Afrika’dan çıkarak dağılan ilk insanların içinde yaşadığı çevre koşullarını anlamak, insan evrimini etkileyen unsurların anlaşılması bakımından önem taşıyor. Bu soru, halen tartışılan bir konu. Helsinki, Granada, Tarragona, Zaragoza, Barcelona, Salamanca, Madrid ve Tübingen Üniversitelerinde çalışan araştırmacıların ortaklaşa hazırladığı yeni bir çalışma, Pleistosen dönemi sırasında Avrupa’da yaşayan ilk insanların içinde bulunduğu çevre koşullarına yönelik yeni bilgiler sunuyor.
Araştırma, Granada Üniversitesi öncülüğünde yürütülen ve yerel Endülüs hükümetinin sermaye sağladığı Orce projesinin (ProyectORCE) parçasını oluşturuyor. Helsinki Üniversitesinde çalışan araştırmacıların 2017 yılından beri katkı sunduğu proje, İspanya’nın Endülüs bölgesinde konuyla alakalı yürütülen kazıbilimsel/taşılbilimsel kazılardan sorumlu.
Çalışmanın odağında bulunan İspanya’nın Endülüs bölgesindeki Guadix-Baza Havzası’nda araştırmacılar, büyük memeli fosillerinde ekometrik diş özelliği dağılımını kullanarak, MÖ 4,5 milyon yıl öncesinden 400.000 yıl öncesine kadarki iklim değişkenleri ile net bitki topluluğu üretimini yeniden oluşturmaya çalışıyorlar.
Guadix-Baza havzası, Afrika dışındaki ortamlarda yaşayan ilk insanları anlamak yönünden önem taşıyor çünkü ilk insanların Avrupa’da yaşadığı bölgeler arasında bulunan bir çift bölgeyi kapsıyor. Orce şehri yakınında yer alan ve Barranco Leon ile Fuente Nueva 3 isimlerini taşıyan bu bölgeler, 1,4 milyon ile 1,2 milyon yıla tarihlenmiş.
Yapılan tahminlere göre Guadix-Baza Havzası’nın iklimi, hemen hemen günümüz ikliminden (ör. MÖ 1,6 milyon yıl önceki Venta Micena) yıllık ana üretimin daha yüksek olduğu daha nemli iklime kadar değişiklik gösteriyor. Guadix-Baza Havzası’nda yer alan Barranco Leon ve Fuente Nueva 3 gibi ilk insanların yerleştiği bölgeler, günümüzde görülenden daha yüksek bir ana üretim oranı sergilemeye yatkınlık taşımış. Bitki örtüsü çoğunlukla, önemli miktarda otlu çalılığın bulunmadığı Akdeniz ormanına benziyormuş. Bu ortam, Afrika’da otların egemen olduğu ova ortamlarından farklılık gösteriyor.
Bulgular Quaternary Science Reviews bülteninde sunuldu.
Kaynak: Helsinki Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.