Pasifik Okyanusu’ndaki su altı volkanından çıkan dev bir yüzen kaya filosu, dalgaları aşarak binlerce kilometre yüzmüş. Bu kayalar en sonunda Avustralya’ya ulaşmış ve ardından yeni bir projeye başlamışlar: Dünya’nın en büyük (ve büyük tehlike altındaki) mercan resifi sistemini canlandırma projesine.
Pek mümkün olmayan bu olaylar zinciri, kulağa biraz inanılmaz gelebilir fakat tamamen doğru bir hikaye. Geçen sene boyunca çarpıcı biçimde vuku bulan bu olay, Dünya’nın doğal çevre sistemlerinin birbirleriyle daha önce görülmemiş ve şaşırtıcı şekillerde kesiştiğini gösteriyor.
Daha da şaşırtıcı olanı, bunun daha önce de gerçekleşmiş olması. Aynı deniz altı dağında 2001 yılında meydana gelen bir püskürme, benzer kayalardan oluşan küçük bir filo üretmiş ve bu filo da bir yıl boyunca akıntılarla Avustralya’ya yolculuk etmiş. (İsmi olmayan ve sadece F volkanı ya da 0403-091 denilen bu yanardağ, Tonga’daki Vava’u adalarının yakınında bulunuyor.)
Bu doğa olayı meydana geldiğinde, süngertaşı salı adı verilen bir şey oluşturuyor. Uçan bir platform olan bu sal, batmayan ve büyük ölçüde gözenekli olan sayısız volkanik kaya parçasından meydana geliyor.
Bu ufak kayaların her biri, içerisinde alglerin, sülükayaklıların, resiflerin ve daha fazlasının yer aldığı deniz canlılarını kendine çekiyor. Bu küçük yolcular, kendilerini okyanus boyunca otostop çekerken buluyor ve son varış noktalarında, tehlike altındaki mercan sistemlerini tohumlandırıp yeniden doldurmaya yardım edebiliyorlar: Bu varış noktası ise çoğumuzun Büyük Set Resifi olarak bildiği yer.
Peter Dockrill/ScienceAlert. Ç: O.