Yaygın şekilde kullanılan anestezik propofolun bilinçsizliğe nasıl sebep olduğunu detaylı şekilde inceleyen araştırmacılar, ilaç beyne yerleştikçe beyin bölgelerinden oluşan geniş bir alanın, gerektiği kadar ağır şekilde sinirsel faaliyet sürdüren çok yavaş ritimlerle eşgüdümlü duruma geldiğini göstermişler. Daha derinde yer alan talamus bölgesinin elektriksel şekilde uyarılması, beynin normal ve daha yüksek frekanslı ritim senkronu ile faaliyet seviyelerini geri getirerek, beynin yeniden uyanmasına ve canlanmasına sebep olmuş.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Picower Öğrenme ve Hafıza Enstitüsü’nde yer alan birkaç laboratuvarın yürüttüğü ortak çalışma, eLife bülteninde yayımlandı.
Çalışmanın eş yazarı ve Picower’da sinirbilim profesörü olan Earl Miller, “Halk psikolojisi veya üstü kapalı varsayıma göre anestezi, beyni ‘kapatıyor'” diyor. “Ancak biz burada propofolun, beyin ritimlerinin dinamiğini çarpıcı biçimde değiştirerek kontrol ettiğini gösterdik.”
Algı ve biliş gibi bilinçli işlevler, özellikle talamus ve beynin yüzey bölgeleri veya korteksler arasında olmak üzere; 4 ila 100 Hz aralığında değişen çeşitli frekans bantlarındaki eşgüdümlü beyin iletişimine dayanıyor. Çalışmanın gösterdiği üzere propofol, talamus ile kortikal bölgeler arasındaki eşgüdümü sadece 1 Hz civarındaki frekanslara indiriyor.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Picower Enstitüsü. Ç: O.
Ozellikle oral anestezide ilgili motor dallarin bloke edilmesi saglanir. En yaygin olanlarindan bir blok olan mandibular aneztezide bile safece trigeminal sinir uyusturulur. Bunun disinda bazi anestezi turlerinde sensitif sinirlerde etkilenir ve dutu kaybi yasanir . Bu nedenle ilgili sinirlerin sadece o bolgeye ait olan dallari etkilendigi icin beynin fonksiyonlarinda bir degisiklik meydana gelmeyip, her hangi bir etkilesime tabi olmaz.