NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’ndan gelen yeni görüntüler, şimdiye dek gözlemlenen ilk galaksiler arasında neler olabileceğini gösteriyor. 13 milyar yıldan öncesine ait cisimlerin yer aldığı görüntülerden bir tanesi, Webb’in 12 Temmuz’da yayımlanan İlk Derin Alan görüntüsünün çok daha geniş biçimde görülmesini sağlıyor. Yeni görüntüler, NASA ve diğer küresel ortaklarla bir araya gelerek evren hakkında yeni şeyler ortaya çıkarmayı hedefleyen gökbilimciler ile diğer akademik araştırmacılar arasındaki büyük bir işbirliğinin ilk meyvelerinden birini temsil ediyor.
Görüntüler, Austin – Texas Üniversitesinde çalışan bir bilim insanının öncülük ettiği Kozmik Evrimin Erken Yayımlanan Bilimsel Gözlemi (CEERS) projesinden alınmış. Rochester Teknoloji Enstitüsü Fizik ve Astronomi Ana Bilim Dalında yardımcı profesör olarak çalışan Jeyhan Kartaltepe, ABD ve diğer dokuz ülkeden katkı sağlayan 100’den fazla araştırmacıyla birlikte 12 enstitüde çalışan 18 eş araştırmacıdan biri. CEERS’te çalışan araştırmacılar, yeniden iyonlaşma şeklinde bilinen ve evren şimdiki yaşının yüzde 5’inden daha genç olduğu dönemde oluşan en eski galaksilerin bazılarını ve galaksilerin aradan geçen zamanda nasıl evrimleştiğini araştırıyor.
Heyecan verici bir keşif yapan araştırma takımı, Büyük Patlama’dan sadece 290 milyon yıl sonraki haliyle görüldüğünü tahmin ettikleri bir cisim belirlemiş. Gökbilimciler, cismin z~14’lük bir kızıla kayma oranı sergilediğini aktarıyor.
Baskı öncesi makalelerin yer aldığı arXiv sunucunda yayımlanan bulgular, hakem denetimli bir bilim bülteninde yayımlanmayı bekliyor. Bulgular onaylanırsa, şimdiye dek gözlenen en eski galaksilerden biri tespit edilmiş olacak ve galaksinin mevcudiyeti, galaksilerin önceden pek çok gökbilimcinin düşündüğünden çok daha erken oluşmaya başladığı anlamına gelecek.
Eşi görülmemiş keskinlikteki görüntüler, zamanla evrimleşen karmaşık bir galaksi savruntusunu ortaya seriyor. Galaksilerden bazıları çarkıfelek biçimli olgun, zarif galaksiler iken, diğerleri de leke şeklindeki çocuk galaksilerden oluşuyor. Görüntülerden bazılarında ise dans eden komşu galaksilerin puslu girdapları yer alıyor. 24 saatte toplanan bu görüntüler gökyüzünün, resmi adı Ursa Major olan Big Dipper takımyıldızının sap kısmı yakınındaki kısmından alınmış. Gökyüzünün aynı bölgesini öncesinde Hubble Uzay Teleskobu da gözlemlemiş (bkz: Uzun Groth Şeridi).
Kartaltepe şöyle aktarıyor: “Kızıla kayan galaksi adaylarının miktarı tahminlerimizden çok yüksek olduğundan, görüntüler çok heyecan verici. Bazılarını bulacağımızı biliyorduk ama bence kimse bu kadar bulacağımızı düşünmüyordu. Sonuçlar şu anlama geliyor; evren ya düşündüğümüzden biraz daha farklı işliyor ya da çok miktarda kirletici kaynak var ve bu adayların başka bir şey olduğu ortaya çıkacak. Aslında gerçek, bu ikisinin karışımı olabilir.”
Morfolojiye odaklanan (galaksilerin şekil ve boyutlarını ölçerek yapılarının nasıl evrimleştiğini inceleyen) ve NIRSpec aygıtını kullanarak uzaktaki galaksilerin tayfsal gözlemlerini hazırlayıp analiz eden Kartaltepe, gözlem çalışmasında birden çok öncü role sahip. Astrofizik bilimleri ve teknolojileri dalındaki doktora adaylarından üçü de (Isabella Cox, Caitlin Rose ve Brittany Vanderhoof) bu gözlem çalışmasına katılıp veriler üzerinde inceleme yürütmüş.
CEERS programının tamamında, teleskop 60 saatten fazla kullanılacak. Aralık ayında çok daha fazla görüntüleme verisi ve yüzlerce uzak galaksinin tayfölçüm verisi toplanacak.
Kartaltepe, JWST’nin ilk yılı için seçilen en büyük Genel Gözlemci programı olan COSMOS-Web’in de baş araştırmacısı. COSMOS-Web’de, gözlem yapılan 218 saat boyunca yarım milyon galaksinin çok bantlı, yüksek çözünürlüklü yakın kızılötesi görüntüleri ve 32.000 galaksinin orta kızılötesi görüntüsü alınacak. JWST’nin ilk COSMOS-Web verilerini Aralık ayında toplamaya başlaması bekleniyor.
Yazar: Luke Auburn/Rochester Teknoloji Enstitüsü. Çeviren: Ozan Zaloğlu.