İnsanlar genetik olarak en az yüzde 99,9 oranında özdeş. Fakat bizi özel hale getiren şey o yüzde 0,1’lik kısım.
Görünüşümüzden, HIV gibi hastalıklara olan direnç veya yatkınlığımıza kadar tüm farklılıklarımıza bu yüzde 0,1’lik kısım karar veriyor. Genetik kodda yer alan bazı ufak değişiklikler, toplum için değil ama birey için inanılmaz derecede faydalı olabilir.
Bu özel genler (ve onları taşıyan insanlar) hakkında ne kadar fazla şey öğrenirsek o kadar iyi çünkü bu sayede faydalı genetik farklılıkları taklit edebilen ilaçlar yapmak mümkün olabilir.
Araştırmacılar bu doğrultuda, dünya çapında SARS-CoV-2 virüsüne karşı dirençli olabilecek insanlar arıyorlar. Genleriniz, COVID-19 tedavisinin anahtarını taşıyor olabilir.
Atina Akademisinde çalışan Evangelos Andreakos’un öncülüğündeki bir araştırma takımı, yeni makalesinde şöyle yazıyor: “SARS-CoV-2’nin küresel ölçekte naif bir popülasyona giriş yapması, enfeksiyon sürecindeki bireyler arasında klinik açıdan kayda değer değişkenlikler olduğunu bir kez daha gösterdi. Bazılarında belirti göstermeyen virüs, bazılarında ise yaşamı tehdit edecek kadar ağır bir hastalık meydana getirdi”
“Yaşamı tehdit eden nitelikteki COVID-19’un patofizyolojisine yönelik bilgilerimiz, hastalığın Aralık 2019’daki ilk tanımlanışından bu yana kayda değer ölçüde gelişti. Fakat insanların SARS-CoV-2’ye karşı doğuştan taşıdığı bu direncin genetik ve bağışıklıksal temeli hakkında halen çok az şey biliyoruz.”
Araştırma kapsamında 400’den fazla katılımcı toplayan bilim insanları, deneye katılacak yeni kişiler arıyor.
Araştırmacıların görüş yazısı Nature Immunology bülteninde yayımlandı.
Yazar: Jacinta Bowler/ScienceAlert. Çeviren: Ozan Zaloğlu.