Yeni keşfedilen kutup ayısı popülasyonu, ısınan Kuzey Kutup bölgesindeki avlanma alanları için buzullardan akan tatlı su buzlarını kullanıyor.
Bilim insanlarının geçtiğimiz hafta Science bülteninde sundukları çalışmaya göre Grönland’ın güneydoğusunda yeni keşfedilen bir kutup ayısı alt popülasyonu, bu yüzyılın sonunda Kuzey Kutbu’nun büyük bir kısmında görülmesi beklenen sıcak koşullara uyum sağlamanın bir yolunu bulmuş.
Artan sıcaklıklar, kutup ayılarının hayatta kalmak için bel bağladığı deniz buzlarının kaybolmasına sebep oluyor. Fakat Güneydoğu Grönland’ın dirençli ayıları, kıyısal buzullardan gelen tatlı su buzlarını kullanarak yıl boyunca fok avlıyor. Araştırmacıların belirttiğine göre söz konusu buzullar, kutup ayıları için daha önce bilinmeyen bir “iklim sığınağı” meydana getiriyor olabilir.
Washington Üniversitesinde çalışan deniz biyoloğu Kristin L. Laidre, “Çalışmamız, Grönland’ın kuzeydoğu kıyılarında daha önce belgelenmemiş ve yüksek ölçüde izole bir kutup ayısı alt popülasyonunun özel bir biçimde hayatta kaldığını gösteriyor” diyor gönderdiği bir e-postada. “Bu ayılar, belki de türün geleceğine dair daha fazla şey söyleyebilir.”
Buzul buzları, ayıların deniz buzu içermeyen fiyortlarda yılın sekiz ayından fazla ikamet etmesine olanak sağlasa da, bu yaşam alanı Kuzey Kutbu’nun büyük bir bölümü için olağan dışı. “Buzul buzları, ufak miktarlardaki kutup ayılarının küresel ısınmada daha uzun dönem hayatta kalmasına yardımcı olabilir ve türün devamlılığı için önemli olabilir (yok olmayı önleyebilir) ancak kutup ayılarının büyük çoğunluğu bunlara erişemiyor” diyor Laidre.
Laidre ve meslektaşları, bu benzersiz grubu Grönland’ın yaklaşık 2.900 km uzunluğa sahip doğu kıyısındaki kutup ayılarını incelerken keşfetmiş. Araştırma takımı, esaret altındaki kutup ayılarından otuz yılı aşkın süredir toplanan verilerden ve geçinecek kadar avcılık yapanlardan alınan örneklerden yararlanmış. GPS tasmaları takan ayıların hareketlerini takip eden araştırmacılar, bölgedeki kutup ayılarının DNA’sını analiz edip bunların popülasyon özelliklerini gözlemlemiş.
Güneydoğu Grönland’daki ayıların, kıyı hattının kuzey kısmında yaşayan ayılarla etkileşim kurmadığını fark eden bilim insanları şaşkınlığa uğramış. Araştırmacılar güneydeki bu ayıların, genetik olarak daha önce tanımlanan diğer 19 kutup ayısı alt popülasyonundan farklı olduklarını keşfetmiş. “Bunlar genetik olarak dünyanın en izole kutup ayıları” diyor Laidre.
Bilim insanları, bu alt popülasyonun yüzlerce yıldır büyük oranda izole kaldığını tahmin ediyor. Bu konudaki olası açıklamalardan biri, dağları ve dar buzulları ayıran dik fiyortlar sebebiyle bölgede gezinmenin zor olması. Bu arada ayılar, batıda Grönland Buzul Sahanlığı ve doğuda da Danimarka Boğazı’yla küçük bir yere sıkışmış. Ayılar, yüksek hızlı Doğu Grönland Kıyı Akıntısı’yla da kuzeydeki komşularından ayrılmış olabilir. Manzaranın inişli çıkışlı yapısı ve barikat meydana getiren arazi, Güneydoğu Grönland ayılarının eş bulmasını daha da zorlaştırmış ve bunun sonucunda diğer alt popülasyonlara kıyasla daha düşük miktarda yavrunun dünyaya gelmesine sebep olmuş olabilir.
Kıyıya bağlı donmuş deniz buzları, Grönland’ın bu kısmında genelde Şubat’tan Mayıs’ın sonuna kadar görülüyor. Bu durum, ayıların deniz buzundan yılın en az 250 günü mahrum kaldığı anlamına geliyor; yani beslenmeden geçirebilecekleri süreden en az 100 gün daha uzun.
