Araştırmacıların yeni çalışması, hücrelerin bağışıklık sistemini tehlikeye atan koronavirüsleri tanıma kabiliyetinde istikrar sağlayan etkilerin ayrıntılarını ortaya çıkarıyor. Keşif, hastalığın önlenmesinde yeni hedeflere yol açabilir.
“Konum 4”, araştırmacılar özel bir peptidi ayrıntılı şekilde inceleyene kadar önemsiz gibi görünmüş.
Bir SARS-CoV virüsünden alınan bu peptit bölümünün, bağışıklık sisteminin hastalanmış hücrelere saldırmasında merkezi rol oynayan bir reseptöre bağlanmada önemli bir etki gösterdiği ortaya çıkmış.
Rice Üniversitesi’nin Brown Mühendislik Fakültesi’nde ve Texas Üniversitesi’nin MD Anderson Kanser Merkezi’nde çalışan araştırmacılar, Proceedings of the National Academy of Sciences bülteninde yayımlanan bir araştırmada söz konusu bağlanmayı ilk defa detaylı bir şekilde gösteren, atomik çözünürlükte modeller sunuyorlar. Çalışma ayrıca, bağışıklık sistemindeki kilit bir bileşenin altında yatan çözülme mekanizmalarını da gösteriyor.
Araştırmacılar, mekanizmanın tamamının daha iyi anlaşılmasının, vücudun hastalıklarla mücadele kabiliyetini destekleyen imünoterapide gelişmelere yol açabileceğini söylüyor.
Rice’da doktora sonrası araştırma görevlisi olan Dinler Antunes şöyle aktarıyor: “Koruyucu bağışıklık tepkisini tetiklemede iyi hedeflerin bulunması, özellikle kanser araştırmasında çok zorlu bir süreç. Bu özel peptidin sekans bazlı yöntemlerle HLA’lara (insan lökosit antijenleri) bağlanmadığının tahmin edilmesi, mevcut tahmin kapasitemizdeki bir kör noktayı vurguluyor.
“Yapısal analizi de dahil ederek, bu ikincil etkileşimlerin peptitlerin bağlanışı ve istikrarına yaptığı katkıyı tespit edebiliyoruz. Bu gelişmenin, antiviral aşı geliştirmede ve T hücresi temelli kanser imünoterapisinde daha iyi hedefler bulmayı sağlamasını umuyoruz.”
Mike Williams/Rice Üniversitesi. Ç: O.