Tatilden Sonra İşe Geri Dönmek Neden Zor?

0
gerenme/iStock

Tatil bitti ve pek çoğumuz yakınlarımızı görmek, hak ettiğimiz boş zamanı geçirmek üzere gittiğimiz uzak yerlerden geri döndük. Tatil zamanı, insanlar için farklı anlamlara gelse de (ertelenen sporlara yetişmek ve ölçüsüz yemek yemek gibi), herkes için ortak olan bir şey var: Uzakta beliren “Yine işe gitmem lazım” düşüncesi.

Gündelik hayata dönme beklentisi insanı biraz hayal kırıklığına uğratıyor ve bunu anlamak zor değil; jet lagın halsiz bırakan etkileriyle uğraşmak, insanın neşesini alıp götürmek için yeterli. Fakat birçokları için; hatta en deneyimli yolcular için bile tatil sonrasında oluşan keyifsizlik, sağlık yönünden gerçek etkiler oluşturabilir. Serbest gazeteci ve seyahat yazarı Nneka Okona, “Seyahatten döndüğümde mutlaka mutsuz oluyorum” diyor. “Bu keyifsizlik, yolculuğun son 24 saati civarında başlıyor. Ciddi şekilde moralim bozuluyor ve bazen ağlamaklı bile oluyorum; ne kadar heyecan verici bir deneyim olursa, yaşanan sönüklük de o kadar fazla ve derin olma eğilimi gösteriyor.”

Peki tatillerin amacı mutluluk ve esenliğimizi artırmaksa, sonrasında kendimizi neden mutsuz hissediyoruz?

Breda Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde psikolog olan ve tatillerin hayat kalitesine etkisi üzerinde çalışan Jeroen Nawijn, insanlar genelde izin günlerinde keyifli bir takviye elde etseler bile, bu kazançların eve döndükten sonra etkisini hemen yitireceğini söylüyor. “Büyük ihtimalle tatil sırasında kendilerini iyi hissederler çünkü istediklerini yapmakta daha özgür olurlar” diye açıklıyor.

Northern Illinois Üniversitesi’nde Danışmanlık ve Yüksek Öğretim Bölümü başkanı ile terapist olan Suzanne Degges-White, bu düşünceyi tekrarlıyor. “İş dünyasına geri döndüğümüzde çoğumuz ne yaptığımız, nasıl yaptığımız ve ne zaman bitirmiş olacağımız konusunda birisine yanıt vermek zorundayız” diyor. Kendisi ayrıca ortama yeniden alışmanın zorluğunu, tatile gittiğimizde çıkmazların ve sorumlulukların kaybolmamasına bağlıyor. “Çoğu kişi, kendileri yokken sorunların biriktiğini bildiğinden geri dönmekten korkar. Geride bıraktıkları ve henüz bitmemiş işlere yenileri eklenmiş olabilir.”

Degges-Whites ayrıca, tatilde daha gevşek bir uyku düzeninden daha katı ve düzenli bir uyku düzenine geçmenin etkisinden bahsediyor. Bu durum, fazla yemekten gelen miskinlikle birleştiğinde, kişinin esenliğine ciddi bir engel oluşturabiliyor.

Neyse ki iyi zamanlar geride kaldığında, tatil motivasyonunu yüksek tutmanın bazı yolları var. Nawijn’in söylediğine göre, seyahatiniz ile iş günleri arasına fazladan biraz dolgu ekleyerek, bu keskin alışma dönemine kendinizi önceden hazırlayabilirsiniz; üstelik bir gün veya yarım günlüğüne olsa bile. Geri döndüğünüz ilk haftada yapılacaklar listesi oluşturmak, çalışma ve yaşam alanlarınızı temiz ve düzenli bırakmak ve işlere alışırken rahatlamayı öncelik haline getirmek de önceden düşündüğünüz şeylere dahil edilebilir.

Bir ipucu daha: Hemen sonraki tatilinizi planlamaya başlayın. “Mümkün olduğu kadar çabuk şekilde başka bir seyahat ayarlamak, benim devamlı şekilde işe yarayan tek şey oldu” diyor Okona. “Eğer iple çekeceğim başka bir şey olduğunu bilirsem, can sıkıntım büyük oranda azalıyor.” Kendisi ayrıca, kullanışlı bir hatıra almanızı öneriyor ve bu sayede yeni deneyimlerinizi evdeki yaşamınızla bağlantılandıran bir şeyiniz olacağını söylüyor. (Kendisi kalitesiz magnetler veya bardaklar yerine baharat karışımlarını, benzersiz atıştırmalıkları ve reçel ya da şekerlemeleri tercih ediyor.)

Bu küçük görevlere kontrol işareti koymak, genel olarak; sizi tatil sonrasında bekleyen bu gerçekliğe daha iyi hazırlayabilir. Eğer hiçbir şey işe yaramazsa, anılarınızı manipüle etmeyi deneyip sonsuza dek mutlu yaşıyor gibi davranabilirsiniz.

 

 

 

 

Yazar: Jordan Blok/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz