Bir resim bin kelimeye bedeldir derler. Şimdiyse Japonya’da çalışan araştırmacılar, zihinsel bir resmin bile çok şey anlatabileceğini keşfetmişler.
Osaka Üniversitesinde çalışan araştırmacılar bu ay Commucations Biology bülteninde yayımlanan makalelerinde, bir insanın hayal ettiği şeyin o insanın beyin dalgasına ait kalıplardan belirlenebildiğini ortaya çıkarmışlar; üstelik kişinin zihnindeki bu görüntü, kişinin baktığı şeyden farklı olsa bile.
İster bir arkadaşımızla konuşurken olsun, ister bir film izlerken veya güzel bir gün batımını seyrederken; gerçek hayattaki görüntülere baktığımızda beyinlerimiz bu görsel bilgileri elektrokortikogram adlı bir yöntemle tespit edilebilir şekilde alıyor. Söz konusu yöntem, beyindeki elektriksel faaliyet kalıplarını tespit ediyor. Fakat bu kalıplar sabit değil; o an dikkatimizi verdiğimiz veya hayal ettiğimiz şey ile değişiyorlar.
Çalışmanın baş yazarı olan Ryohei Fukuma, “Dikkatin, algılanan görüntülerin sinirsel temsillerini değiştirdiği biliniyor” diyor. “Ancak farklı bir görüntü hayal etmenin de bu temsilleri değiştirip değiştirmediğini bilmiyorduk.”
Araştırmacılar bu durumu test etmek için epilepsi hastalarıyla birlikte çalışarak yeni bir teknoloji geliştirmişler. Epilepsi hastalarının beyinlerine, hayal ettikleri görüntülerin elektrokortikogram çıktılarını kaydedip görüntülemeyi sağlayan elekrotlar yerleştirilmiş. Gerçek zamanlı çıktıların görüntüsü gösterilen hastalara, zihinlerinde bir “manzarayı”, “insan yüzünü” veya “kelimeyi” temsil eden farklı bir görüntü canlandırmaları söylenmiş (örneğin, çeşitli tipte görüntülere bakarken bir insanın yüzünü düşünmeleri istenmiş). Araştırmacılar bu sayede çıktıyı kontrol etmişler.
Makalenin kıdemli yazarı Takufumi Yanagisawa şöyle aktarıyor: “Elde edilen sonuçlar, insanlar görüntülere bakarken ve onları hayal ederken meydana gelen beyin faaliyetleri arasındaki ilişkiyi açıklığa kavuşturuyor” diyor. “Zihinde canlandırılan görüntülerin elektrokortikogram çıktıları, hastaların gördüğü gerçek görüntülerin meydana getirdiği çıktılardan farklıydı. Çıktılar, hastalara gerçek zamanlı geri bildirim sağlandığında çok daha farklı bir hale gelecek şekilde de düzenlenebiliyordu.”
“Sonuçların gösterdiği üzere bu teknolojiyi kullanan bir gözlemci, deneğin zihninde canlandırmasıyla kontrol edilen bir çıktı görüntüsü elde edebilir.”
Deneklerin zihninde var olan görüntüleri doğru şekilde gösteren bu yeni teknoloji, ağır felçli hastalar için iletişim cihazı geliştirilmesinde de kullanılabilir.
Kaynak: Osaka Üniversitesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
