Bilim insanlarının yeni araştırmasına göre bir bebeğin yaşamının ilk gün ve haftalarında gerçekleşen asemptomatik (belirti göstermeyen) virüs enfeksiyonları, hayatın sonraki dönemlerinde solunumsal enfeksiyon tehlikesinin artmasıyla ilişkili.
Araştırmacılar virüslerin, yeni doğanların bağışıklık sistemleri ve mikrobiyomlarıyla (vücudumuzda yaşayan mikrop topluluğu) bir çocuğun sonraki enfeksiyonlarının tehlike ve sayısını etkileyecek şekilde etkileşime girdiğini keşfetmiş.
Uzmanlara göre bu gibi erken dönemli viral enfeksiyonların önlenmesi veya bağışıklık sisteminin özel olarak tasarlanmış probiyotikler ile güçlendirilmesi, söz konusu tehlikeleri ortadan kaldırabilir.
Önemli bir sağlık sorunu olan üst solunum yolu enfeksiyonları, dünya çapında beş yaşın altındaki çocuk ölümlerinin yüzde 15’inden sorumlu. Bunun yanısıra hayatın ilk yıllarında doktor ve hastaneye gitmenin üç ana sebebinden biri.
Edinburg Üniversitesi ve Utrecht Üniversitesi Tıp Merkezinde çalışan araştırmacılar, altı yıldır devam eden Utrecht Bebek Mikrobiyom Çalışması kapsamında 114 bebeğin burun içinden hayatlarının çeşitli aşamalarında alınan mukoza örneklerini incelemişler.
Araştırma takımı, bebeklerin burun mukozasındaki gen faaliyetini analiz etmiş. Analiz kapsamınrda burun boşluğunu kaplayan doku, burun kaplamasında mevcut olan mikroplar ve çocuklara bulaşan virüsler incelenmiş.
Doğumu takip eden ilk günlerde (genelde belirti göstermeden gerçekleşen) bir virüs enfeksiyonu tespit edildiğinde ise araştırmacılar, belli mukoza genlerinin etkinleştiğini görmüşler. Mikrobiyom bileşimindeki bir değişimle aynı zamanda gerçekleşen bu etkinleşme, zararlı olabilecek mikropların çoğalmasını desteklemiş.
Araştırmacılar özellikle bağışıklık sistemindeki genlerin, etkilenen bebeklerdeki ilk virüslere tepki olarak yaşamın ilk yılında değiştiğini ve en çok değişimin interferonlar ile ilgili genlerde meydana geldiğini keşfetmişler (interferonlar, bağışıklık sistemi hücrelerinin virüslere karşı savunma yapmak için yaydığı proteinler).
Uzmanların söylediğine göre yaşamın erken dönemlerindeki ilk virüs enfeksiyonunun sebep olduğu interferonla alakalı bu gen faaliyetinin, bebekleri gelecekteki enfeksiyonlara yatkın hale getiren iltihap destekleyici bir ortam oluşturduğu düşünülüyor.
Araştırma iki hafta önce Nature Microbiology bülteninde yayımlandı. Kohort çalışması, Hollanda’daki Spaarne Hastanesi ile yakın işbirliği içerisinde yürütülmüş. Çalışmanın sermayesini ise İskoçya Baş Bilim İnsanı Bürosu ve Hollanda Bilimsel Araştırma Organizasyonu sağlamış.
Edinburg Üniversitesi Pediatrik Tıp Bölümü Başkanı Profesör Debby Bogaert şöyle aktarıyor: “Virüs enfeksiyonlarının hayatın bu kadar erken bir döneminde gerçekleştiğini ve çoğunlukla fark edilmediğini görmek bizi şaşırttı. Bunun sebebiyse muhtemelen, bebeklerin bağışıklık sisteminin doğumdan sonra tolerans durumu şeklinde bilinen bir aşamada olması. Buna rağmen, söz konusu enfeksiyonlar normal bir bağışıklık gelişimini etkiliyor gibi görünüyor. Bunu bilmek önemli.
“Bir bebeğin mikrobiyomu sadece doğumdan sonra gelişmeye başlıyor. Sağlıklı bir bağışıklık ve mikrobiyom gelişimi ile bunun sonucunda uzun vadeli solunum yolu sağlığı için, hayatın bu ilk günleri ila haftalarında virüsler ile karşılaşma miktarının sınırlandırılması gerekebilir.”
Utrecht Üniversitesi Tıp Merkezinde doktora sonrası araştırma görevlisi olan Dr. Wouter de Steenhuijsen şöyle aktarıyor: “Bulgularımızdaki sebep sonuç ilişkisinin doğrulanması için gelecekte daha fazla çalışma yapılması gerekse de, bu çalışmadan elde edilen veriler hayatın ilk dönemlerinde; özellikle de ilk günlerinde solunum yolu virüsleriyle karşılaşmanın, daha sonra meydana gelen ve faydalı olmayan konak-mikrop etkileşimlerinin tonunu belirleyebileceğini gösteriyor. Bu durum, enfeksiyon tehlikesiyle ve muhtemelen de solunum yolunun uzun vadeli sağlığıyla ilişkili.”
Kaynak: Edinburgh Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.