Dünyada gezindikçe gördüğümüz şeyler, geniş uzamsal çevremizi barındıran hafızamızla benzersiz şekilde bütünleşiyor. Peki beyin bu marifeti nasıl sergiliyor? Dartmouht College üniversitesinde yürütülen yeni bir çalışma, araştırmacıların “yer-bellek bölgeleri” adını verdiği ve beyindeki arka serebral kortekste bulunan üç bölgenin, beynin algısal sistemleri ile bellek sistemleriyle bir bağlantı oluşturduğunu ortaya çıkarıyor. Bulgular Nature Communications bülteninde sunuldu.
Dartmouht Robertson Laboratuvarı psikoloji ve beyin bilimleri bölümünde akademi üyesi olan baş yazar Adam Steel, şöyle açıklıyor: “İçinde bulunduğumuz çevrede gezindikçe, bilgi görsel kortekse giriyor ve bir şekilde, bulunduğumuz yerin bilgisi olarak son buluyor; burada merak edilen soru, uzamsal bilgiye doğru gerçekleşen bu dönüşümün nerede meydana geldiği. Yer-bellek bölgelerinin, bu işlemin meydana geldiği yer olabileceğini düşünüyoruz. Beynin görsel sahneleri ve uzamsal anıları işleyen alanlarının konumlarına baktığınızda, bu yer-bellek bölgeleri söz konusu iki sistem arasında kelimenin tam anlamıyla bir köprü oluşturuyor. Beynin görsel işlemeyle ilişkili bu her iki bölgesi de, bir yer-bellek mukabiliyle eşleşiyor.”
Araştırmada yenilikçi bir yöntemden yararlanılmış. Deneye katılan kişilerden, gerçek dünyada bulundukları yerleri idrak edip hatırlamaları istenmiş. Bu sırada ise beyin faaliyetinin deneklere özgü yüksek çözünürlüklü haritalarını çıkaran işlevsel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) yöntemi kullanılmış. Sahne algılanışı ve bellek üzerine yapılan önceki çalışmalarda, sıklıkla katılımcıların bildiği fakat hiç ziyaret etmediği (ünlü yerler gibi) uyaranlar kullanılmış ve birçok deneği kapsayan veri havuzu oluşturulmuş. Yeni araştırmada ise deneklerin gittiği fiili dünya mekanlarını kullanarak tekil katılımcıların beyin faaliyet haritasını çıkaran bilim insanları, beyindeki ince düzeni çözmeyi başarmış.
Dartmouth College. Ç: O.