Lockheed, U-2 uçağını uzaktan kumandalı hale getirmeyi umuyor.
Genelde 51. Bölge’de konuşlandırılan U-2 casus uçağı 1955’te ilk defa uçtuğunda hem insan dayanıklılığının hem de Soğuk Savaş teknolojisinin sınırlarını zorlamıştı. Pilotlar bu yüksek irtifa casus uçağını saatler boyu 70.000 feet’in (21 km) üzerinde uçuruyor, aşağıdaki tesislerin fotoğrafını çekiyordu. Böylesi bir uçuş Küba’ya yığılan Sovyet nükleer füzelerini görüntüleyerek Küba Füze Krizi’ni başlatmıştı.
Ne var ki insansız hava araçlarının (İHA’lar) ve özellikle de Global Hawk adlı insansız yüksek irtifa casus uçağının çıkışıyla U-2 gözden düştü. Global Hawk ile U-2 programları yıllardır birbirine rakip. Emektar U-2 daha yüksekten, daha fazla algılayıcıyla ve savunma sistemiyle donatılmış olarak uçabiliyor. Genç İHA Global Hawk ise çok daha uzun süre havada kalabiliyor (U-2’nin 12 saatlik uçuş limitinin iki katına, 24 saate çıkabiliyor). Ayrıca İHA’yı uçuran yer operatörleri uçuş sırasında kolayca vardiya değiştirebiliyor.
U-2’nin üreticisi Lockheed uçağın en zayıf halkasını, yani insan faktörünü ortadan kaldırmayı planlıyor. Böylece U-2’nin gövdesinin ortasına bir kanat kutusu yerleştirilecek, kanat açıklığı artırılacak ve uçağın kontrolleri yeni bir uzaktan kumanda sistemine bağlanacak. Dahası, U-2’ye bir de “tam hareketli video algılayıcı” yerleştirilecek. Bu, aslında ekstra yazılımla donatılmış bir video kamera. Böylece etiketler oluşturabilecek, trafik plakalarını okuyabilecek ve hatta insan yüzlerini tanıyabilecek. Üç adet U-2’nin insansız hava aracına dönüştürülmesi ve uçurmak için gereken uzaktan kumanda istasyonlarının kurulması 700 milyon dolara patlıyor.
ABD Hava Kuvvetleri hangisini seçerse seçsin, casus uçak oyunu cep yakıyor. En son bütçe görüşmelerini 2013’te saat başına uçuş maliyetini 24.000 dolara çeken Global Hawk kazanmıştı. U-2’nin saatlik uçuş masrafı 32.000 dolar. İHA’laştırılan bir U-2, rakibinin yaptıklarını yapabilir ama uçak o kadar yaşlı ki maliyetin düşmesi beklenmiyor. Belki de en iyisi emekliye ayırmak.