Kuzey Kutbu’nun diğer bölgelerinde, deniz buzu daha sıcak aylarda geri çekilirken kutup ayıları karaya çıkıyor veya kuzeye yöneliyor. Fakat Grönland Buzul Sahanlığı’ndan denize akan ve buz karışımı şeklinde bilinen tatlı su buzu, Güneydoğu Grönland ayılarının yıl boyunca oldukları yerde kalıp avlanmasına olanak sağlamış.
Bazı ayılar yıllarca fiyortta kalmış. Araştırmacılar kutup ayılarının Doğu Grönland Kıyı Akıntısı’yla sürüklenen buzlarla güneye doğru taşındığını ise 11 defa gözlemlemiş. Ayıların tümü, bir ya da iki ay içinde kıyıya yüzerek yeniden ana fiyortlarına dönmüş.
Bilim insanları, Güneydoğu Grönland’da birkaç yüz tane kutup ayısı olduğunu hesaplamış. Fakat sayılarının artıp artmadığı, azalıyor mu olduğu yoksa sabit mi kaldığı belli değil. “Bunu bilmek önem taşıyor ve daha fazla gözlem yapılması gerekiyor” diyor Laidre.
Laidre ve meslektaşları, türün genetik çeşitliliğinin muhafaza edilmesi ve kutup ayılarının iklim değişiminden nasıl etkileneceğinin anlaşılması için bu alt popülasyonun korunmasının hayati önem taşıdığına karar vermiş. Buz karışımları yaygın olmasa da, Grönland’ın diğer kısımlarında ve Norveç’e bağlı Svalbard takımadasında bulunabiliyor. Kutup ayılarının temel avları olan halkalı foklar buralarda ikamet ediyor. Bu gibi koşulların, Güneydoğu Grönland alt popülasyonunun ötesindeki ayılara da küçülen deniz buzuna karşı bir tampon sağlaması muhtemel.
Fakat “Kuzey Kutup deniz buzunun kaybolması, bütün kutup ayıları için hâlâ en önemli tehdit” diyor Laidre. “Bu çalışma bu durumu değiştirmiyor.” Kuzey Kutbu ısınıp Grönland Buzul Sahanlığı eridikçe, tatlı su buz sığınakları bile dönüşüm geçirebilir.
“İklim için eyleme geçmek, kutup ayılarının geleceği bakımından en önemli tek şey” diyor Laidre.
Columbia Üniversitesi Lamont-Doherty Dünya Gözlemevinde Kuzey Kutbu deniz buzu üzerinde çalışan jeokimyacı Robert Newton, Laidre ve araştırma takımının yeni alt popülasyonu keşfederken analiz ettiği bilgi hazinesinden övgüyle bahsediyor.
“Makale, kutup ayılarının avlanacakları alternatif bir platformları olduğu müddetçe deniz buzu olmadan hayatta kalabildiklerini göstermesi bakımından çok umut verici” diyen Newton, buzulların çekilmesinin yüzlerce yıl sürebileceğini belirtiyor. “Kutup ayılarının tür olarak, popülasyonların çoğu yok olmaya veya bozayı popülasyonlarıyla yeniden birleşecekleri karasal bölgelere gitmeye mahkum olsa bile Kuzey Kutbu’ndaki deniz buzu kaybını sağ salim atlatmaları oldukça muhtemel.”
Gelecekteki çalışmalarda ele alınacak önemli sorulardan biri de, aralarında fokların, balıkların, kabukluların ve alglerin yer aldığı besin zincirinin daha alt tabakalarında bulunan canlıların çekilen deniz buzu karşısında nasıl uyum sağlayacakları. Yine de bulgular, buz karışımlarının şartlar dengeye oturana kadar kutup ayılarına yardım eli uzatabileceğini gösteriyor.
“Sera gazları ile küresel ısınmayı kontrol altına almamız ve Kuzuy Kutbu’nun yüzeyindeki tarihi sıcaklıklara geri dönebilmemiz halinde, yürüttüğümüz modellemelerin tamamı deniz buzunun hızla geri döneceğini gösteriyor” diyor. “Eğer sığınak oluşturabilir ve hayvanları orada koruyabilirsek, işte o zaman gerçekten gelecek için bir şeyi koruyor oluruz.”
Yazar: Kate Baggaley/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.