Roket fırlatmak gürültülü bir iş elbette fakat insan kulağı, roketlerin çıkardığı bütün sesleri duyamıyor. Roketler Dünya’yı terk ederken, tespit edilmesi için özel cihazlar gereken ses ötesi, düşük frekanslı ses dalgaları oluşturuyorlar.
Bilim insanları da bunları tespit etmiş. Araştırmacıların Geophysical Research Letters bülteninde yayımlanan yeni çalışması, aralarında Uzay Mekikleri, Falcon 9 roketleri, Soyuz roketleri, Ariane 5, Rus Proton roketleri ve Çin Uzun Yürüyüş roketlerinin bulunduğu 1.001 roketin fırlatılmasından çıkan ses ötesi dalgaları detaylı bir şekilde ortaya seriyor.
Bu kayıtlar, 1996 tarihli Kapsamlı Nükleer Test Yasağı Antlaşması’nın sonucu olarak dünya geneline yerleştirilen 50’den fazla gözlem istasyonundan Uluslararası Gözlem Sistemi (IMS) ağı kullanılarak alınmış. Nükleer patlamaları tespit etmek için inşa edilen bu ağ, fırlatılan roketleri tespit etme açısından da güzel bir iş çıkarıyor.
Böyle bir fırlatmayı aşağıdan duyabilirsiniz. Sesler, 16 Kasım 2009’da ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatılan Uzay Mekiği Atlantis’e ait. Buradaki ses dalgaları, insan kulağının duyması için 250 kat hızlandırılmış.
IMS’nin kullandığı cihazlar, bazı durumlarda fırlatılan bir roketin ayrı aşamalarını belirleyecek kadar ince ayarlanmış. Bu roketler sesten hızlı gitse de, yukarıdaki örnekte gürültüden veya kalkıştan önce ek motorların okyanusa düştüğünü duyabiliyorsunuz.
Araştırmacılar bu gibi kayıtlar sayesinde fırlatılan farklı roketlerin başarısını değerlendirmeyi ve yol boyunca herhangi bir sorun çıkıp çıkmadığını belirlemeyi umuyor.
Çok uzak mesafelere gidebilen bu ses ötesi dalgalar, IMS ağı tarafından 9.000 kilometre kadar uzaktan tespit edilebiliyor. Fırlatılan 1.001 roket, 2009 ve 2020 yılları arasında IMS istasyonlarında yakalanıp analiz edilen 7.637 ses ötesi imzanın parçası olarak kayıt altına alınmış.