Hava maestrosu
Quintron ve Hava Cadısı
New Orleanslı orgcu ve mucit David Rolston (nam-ı diğer Quintron) yıllardır hava durumunun kontrol ettiği bir sentezleyici yapmak istiyor, fakat sürekli turnede olduğu için buna fırsat bulamıyordu. Derken, 2011’de müzisyene lenf kanseri teşhisi kondu.
Kemoterapi gören Quintron eve tıkılıp kalmıştı. “Zamanımın büyük kısmını evin verandasında prototip inşa ederek geçirdim,” diyor. “En karanlık zamanımda bana umut ışığı oldu.” Sonuçta ortaya çıkan ve Weather Warlock (Hava Cadısı) adını taşıyan aygıtın güneş ışığını, hava sıcaklığını, rüzgârı ve nemi ölçen algılayıcıları var. Özel yapım bir devre, hava durumunun bu öğelerini tekdüze seslere dönüştürüyor.
Quintron, sentezleyiciyi mi majör sesine akortlamış ve “matematiksel bakımdan uyumlu” aralıklar (sekizliler, beşliler ve majör üçlüler) kullanmış. “Sentezleyicinin çıkardığı sesler armoni içinde ve uyumlu. İyileşmeye zorladığım zihnimden gelen bir ilham,” diyor ve Weather Warlock’un başkalarına da yardım etmesini umuyor.
“Birçok görme özürlü günün döngüsel değişimine ayak uyduramıyor,” diyor Quinton. Weather Warlock’un müziği bunu değiştirebilir. Müzisyen, eserini paylaşmak için weatherfortheblind.org sitesini kurmuş.
“Teorik olarak, görme özürlüler de bir günbatımını ses aracılığıyla deneyimleyebilir.”
İcat edilmiş çalgılar
Quintron’un diğer yaratımları arasında devrelerinde tükürük kullanılan el orgu Spit Machine (ve müzik yaratmak için davul ve ışık kullanan Disco Light Machine bulunuyor.
Fakat icatları arasında en çok göze çarpanı dönen ve ışıkla etkinleşen, farklı ritimler ve ses efektleri üretebilen davul makinesi Drum Buddy. Ünlü sanatçılardan Laurie Anderson, Sean Lennon ve New Orleans Sanat Müzesi de Drum Buddy satın alanlar arasında.
Quintron bu çalgının ihtiyaçlardan doğduğunu söylüyor. “Bir elimle org çalarken diğeriyle ritimleri kullanıp manipüle edebileceğim bir sentezleyiciye ihtiyacım vardı. Öyle bir şeyi de mağazaya gidip satın alamıyorsunuz.”
Weather Warlock’a (Hava Cadısı) yakından bir bakış
Tüm analog sentezleyiciler voltaj kontrollü devreler aracılığıyla sese biçim verir. Weather Warlock’ta ise voltajın artışı ya da azalışı, çevresel algılayıcılardan gelen veriye göre değişiyor. Quintron’un tabiriyle, “Voltajı artırıp azaltmak için elinizi kullanmıyorsunuz, hava bunu sizin yerinize yapıyor.”
Örneğin,
Bir UV algılayıcı, perdesi güneş doğdukça yükselen, güneş battıkça azalan, pes bir sinüs dalgası tonunu etkinleştiriyor.
Bir ısı algılayıcı, hava ısındıkça hızlanan, hava soğudukça yavaşlayan bir bas notasını modüle ediyor.
Rüzgâr hızını ölçen anemometre, Mi Majör akoru içinde dönüşümlü çalınan ve rüzgâr şiddetlendikçe hızlanan iki nota çalıyor.
Nem, ister yağmurdan kaynaklansın isterse ABD’nin güneyindeki nemden, iki küçük pirinç sonda arasında elektriksel bağlantı oluşturuyor. Ortaya çıkan ses, yağmurun günden güne değişen iletkenliğine bağlı bir biçimde şekilleniyor.
Güneş, sıcaklık ve rüzgâr algılayıcıları 2,5 metrelik bir direğin tepesine monte edilmiş ve PVC kaplı kablolardan inerek sentezleyicinin beynine, bağlantıları yeniden yapılmış bir radyo mikser masasına ulaşıyor. El yapımı devreler ise hava durumundaki değişimi ses olarak yorumluyor.
“Yerlerine lehimlemeden önce farklı devreler denedim. Son derece yavaş ama meditasyon benzeri bir süreç. Ben bunu akustik gitar çalmaya benzetiyorum,” diyor sanatçı.
Yağmur algılayıcı daha farklı çalışıyor. Yağmurun yarıiletkenliğini kullanarak LED ışıklarını yakıp söndürüyor. Ardından LED’ler ışık algılayıcıları tetikliyor, onlar da sesi açıp kapatıyor. “Yağmur suyunun iletkenliği çok tutarsız, o yüzden ne elde edeceğinizi önceden bilemiyorsunuz. Havanın durumuna göre değişiyor,” diyor Quintron.
Quintron bazen Weather Warlock’u aynı isimli grubuyla sahne aldığında çalıyor.