Şekeri benzinde bulunan hidrokarbonlara dönüştürmek, kulağa modern simya gibi geliyor.
Fakat bilim insanlarının yaptığı şey de tam olarak bu.
Geçen hafta Nature Chemistry bülteninde yayımlanan bir çalışmada araştırmacılar, biyoloji ve kimyanın nimetlerinden faydalanarak glukozu (bir şeker tipi) olefinse dönüştürdüklerini aktarıyor. Bir hidrokarbon tipi olan olefins, benzini meydana getiren birkaç molekül tipinden de biri.
Projenin önderliğini Buffalo Üniversitesinde çalışan biyokimyager Zhen Q. Wang ile Berkeley – California Üniversitesinde çalışan Michelle C. Y. Chang yapmış.
Olefins, günümüzde üretilen benzindeki moleküllerin ufak bir kısmını oluşturuyor. Fakat araştırma takımının geliştirdiği süreç, benzinin diğer bileşenlerinin de içerisinde bulunduğu başka hidrokarbon tipleri oluşturmak üzere de uyarlanabilir. Wang, endüstriyel yağlama ürünlerinde ve plastik yapımında başlatıcı şeklinde kullanılan olefinsin yakıt dışı uygulamalar barındırdığını da belirtiyor.
Araştırmacılar çalışmayı tamamlamak için, E. coli‘nin insan sağlığına zararsız soylarını glukozla besleyerek işe başlamışlar.
“Bu mikroplar şeker bağımlısı, çocuklardan bile beter!” diye espri yapıyor Wang.
Deneylerde kullanılan E. coli üzerinde, glukozu 3-hidroksi yağ asitler adı verilen bileşenlere dönüştüren dört enzimli bir grup üretmesi için genetik mühendislik uygulanmış. Bakteriler glukozu tükettikçe, bu yağ asitlerini de üretmeye başlamışlar.
Araştırma takımı dönüşümü tamamlamak için niobyum pentoksit (Nb2O5) adı verilen bir katalizör kullanmış ve böylelikle kimyasal bir işlemdeki yağ asitlerinin istenmeyen parçalarını ortadan kaldırarak, nihai ürün olan olefinleri üretmiş.
Yazar: Charlotte Hsu/Buffalo Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.