Değişkenlik, yeni beceriler öğrenmede büyük önem taşıyor. Teniste nasıl servis yapılacağını öğrendiğinizi düşünün. Her zaman kortun tam aynı noktasında, tamamen aynı noktayı hedefleyerek mi servis alıştırması yapmalısınız? Daha çeşitli koşullarda alıştırma yapmak ilk başlarda yavaş olsa da, sonunda sizi daha iyi bir tenis oyuncusu haline getirebilir. Bunun sebebi, değişkenliğin öğrenilen şeylerde daha iyi genelleştirme yapmaya yol açması.
Çivavalar ve danualar
Söz konusu ilke konuşma algılama, dilbilgisi ve kelimeler ile kategorileri öğrenmek gibi pek çok alanda mevcut. Örneğin bebekler birçok farklı köpek türü yerine (Çivava, kaniş ve danua gibi) sadece Çivavalara maruz kaldıysa, ‘köpek’ kategorisini öğrenmekte zorlanabilir.
Max Planck Enstitüsünde çalışan ve yeni araştırmanın baş yazarı olan Limor Raviv, “Bu basit ilkenin ondan fazla farklı ismi var” diyor. “Daha düşük değişkenlik içeren girdilerle öğrenmek genelde hızlıdır fakat yeni uyaranı genelleştirirken başarısız olunabilir. Bu önemli tespitler, şimdiye kadar tek bir kuramsal çerçevede birleştirilmemiş ve büyük resmin görülmesine engel olmuştu.”
Raviv ve meslektaşları, anahtar kalıpları belirlemek ve değişkenlik etkilerinin altında yatan ilkeleri anlamak üzere aralarında bilgisayar bilimleri, dilbilim, sınıflandırma, motor öğrenme, görsel algılama ve örgün eğitimin yer aldığı alanlarda değişkenlik ve genelleştirme üzerine yürütülen 150’yi aşkın çalışmayı incelemiş.
Miyagi Usta
Araştırmacılar bu çalışmalarda, değişkenlik terimiyle en az dört farklı değişkenliğin kastediliyor olabileceğini keşfetmişler; mesela set boyutu (ör. tenis kortundaki farklı örnek veya konumların sayısı) ve zaman programları (ör. farklı sıra veya zaman gecikmeleriyle hazırlanan alıştırma programları) gibi. “Bu dört tip değişkenlik hiç doğrudan karşılaştırılmamış; yani hangisinin öğrenmede en etkili olduğunu şu an bilmiyoruz” diyor Raviv.
Değişkenliğin etkisi, yapılan işle alakalı olup olmadığına bağlı (tenis kortunun rengi, muhtemelen servis alıştırmasıyla alakalı değildir). Fakat 1984 tarihli klasik film Karate Çocuk’tan ilham alan ‘Miyagi Usta ilkesine’ göre alakasız görünen becerilerde alıştırma yapmak (araba cilalamak gibi), aslında diğer becerilerin (savunma sanatları gibi) öğrenilmesinde faydalı olabilir.
Çeşitli kuramlar
Peki değişkenlik, öğrenmeyi ve genelleştirmeyi nasıl etkiliyor? Bir kurama göre daha değişken girdiler, yapılan işin hangi kısımlarının alakalı olduğunu ve hangilerinin olmadığını vurgulayabiliyor (renk, limon ve misket limonlarını ayırt ederken faydalı olsa da; araba ve kamyonları ayırt ederken değil).
Bir diğer kurama göre daha fazla çeşitlilik olması, daha geniş genellemelere yol açıyor. Bunun sebebiyse değişkenliğin, tipik olmayan örnekler de dahil olmak üzere (Çivavalar gibi) gerçek dünyayı daha iyi temsil etmesi.
Üçüncü sebep ise belleğin çalışma şekliyle ilgili: Eğitim değişken olduğunda, öğrenen kişiler aklındakileri etkin şekilde yeniden yapılandırmak zorunda kalıyor.
Yüz tanıma
“Değişkenliğin etkisini anlamak, gündelik yaşamımızın tamamında önem taşıyor. Dili, motor becerileri ve kategorileri öğrenme şeklimizi etkilemenin ötesinde, sosyal hayatlarımızda bile etkisi var” diye açıklıyor Raviv. “Örneğin insanların 1000 kişiden daha az insanın bulunduğu ufak bir toplulukta mı yoksa 30.000’i aşkın kişinin yaşadığı daha büyük bir toplulukta mı yaşadığı, yüz tanıma becerisini etkiliyor. Çocuklukta daha az miktarda yüze maruz kalmak, yüz hafızasının dar olmasıyla ilişkilendiriliyor.”
Bulgular iki gün önce Trends in Cognitive Sciences bülteninde yayımlandı.
Kaynak: Max Planck Enstitüsü Psikodilbilim Bölümü. Çeviren: Ozan Zaloğlu.