Bundan on yıl önce, laboratuvar farelerinin tehlike altındaki yabancı fareyi değil de kendi tanıdıkları bir fareyi kurtardıkları keşfedilmiş. Şimdiyse Berkeley – California Üniversitesi’nde yapılan yeni çalışmada, fareleri kriz anlarında en yakın olduklarına ve en sevdiklerine öncelik vermeye yönlendiren beyin bölgeleri tespit ediliyor. Bulgular, aynı sinirsel yönelimleri insanların da paylaşıyor olabileceğini akla getiriyor.
İki gün önce eLife bülteninde yayımlanan bulgular, ister kemirgenlerde olsun, ister insanlarda; özgeciliği harekete geçiren etmenlerin sempati veya suçluluktan ziyade sosyal bağlar ve aşinalık olduğunu akla getiriyor.
Berkeley – CÜ’de sinirbilim ve bütüncül biyoloji profesörü olan eş yazar Daniela Kaufer şöyle aktarıyor: “Tehlike altındaki farelerin grup kimliğinin, yardım etmeye yönelik verilen sinirsel cevap ve kararları çarpıcı şekilde etkilediğini keşfettik. Bu durum, grup içi eğilimlerin biyolojik işleyişini ortaya seriyor.”
Dini, etnik ve ırksal gruplar arasındaki yerlicilik ile çatışmaların dünya genelinde artmasıyla birlikte bulgular, ayrımcılık yerine toplumsal bütünleşmenin insanlar arasındaki işbirliğini artırabileceğini akla getiriyor.
İsrail’deki Tel Aviv Üniversitesi’nde yardımcı psikobiyoloji profesörü olan baş yazar Inbal Ben-Ami Bartal, “Toplum yanlısı motivasyonu teşvik etmek bakımından ortak bir grup üyeliğini öne çıkarmak, empatiyi artırmaktan daha güçlü bir etki yaratabilir” diyor.
Bartal bu çalışmayı 2014 yılında, Berkeley CÜ’de Kaufer’in laboratuvarında doktora sonrası araştırma görevlisiyken başlatmış. Bartal, Kaufer ve Berkeley CÜ psikoloji profesörü Dacher Keltner’in öncülük ettiği araştırma takımı, farelerde empatiye cevaben faaliyete geçen beyin ağlarını belirlemeye ve bu ağların insanlarda da aynı olup olmadığını bulmaya çalışmış. Elde edilen sonuçlar, aynı olduklarını göstermiş.
“Farelerdeki empatik yardım davranışıyla ilişkili benzer bir sinir ağının insanlarda da bulunduğunu keşfetmek, başkalarına yardım etmenin memeliler genelinde paylaşılan nörobiyolojik bir işleyiş olduğuna ilişkin yeni kanıtlar sunuyor” diyor Bartal.
Lifli ışıkölçüm, immünohistokimya, kalsiyum görüntüleme ve diğer tanı araçlarını kullanan araştırmacılar, inceledikleri bütün farelerin diğer faredeki sıkıntı işaretlerine cevap olarak empati yaşadığını keşfetmişler.
Fakat yardımcı farenin bu empatiye göre davranmaıs için, farenin beynindeki sinirsel ödül devresinin tetiklenmesi gerekiyor. Söz konusu tetiklenme ise sadece, kapana kısılan farenin yardımcı fare ile aynı tipte olması veya farenin içinde bulunduğu grubun üyesi olması durumunda gerçekleşmiş.
“Şaşırtıcı bir şekilde, empatiyle ilişkilendirilen bu ağın; grup içinde olsun veya olmasın, sıkıntı altındaki bir denginizi gördüğünüz zaman faaliyete geçtiğini keşfettik” diyor Kaufer. “Bunun aksine ödül sinyalleşmesiyle bağlantılı olan ağ, sadece grup içi üyelerde faaliyete geçiyor ve yardım davranışıyla ilişki sergiliyordu.”
Farelerin empatisi, özellikle beynin duyusal ve orbitofrontal bölgelerinin yanısıra ön insula bölgesiyle de ilişki göstermiş. Bu esnada kemirgenlerin yardım etme kararı, beynin (dopamin ve serotoninin de içerisinde bulunduğu) nörotransmiterli ödül merkezindeki faaliyet ile bağlantı sergilemiş.
Çalışmada, kafeslere konulan 60 çiftten fazla fare iki hafta boyunca izlenmiş. Çiftlerin bazıları aynı soydan veya genetik kabileden gelirken, diğerleri farklı farelermiş.
Deneylerin her birinde bir fare şeffaf bir silindirin içine hapsedilirken, diğer fare ise silindirin etrafındaki daha büyük bir kafeste serbest şekilde geziyormuş.
Serbest fareler hapsedilen farelerin içinde bulunduğu zor duruma cevap olarak sürekli şekilde empati işareti gösterse de, fareleri sadece kendi gruplarından olması durumunda kurtarmaya çalışmışlar. Kurtarma esnasında ise kafalarını kafes kapısına yaslayarak veya toslayarak, hapsedilen fareyi çıkarmaya çalışmışlar.
Farelerdeki eğilimin sinirsel köklerini anlamak üzere sonuçları birçok ölçüte göre inceleyen araştırmacılar; deneylerdeki tüm kemirgenler kafes arkadaşlarının sıkıntıda olduğunu hissetse bile, farelerin beyinlerindeki ödül devresinin sadece gruplarındaki bir üyeyi kurtarmaya geldikleri zaman faaliyete geçtiğini keşfetmişler.
Dahası; insanların ve diğer memelilerin beyinlerinde de neredeyse aynı ödül bölgeleri bulunuyor. Bartal’ın belirttiğine göre bu durum, diğerlerine yardım etmek söz konusu olduğunda bizim de grup içindekilere karşı benzer eğilimler taşıyabileceğimizi akla getiriyor.
“Genel olarak bulgular, empatinin yardım davranışını tek başına haber vermediğini düşündürüyor” diyor. “Bu gerçekten çok önemli bir nokta. Bu yüzden, insanları zor durumdaki diğer kişilere yardımcı olmaya teşvik etmek istiyorsanız; aidiyet ve grup üyeliği hislerini artırmanız ve ortak bir kimlik doğrultusunda çalışmanız gerekebilir.”
Bartal şöyle ilave ediyor: “Ümit verici bir şey daha keşfettik. Bu mekanizmanın çok esnek olduğunu ve çoğunlukla sosyal deneyimle belirlendiğini bulduk. Şimdiyse fareler arkadaş olduğunda toplum yanlısı motivasyonun nasıl değiştiğini ve bunun, farelerin beyin faaliyetlerine nasıl yansıdığını anlamaya çalışacağız.”
Yazar: Yasmin Anwar/Berkeley – California Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.