İzlanda’da yer alan buz ile kaplı Grímsvötn yanardağı, 2011 yılında olağandışı ölçüde büyük ve güçlü bir patlama meydana getirmiş; atmosferin 20 kilometre yukarısına kül göndermiş ve yaklaşık 900 uçuşun iptal edilmesine yol açmıştı. Buna karşılık çok daha ufak boyutlu olan Eyjafjallajökull, yaklaşık 100.000 uçuşun iptal edilmesine yol açmıştı.
İzlanda’daki volkanlara yönelik başka bir patlama ihtimalinden bahsedilmesi, şu an COVID-19 salgınıyla sendeleyen hava taşımacılığı endüstrisinde endişeye sebep oluyor.
Fakat Grímsvötn yanardağının yeniden patlamaya hazırlandığını gösteren belirgin işaretler var. Sonuç olarak yetkililer, geçtiğimiz günlerde bu yanardağa ilişkin tehdit seviyesini artırmışlardı.
Grímsvötn, neredeyse bütünüyle buzun altında kaldığı için özel bir yanardağ. Dağın sürekli biçimde görülebilen tek kısmı, büyük bir kraterin (kaldera) kenarını meydana getiren güney kısmındaki eski bir yükselti. Son patlamalar ise bu yükseltinin buz altındaki tabanı boyunca gerçekleşmiş.
Bir diğer özgün nokta ise yanardağdaki ısı çıkışının olağandışı ölçüde yüksek (2000-4000 MW) olması ve bu ısının üstteki buzları eritip, erime suyundan meydana gelen gizli bir buzul altı göl meydana getirmesi. 100 metre derinliğe ulaşan bu gölün üzerinde, yaklaşık 260 metre kalınlığında buz yüzüyor. Taze buzlar devamlı olarak bu kalderaya akıp eriyor ve bu yüzden su seviyesi sürekli yükseliyor.
Bu erime suyu aniden kaçabiliyor ve buz altında güneye doğru yaklaşık 45 kilometre gittikten sonra, buz sırında su taşkını şeklinde ortaya çıkıyor ki geçmişte yolların ve köprülerin su altında kalmasına sebep olmuş.
Dave McGarvie/The Conversation. Ç: O.