Yaz ayları geldi ve tüm sene kullanacağımız D vitamini güneşten temin etmek için hepimiz hazırda bekliyoruz. Peki D vitamini hakkında ne biliyoruz?
D vitamini, yağda çözünen dört vitaminden biridir. Bunlar, A, D, E ve K vitaminleri olarak biliniyor. D vitamini vücutta uzun süre kalabilir. Bu vitaminin D2 ve D3 olarak iki şekli vardır: Ergokalsiferol olarak bilinen D2 vitamini dışarıdan takviyeli gıdalar, bitkisel gıdalar ve vitamin takviyelerinden alınabilir. D vitamini açısından zengin gıdalar arasında ise yumurta sarısı, yağlı balıklar ve karaciğer bulunur.
Kolekalsiferol denen D3 vitamini ise takviyeli gıdalar, hayvansal gıdalar ve vitamin takviyelerinden alınır, ayrıca ultraviyole ışınları etkisiyle deride sentez edilebilir. Yani güneşe çıkan bir insan D3 vitamini üretmeye başlar. Ancak, ciltte sentezlenen ya da gıdayla alınan formu biyolojik olarak etkisizdir. Karaciğer ve böbrekteki çeşitli reaksiyonlardan sonra aktif hale gelir. İnsanlar D vitaminini genel olarak 3-4 ay yetecek kadar depolayabilmektedir.
Kalori almadan D vitamini edinmenin en basit ve güzel yolu ise güneşlenmektir. Bunun için cildimize güneş ışınları değecek şekilde giyinip güneşin altında 15-20 dakika yürümek, balkonda oturmak, sahilde gezinmek bile yeterli olabilir. Ancak güneş banyomuz sırasında cilt üzerinde sentezlenen ince ter tabakasında yer alan D3 vitamininin tekrar cilt tarafından emilmesi gerekir. Bu ince ter tabakasını hemen yıkamak, silmek, duşa girmek, değerli D vitaminini de kaybetmemize neden olur. İdeal olarak, güneşlendikten sonra bir iki saat boyunca duş almamak, suya girmemek, yüzmemek gerekir ki cildimiz vitamini emebilsin.
Ancak güneş ve insan arasında ilginç bir ilişki olduğunu da unutmamak gerekiyor. Güneş, dünyadaki tüm canlılara ve bitkilere karşı zararsızken, gezegende sadece insana zarar veriyor olmasını bugünün bilimsel verileriyle açıklayamıyoruz. Öyle ki, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar 7/24 güneşin altında yaşarken güneş ışınlarından zarar görmezken, insanın dik güneş ışınları altında 15-20 dakikadan uzun kalması halinde derisinde ciddi yanıklar oluşmaya başlıyor. Korunmasız şekilde öğle güneşinin altında kalması neredeyse imkansız hale geliyor. Dolayısıyla, D vitamini almak için de sabah veya akşam güneşi altında bulunmak daha mantıklı görünüyor, zira öğle güneşi altında D vitamini alacağım derken zararlı ultraviyole ışınlarına maruz kalabiliyoruz.
Kış gelmeden önce, son baharın son demlerinde, D vitamini edinme amaçlı bu güneş yürüyüşlerine çıkmak da kış boyunca vücudumuzun ihtiyacı olan bağışıklığı desteklemek için güzel bir çözüm olabilir. Cildimizin güneşle daha fazla temas etmesi için ayakkabı yerine sandalet kullanabiliriz. Güneşlenirken çıkardığımız kıyafetlerimizi taşımak için bir omuz çantası da bu çabamıza yardımcı olabilir. Diğer bir deyişle, sadece bir cüzdan ve cildimizi güneşe açık bırakan yazlık kıyafetlerle güneşin altında dolaşmak, kışın ihtiyacımız olacak D vitaminini depolamak için yararlı olacaktır.
Yazlık ihtiyaçlarınız için tüm aradıklarınızı hepsiburada.com’un zengin ürün yelpazesi içinde bulabilirsiniz. Ayrıca hazır Babalar Günü de yaklaşıyorken, Babalar Günü hediyeleri için de hepsiburada.com’u kullanabilirsiniz. İsterseniz bir Galaxy S21 Plus veya Xiaomi Note 11, ya da denizde keyif yapıp D vitamini almasını sağlayacak bir deniz yatağı, bot veya güneşlenmek için bir şezlong… Size kalmış.