Karıncalar yer çekimine rağmen nasıl düşmeden durabiliyor? Bu makale bu soruya yanıt veriyor. Bilim insanı Debby Cassill, Güney Florida Üniversitesinde biyolog olarak mesleğe başladığında otla kaplı bir alana giderek toprağı kazıp yerden bir yığın ateş karıncası çıkarmış ve bunları 20 litrelik bir kovaya koymuş. Birdenbire topraktan çıkan binlerce karınca, özgürlük için kovanın duvarlarına tırmanmaya başlamış. Neyse ki kovanın kapağı varmış.
Karıncalar duvarlara, tavanlara ve diğer yüzeylere nasıl bu kadar kolay tırmanıyor? Karıncaları 30 yıldır inceleyen Cassill, bu küçük böceklerin tırmanma kabiliyetinin kendisini her zaman büyülediğini söylüyor.
Hepsi dişi olan işçi karıncaların ayaklarında, neredeyse tüm yüzeylere tırmanarak çıkmalarını sağlayan ve pençeler, dikenler, kıllar ile yapışkan tabanlardan oluşan etkileyici bir alet takımı bulunuyor.
İnsan kolları ve karınca ayakları
Karınca ayaklarını insanların elleriyle karşılaştırarak daha iyi anlayabiliriz. Elinizde avuç içi olarak bilinen geniş bir bölüm bulunuyor. Avcunuzdan ise dört parmak ve bunların karşısından da bir başparmak çıkıyor. Her bir parmak üç bölümden oluşurken, başparmağınız sadece iki bölümden oluşuyor. Parmaklarınızın ve başparmağınızın ucundan ise sert bir tırnak çıkıyor.
İnsanların iki eli varken, karıncaların altı ayağı var. Karınca ayakları ellerinize benzese de daha karmaşıklar ve daha fazla özellik sağlayan tuhaf görünümlü ilave parçalara sahipler.
Karıncaların ayakları, son kısmında bir çift pençe bulunan beş eklemli kısımdan oluşuyor. Bu pençelerin şekli bir kedinin pençelerine benziyor ve düzgün olmayan yüzeyleri kavrayabiliyorlar. Ayak kısımlarının her birinde, ağaç kabuğu gibi dokulu yüzeylerdeki mikroskobik çukurlara girerek fazladan tutuş sağlayan kalın ve ince dikenler ile kıllar da bulunuyor. Pençeler ve dikenler, karıncaların ayaklarını tıpkı sizin ayakkabılarınız gibi sıcak yüzeyler ve keskin cisimlerden de koruyor.
Fakat insanların ellerini karıncaların ayaklarından ayıran en önemli özellik, arolia adı verilen ve şişebilen yapışkan yastıklar.
Yapışkan ayaklar
Arolia bütün karınca ayaklarının ucunda, pençelerin arasında yer alıyor. Balona benzeyen bu yastıklar, karıncaların yer çekimine karşı koyup tavanlarda veya cam gibi ultra sert yüzeylerde yürümesini sağlıyor.
Bir karınca duvarda veya tavanda yürüdüğünde, yer çekimi pençelerinin genişleyip daralmasına sebep oluyor. Karıncaların bacak kasları da bu sırada ayaklarının ucunda bulunan yastıklara sıvı pompalayarak şişmelerini sağlıyor. Hemolenf adı verilen bu vücut sıvısı, bir karıncanın vücudunda dolaşan ve kana benzeyen yapışkan bir sıvı.
Hemolenf yastığa pompalandıktan sonra, bir kısmı yastığın dışına sızıyor ve karıncalar bu şekilde bir duvara veya tavana yapışabiliyorlar. Fakat karınca ayağını kaldırdığında, bacak kasları kasılıyor ve bu sıvının büyük bir bölümünü emip yeniden yastığa ve ardından bacağa geri gönderiyor. Bir karıncanın kanı, bu şekilde tekrar tekrar kullanılıyor (bacaktan yastığa pompalanıyor ve ardından tekrar bacağa çekiliyor); böylelikle hiç boşa gitmiyor.
Karıncalar tüy kadar hafif olduklarından, altı yapışkan yastık da herhangi bir yüzeydeki yer çekimine karşı koymaları için yeterli oluyor. Aslında karıncalar, evleri olan yer altındaki odalarda yapışkan yastıklarını tavanda uyumak için kullanıyorlar. Tavanda uyuyarak, diğer karıncaların oda yüzeylerindeki trafiğinden kaçınmış oluyorlar.
Eşsiz bir yürüyüş
Yürüdüğünüz zaman, sol ve sağ ayaklarınız birbiri ardına yere temas edip havaya kalkar ki böylelikle ileriye gidersiniz. Karıncalar da ayaklarını birbiri ardına hareket ettirirler ve tek seferde üç ayakları yere temas ederken, üç ayakları da havada durur.
Bir karıncanın özel yürüme şeklini gösteren bilgisayar canlandırması. Tasvir: Shihui Guo
Karıncaların bu yürüme kalıpları, altı bacaklı böcekler arasında benzersiz. Karıncalarda ön ve arka sol ayaklar ile orta sağ ayak yere temas ederken, ön ve arka sağ ayak ile orta sol ayak havada kalır. Ardından yer değiştirirler. Bu üçlü kalıbı ellerinizdeki üç parmağı kullanarak taklit etmeye çalışmak çok eğlenceli.
Bundan sonra bir karıncayı duvara tırmanırken gördüğünüzde yakından bakın. Bu büyüleyici özelliklerden bazılarının iş başında olduğunu görebilirsiniz.
Yazar: Deby Cassill/The Conversation. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
Çok iyiydi :)