Pennsylvania Üniversitesi Annenberg Kamu Politikası Merkezi (APPC), Buffalo Üniversitesi ve New York Eyalet Üniversitesi’nde çalışan bilim insanlarının yeni araştırmasına göre, basında çıkan ve bilimin kendini doğrulayan bir tabiatı olduğunu kabul etmeyen haberler, halkın bilimsel çalışmalara olan güven ve inancını zedeleyebiliyor.
Araştırmacıların Public Understanding of Science bülteninde yayımlanan yeni araştırmasına göre, bilim hakkındaki haber makalelerinde belli başlı birkaç anlatım tarzı izleniyor. Bunlardan biri de, bilimin “krizde” olduğu veya “çöktüğü” yönündeki ifade tarzı. Geçtiğimiz yıllarda psikoloji alanındaki bulguların tekrarlanamaması, geri çekilen makalelerdeki artışlar, hakem denetimlerindeki başarısızlıklar ve istatistiklerin yanlış kullanımına yönelik raporlar, diğer birçok unsurun yanında bu anlatım tarzına yön veren etmenlerden birkaçı.
Buffalo Üniversitesi’nde yardımcı iletişim profesörü ve çalışmanın yürütüldüğü APPC bilim iletişimi bilimi programında eski bir doktora sonrası araştırma görevlisi olan eş yazar Yotam Ophir, “Bulguların tekrarlanmasına yönelik girişimler ve başarısızlıklar, bilimsel sürecin gerekli ve sağlıklı bir parçasını oluşturuyor” diyor. “Bizim araştırmamız ise gazeteci ve bilim insanlarının, bu gibi başarısızlıkları bilimin kendi kendini doğrulayan tabiatının bir parçası şeklinde ele alması gerektiğini gösteriyor.”
Yapılan bir deneyde ABD’de yaşayan 4.500 kadar yetişkine, bilim veya bir kontrol çalışması hakkındaki dört farklı haber çeşidinden biri okutulmuş. Bulgular arasında şunlar yer alıyor:
- Sorunları vurgulayan makalelere maruz kalmak, bilim insanlarına olan güveni azaltıyor ve bilim insanları hakkında olumsuz inançları harekete geçiriyor.
- Bilimin krizde olduğunu veya çöktüğünü söyleyen makaleleri okuyan insanlarda daha büyük etkiler görülüyor.
Pennsylvania Üniversitesi Annenberg Kamu Politikası Merkezi. Ç: O.