Uzay soğuk bir yer. Hem de çok soğuk. Aslında boş uzayın sıcaklığı diye bir şey yok. Sadece orada bir cisim varsa onun sıcaklığından bahsedebiliriz. Bilime göre ısı, cisimlerin ne kadar hareketli olduğunun bir ölçütü. Sıcak cisimler hızlı, soğuk cisimler ise çok yavaş hareket eder. Atomlar nihai bir durgunluğa ulaşırsa, mutlak sıfır noktasında (-273,15°C) olurlar.
Isının aktarılması ise üç yolla mümkün. Metal bir çubuğun bir ucunu ısıtırsanız diğeri ucu da ısınmaya başlar. Bu durum, demirin ısıyı bir ucundan diğerine iletebilmesi sonucunda yaşanır. Hava da ısıyı bir yerden diğerine aktarabilir. Bu da ikinci yöntemdir. Dünya’da vücudunuzdaki atomların hava veya su atomlarına çarpmasıyla enerji aktarımı yaşanır. Doğa tüm atomların aynı hızda hareket etmesini; yani sıcaklığın eşitlenmesini istiyor. Uzayda ise hava veya su olmadığından, ısı sadece ışıma yoluyla iletiliyor. Bunu da fotonlara borçluyuz.
Fotonların enerjisi cisimler tarafından emildiğinde ısınma oluşur. Eğer bir cisim yaydığı fotondan daha fazlasını emebiliyorsa ısınır. Aksi durumdaysa soğur. Örneğin Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kullanılan metaller özel kaplamalarla korunuyor çünkü Güneş ışınları onları 260 dereceye kadar ısıtabiliyor. Fakat Güneş ışınlarının üzerlerine düşmediği zamanlarda -100 dereceye kadar soğuyabilirler.
Güneş’ten uzaklaşıldıkça ısıda büyük bir düşüş gerçekleşiyor. Plüton’un yüzeyi -240 derece. Biraz daha uzaklaşırsak, mutlak sıfırın 10 ila 20 derece üzerindeki sıcaklık değerleriyle karşılaşırız. Ancak tüm gök cisimlerinden uzağa, evrenin en uzak ve boş bölgelerinden birine ulaşırsak karşılaşabileceğimiz en düşük değer -270,45°C olurdu. Çünkü bu değer, kozmik mikrodalga arka plan ışımasından tüm evrene yayılan ışımanın sebep olduğu değer. Fakat buna rastlamak da çok zor. Şu ana dek belirlenebilen en soğuk yer, -272°C’lik rekorla Bumerang Bulutsusu.
Peki Güneş ışınları uzayı neden ısıtamıyor? Çünkü #uzay ısıyı hapsedip tutacak bir yapıda değil. Dünya’da ise atmosfer var ve bu sayede Güneş ışınları hava tarafından belirli bir oranda emilebiliyor.
Yazarlar: Tuna Emren & Ozan Zaloğlu.