazı öneriler yayınladı. Kurum, kedi ve köpeklerde de sosyal mesafenin uygulanmasını öneriyor.
FDA’nın 30 Nisan’da yayınladığı bir bilgi formu, evcil hayvanların ev dışındaki insanlar ve diğer hayvanlarla etkileşime geçmemesi gerektiğini belirtiyor. Kediler mümkün olduğu zaman içeride tutulmalı ve köpekler; diğer insanlar ve hayvanlardan en az 2 metre uzakta olacak şekilde tasmayla gezdirilmeli. Kurum, köpek bakıcılarının köpek parklarından ve “fazla sayıda insan ve köpeğin toplandığı” halka açık alanlardan kaçınmasını öneriyor.
Çiftlik hayvanları ABD Tarım Bakanlığı’nın alanına girse de, FDA evcil hayvan besinleri ve ilaçlarını izlemekten sorumlu.
Koronavirüsün bulaştığı bildirilen ilk hayvan, New York’taki Bronx Hayvanat Bahçesi’nde yaşayan bir kaplan olmuştu. O zamandan beri, hayvanat bahçesindeki üç kaplan ve üç aslanın daha testi pozitif çıkmıştı.
Hong Kong’da bir ve Belçika’da bir evcil kediye ilaveten, New York eyaletinin farklı bölgelerindeki iki ev kedisine de hafif solunum hastalığı geçirmelerinin ardından virüs teşhisi konmuştu. Bu kedilerden biri, hiçbir insanın pozitif çıkmadığı bir evde yaşıyordu.
Üç köpekte daha virüs çıktı fakat FDA’nın alıntı yaptığı ufak bir çalışmada, köpeklere kediler kadar virüs bulaşmayabileceği öne sürülüyor.
Şimdilik, bir hayvandan insana bulaşan koronavirüs vakası bildirilmiş değil.
FDA, yaptığı bir açıklamada şöyle aktarıyor: “Bugüne kadar mevcut olan kısıtlı bilgilere göre, evcil hayvanların COVID-19’a sebep olan virüsü insanlara yayma tehlikesi düşük görülüyor”
“An itibariyle hayvanların, COVID-19’a sebep olan virüsü yaymada önemli bir rol oynadığını gösteren hiçbir kanıt bulunmuyor.”
Cornell Kedi Sağlık Merkezi müdürü Bruce Kornreich, kedileri içeride tutma çağrısının, onların diğer hayvanları hasta etmesini veya diğer hayvanlara virüs bulaştırmasını önleme amacı taşıdığını söylüyor.
“Burada anlaşılması gereken en önemli şey, bu virüsün öncelikle insanlar arasında yayılması” diyor Kornreich. “Kediler elverişlidir fakat genelde bütün kediler iyileşmiştir.”
FDA’ya göre, laboratuvar ortamında dağgelincikleri ile bazı hamster cinslerinin de enfeksiyona karşı müsait olduğu kanıtlanmış. Domuzlar, tavuklar ve ördekler ise enfekte olmamış veya enfeksiyonu yaymamış.
Michigan State Üniversitesi’nin veterinerlik fakültesinde salgın hastalık uzmanı olan Annette O’Connor, kedilerin ana endişe kaynağı olduğunu; çünkü diğer hayvanlarla daha sık etkileşime girdiklerini söylüyor.
“Dışarı çıkarıldıkları zaman, kedilerin nereye gittiklerini bilmiyoruz” diyor.
“Belki yan komşuya gidiyorlar ve yan komşunun testi pozitif çıktı. Bu yüzden, çok ihtiyatlı bir tepki bu” diye de ekliyor. “Kediden kediye geçebileceğini biliyoruz, o yüzden bundan kaçınmak isteriz.”
Kornreich, evcil kedilerin her hâlükarda içeride tutulması gerektiğini çünkü “hastalıklara maruz kalma, yırtıcılar tarafından avlanma veya arabaların çarpma ihtimalinin azalacağını” söylüyor.
Kornreich, koronavirüs kapan kedilerin insanlarla benzer belirtiler gösterdiğini ve bunların arasında ateş, öksürük, solunum güçlüğü, burun akıntısı, kusma ile ishalin yer aldığını söylüyor.
FDA, evcil hayvanlarda virüs testi yapılması gerektiğini söylemiyor fakat Kornreich, kediniz ya da köpeğiniz belirti gösterirse bir veteriner hekimle temasa geçmenizi ve evdeki birinde COVID-19 varsa ya da evcil hayvan virüse maruz kalmış olabilirse, veteriner hekimi bilgilendirmeniz gerektiğini söylüyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) yayınladığı yeni tavsiyeler, COVID-19’lu kişilerin hayvanlarla olan temaslarını sınırlandırması gerektiğini belirtiyor. Eğer kişi belirti gösteriyorsa, CDC bu kişilerin “evcil hayvanlarla doğrudan temastan kaçınmalarını” öneriyor (hayvanı sevmek, hayvanın yanına kıvrılıp yatmak, hayvana kendini öptürmek ya da yalatmak, hayvanla aynı yerde uyumak ve yiyecek ya da yatağı paylaşmak da dahil).
Yazar: Emma Penrod/Business Insider. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
