Trafik kazalarında risk alıp kazaya olabildiğince hızlı müdahale eden ilk yardım ekipleri her zaman büyük övgü almıştır. Gerçi bugüne kadar alışık olduğumuz yakıtlı araçlarda yapılması gerekenler az çok biliniyor. Peki elektrikli taşıtlarda müdahale nasıl olmalı?
Yollarda gittikçe daha fazla elektrikli taşıt görüyoruz. Bu da şu soruyu akla getiriyor: Günümüzde kullanılan güvenlik sistemleri ve araçları, elektrikli taşıtların ihtiyaçlarına cevap veriyor mu? Otomotiv mühendisliği değişirken elektrikli taşıtların kazalarında ilk müdahale tekniklerinin de değişmesi gerekir mi? Bu tür kazalarda oluşabilecek riskler ve batarya tehditleri konusunda gerekli bilgilere sahip miyiz? Örneğin polis ve itfaiye, lityum iyon pillerin alev aldıktan sonra geleneksel yangın söndürücülerle kontrol edilemeyeceklerini biliyor mu?
Bloomberg Businessweek dergisi yazarlarından Chester Dawson, makalesinde “Batarya yangınları, ısıl sürüklenme adı verilen, gittikçe ısınmalarına neden olan bir döngü sebebi ile kendi kendini yok eden bir zincirleme reaksiyon tehdidi altındadır” diyor. Uluslararası Enerji Ajansının verilerine göre ABD yollarında 760 binden fazla elektrikli, prize takılarak şarj olan taşıt mevcut: “Acil durum ekipleri çok yakında bu taşıtların karıştığı bir kazaya müdahale etmek zorunda kalacaklar” diyor Dawson. Almanya merkezli bir elektronik ve mühendislik şirketi olan Bosch, aynı zamanda dünyanın en büyük otomotiv parçaları tedarikçisi. Firma bu alandaki boşluğu gördü ve elektrikli taşıtların tehlikeli sonuçlar doğurabilecek trafik kazalarından sakınabilmeleri için çözümler üretmeye başladı.
Geçtiğimiz yıl Bosch bu konuyu masaya yatırdı ve elektrikli taşıtlarda güvenliğin yüksek voltajlı bataryalar açısından ne kadar önemli olduğunu gündeme getirdi. “Tamamen elektrikli veya hibrit taşıtlar, elektrik motoruna yüksek voltajlı (400 ila 800V) güç sağlayan özel pillerle donatılmışlardır. Güvenlik amaçlı olarak bu bataryalar, araç elektronikleri ve kablolama sistemleri son derece dayanıklı olacak şekilde tasarlanmışlardır. Ancak yüksek voltajlı bir bataryanın kaza anında ne kadar güvenli olabileceği, hem araç içindekiler, hem de kurtarma ekipleri açısından büyük önem taşıyor. Bu kişilerin yüksek voltajla temas etmelerini engellemek ve taşıtın alev almasını önlemek için bataryanın elektrik sisteminden tamamen izole edilmesi gerekir”. Elektrikli taşıtların kazaları ile ortaya çıkan özel riskler mevcut. Sıvı yakıtla çalışan bir taşıt kaza yaptığında, yakıt deposundaki sızıntının yangına sebep olma riski vardır. Elektrikli taşıtlarda da yangın riski bulunur, ancak kablolar zarar gördüyse yüksek voltajlı bataryanın son derece güçlü bir elektrik şokuna sebep olması çok daha büyük bir tehlike arz eder. Peki bir patlama nasıl hayat kurtarır? Digital Trends yazarı Ronan Glon’a göre “Bosch, kazadan sonra elektrikli arabanızı tek ve ufak bir patlamayla perte çıkarmak istiyor. Son derece gereksiz ve aşırı bir önlem gibi görünse de, hayatınızın kurtulmasını sağlayabilir”.
Bosch buna “kontrollü patlama” diyor. En önemli bileşenlerinden biri ise, piroteknik (patlayıcı sistemleri kontrol eden) güvenlik anahtarı; adı da “Pyrofuse”. Tıpkı aracınızın elektrik sigortaları gibi, ancak bu sigorta sadece yangın çıkmasını engelliyor.
Şirketin açıklamasına göre “bu sistemler, bataryaya giden kablo bağlantılarının bulunduğu bölümü görece minyatür patlamalarla tamamen yok ediyor ve böylece elektrik döngüsünü etkin olarak durduruyor”. Patlamalar nedeniyle bataryanın diğer elektronik bileşenlere ulaştırdığı güç kesildiği için, kazanın etkisi ne olursa olsun, elektrik şoku riski tamamen ortadan kalkıyor.
Hazırlayan: Güneş Ulukuş.