Kıtaların Büyümesi, Devamlı Bir Süreç Değil

0
Görüntü: USGS

Gezegenimizin özgül bir özelliği olan kıtalar, halen birçok sır barındırıyor. Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezinde (CNRS) çalışan ve tortul kayaçlar üzerinde 1980’lerden günümüze kadarki bilimsel literatürden derlediği kimyasal verileri kullanan Marion Garçon, kıtaların yerbilimsel tarihine yönelik yeni bir özelliği ortaya çıkarmış. Garçon, kıtaların sürekli büyümediğini ve silika yönünden daima zengin olduklarını gösteriyor. İki gün önce Science Advances bülteninde yayımlanan bu yeni çalışma, levha tektoniklerinin başlangıcına yönelik belli modellere şüphe düşürüyor ve zaman boyunca meydana gelen kıtasal büyümenin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.

Modele bağlı olarak sayıları beşe, altıya, yediye ve hatta daha fazlasına çıkan kıtalar, halen bir muamma konumunda. Bu yapılar, Dünya’nın kıtasal kabuğunun su yüzüne çıkan kısımlarını oluşturuyor. Farklı bileşim ve yaştan kayaların yanısıra, çeşitli engebeler de sergiliyorlar. Bu çeşitlilik, üzerlerinde çalışma yapılmasını zorlaştırıyor.

Garçon’un ulaştığı ilk sonuç, kıtaların silika yönünden her zaman zengin olduğunu gösteriyor. Silika, ortalamada kıtasal kütlenin %67’sini meydana getiriyor. Bu içerik, Dünya tarihi boyunca hiç %60’ın altına inmemiş.

İkinci sonuç ise kıtasal büyümenin devamlı bir süreç olmadığı yönünde. Son 3,7 milyar yılda, her 500-700 milyon yılda bir meydana gelen altı büyük kıtasal büyüme dönemi olmuş. Bu olaylar, kıtaların büyüyüp günümüzdeki boyutlarına ulaşmasını sağlamış. Pangaea gibi süperkıtaların birleşme ve parçalanma süreçlerine tabi olabilirler.

 

 

 

 

Kaynak: Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz