17 yaşındaki Alex Messenger, 2005 yılında hayatının gezintisini yapıyordu. Beş arkadaşıyla birlikte Kanada’nın yarı arktik tundralarında 1.000 km’lik bir kano yolculuğuna çıkmıştı. 42 gün boyunca vahşi doğada kalarak kürek çekmeyi, kamp yapmayı ve ıssızlığın tadını çıkarmayı planlamışlardı. Fakat Messenger tek başına kısa bir gezintiye çıkıp bir bozayı tarafından yaralandığında her şey değişti.
Messenger dağ sırtına çıktığında ayı ile yüz yüze gelmiş, bu karşılaşma her ikisini de şaşırtmıştı. Bozayı Messenger’ı kendine tehdit olarak görmüş, onu korkutmak için birkaç saldırı blöfü yapmış, sonrasında saldırmış, sırt ve yüzüne kuvvetli bir darbe indirmiş, büyük çenesiyle bacağını kavramış, kalça kemiğindeki atardamarı ufak bir mesafeyle ıskalamıştı; yoksa ısırık ölümcül olabilirdi.
Messenger mucizevi şekilde kurtulmuş, sonrasında bir vahşi doğa rehberi ve arama kurtarma gönüllüsü olarak çalışmaya karar vermişti. Artık ayılar hakkında biraz daha çok şey biliyor; daha da önemlisi, uzak kırsal bölgelerdeki besin zincirinin tepesinde bulunan bir hayvanla karşılaşmaktan nasıl kaçınılacağını ve böyle bir karşılaşmadan nasıl sağ çıkılacağını… Bu saldırıdan nasıl kurtulduğunu anlattığı Yirmi Dokuzuncu Gün adlı bir kitabı da var.
Bozayılarla uğraşılmaz
“İnanılmaz derecede şanslıydım” diyor Messenger. Sadece hayatta kalmamış; bacağındaki büyük yaralara, şiddetli ağrıya ve iki parmağının ucunu kaybetmesine rağmen bu zorlu sınavdan ölümcül bir yara almadan kurtulmuş.
Sonuçta bozayılar, dahili savunma mekanizmaları olan büyük hayvanlar: 10 cm uzunluğa varan pençeleri (insan parmağı kadar) ve 400 kilograma kadar bir vücut ağırlıkları var. Saatte 60 km kadar hızlı koşabilirler (bir Olimpiyat koşucusunun en yüksek hızından daha hızlı) ve ayakları üzerinde dik durdukları zaman uzunlukları 250 cm’ye kadar çıkabilir. Kesinlikle ormanlık alanda karşılaşmak isteyeceğiniz türden değiller. Hepçil canlılar ve bu yüzden somon balıkları, sincaplar ve hatta geyiklerin yanısıra yumuşak meyveler, kabulkul yemişler ve yeşilliklerle de besleniyorlar. Hem de bir sürü.
Yine de ayılar insanlara nadiren saldırıyor. Aslında 2014 yılında, Kuzey Amerika’nın ıssız kırsal bölgelerinde meydana gelen ölümlü olayların (83) çoğu düşme kaynaklı ve bunların 12 tanesi yalnızca kaybolduğu için hayatını kaybederken, sadece iki tanesi bozayı saldırısıyla bağlantılı. Fakat ayılar kendilerini tehdit altında hissederse, savunmaya geçecektir.
Hedefiniz doğal olarak bir bozayıyla karşılaşmaktan hepten kaçınmak olmalı. Uzun yürüyüşlere çıkan çoğu insan, bırakın yolda karşılaşmayı; hayatı boyunca doğada ayı görmez.
Onların bölgesine gideceğiniz zaman gruplar halinde yürüyün. Genel olarak hangi hayvanla karşılaşırsanız karşılaşın, fazla kişi olmak güvenlik getirir. Daha fazla insan daha fazla gürültü de demektir. Dolayısıyla sık sık konuşun, şarkı söyleyin ve el çırpın. Çekinmeyin. Çoğu ayı alışık olmadıkları sesler duyduğunda saklanır ve yakında bir ayı olduğunu hiç bilmezsiniz bile. İsteyeceğiniz son şey bir ayıya sürpriz yapmak olacağından (genelde bunu yapınca onları saldırıya zorlarsınız); kör noktalara yaklaşırken, sırt tepelerinde aniden belirirken veya büyük kayalar gibi engellerin etrafından dolaşırken gürültü yapmak özellikle önemlidir.
Eğer ayı zili almak istiyorsanız (sırt çantanıza veya bileğinize taktığınız, ses çıkaran tertibatlar) tekrar düşünün. “İşe yarayıp yaramadıkları bilinmiyor” diyor Messenger.
Son olarak, ayı bölgesinde kendinizi korumak için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri de ayı spreyi taşımaktır. Büyük ihtimalle hiç kullanmazsınız (çoğu yürüyüşçü kullanmaz) fakat yanınızda bulunması hayat kurtarabilir. Önlem olarak çadırınıza veya vücudunuza sıkmayın çünkü kokusu aslında ayıları cezbedebilir. Sadece hayvana doğrudan sıkılırsa etkilidir.
Bu ipuçları kulağa kolay gelse de, Messenger 2005 yılındaki o kaçınılmaz yürüyüşte bunların hepsini ihmal etmiş.
Bir bozayıya rastlayınca ne yapmalı
Bir bozayıyla karşı karşıya geldiğinizde hayatta kalmak için uygulamanız gereken stratejinin, diğer ayılarda işe yarayabilen yaklaşımlardan çok farklı olduğunu unutmayın. Örneğin kara ayılar daha ufak, daha hafiftir ve daha kolay korkup kaçarlar.
Diğer taraftan bozayılar büyüktür ve bunun farkındadırlar. Eğer kendinizi bunlardan birisiyle yüz yüzeyken bulursanız, telaşa kapılıp koşmayın. Söylediğimiz gibi bir bozayıdan hızlı koşamazsınız. Eğer denerseniz, ayı muhtemelen peşinize takılacak ve daha fazla öfkelenip çok daha tehlikeli hale gelecektir. Televizyonda görüp duyduklarınızın aksine, en yakın ağaca da tırmanmamalısınız. Ayılar becerikli tırmanıcılardır ve çok büyük ihtimalle bu konuda sizden daha iyidirler.
Bunun yerine tehdit gibi görünmemeye çalışın. Göz teması kurmaktan kaçının, yavaşça geri çekilin ve ayıyla sakin bir tonda konuşun. Bağırmak durumu daha kötü hale getirir.
“İlk karşılaşmada doğrusunu yapmıştım” diyor Messenger. “Ellerimi kaldırdım ve ‘Oha ayı. Hey ayı. Tamam, sorun yok’ dedim.” Tam olarak yapması söylenilen şeyi yapmış.
Eğer ayı uzaktaysa, ikiniz arasında geniş bir alan meydana getiren başka bir güzergâh seçin (en az 100 metre) ve bunu yaparken dikkat çekmeyin. Ancak ayı eğer hücum mesafesindeyse (50-100 metre) avantajlı durumdadır ve hayvanı daha fazla rahatsız etmemek bu noktada çok önemli hale gelir.
Eğer ayı döner ve giderse işlem tamamdır ve harekete geçip ters yönde uzaklaşmalısınız ama dikkatli olun. Eğer hücuma geçerse, ayı spreyinizi kullanın. Onu her zaman 1 saniyede ulaşabileceğiniz bir yerde bulundurun. Eğer cebinizden veya çantanızdan çıkarmanız gerekirse faydası olmayacaktır. Sizden yaklaşık 10-20 metre uzaklığa geldiğinde ayının yüzüne doğru sıkın.
Eğer ayı spreyiniz yoksa ve hayvan saldırdıysa, yüz üstü yatarak ölü taklidi yapın, ellerinizi boynunuzun etrafında birleştirip boynunuzu koruyun ve bacaklarınızı genişçe açarak sırtınıza doğru çevrilmesini önleyin. Messenger bunun doğru hareket olduğunu biliyormuş fakat ne yapılması gerektiğini bilmediğinden, uygulayamamış. Ayı hücuma kalkışır kalkışmaz ölü taklidi yapması gerekirdi.
Bunun yerine birkaç hücumdan sıyrılarak, bu süreçte sırtına ve yüzüne bir darbe almış ki bu durum ayıyı daha da sinirlendirmiş olmalı. Ayı spreyi olmayan Messenger (çadırda bırakmış), kamerasının bulunduğu sert bir çantayı da ayıya fırlatmış. Muhtemelen ayıyı daha da sinirlendirdiği için bu taktiği artık önermiyor.
“Bu şekilde davranmamanız gerekiyor” diyor Messenger gülerek. Fakat hayvan bacağınızı ısırıp onu yere serdikten sonra, “çok etkili” biçimde ölü taklidi yaptığını hatırlıyor. Genelde bir ayı tehdidin etkisiz hale getirildiğini algılarsa (sebep ne olursa olsun), sizi rahat bırakır.
Sadece bozayı sizi aktif bir şekilde yemeye çalışırsa ölü taklidi yapmak yerine dövüşmeniz gerekir ancak bu son derece nadirdir.
Her şeye hazırlık olun
Bir bozayıyla karşılacağınızı düşünseniz de düşünmeseniz de, nasıl tepki vereceğinizi bilmek önem taşıyor. Bir ayıyla ne şekillerde karşılaşabileceğinizi hayal edin (bir nehrin karşısında, çadırınızdayken, yemek sırasında birdenbire) ve her bir senaryoda ne yapacağınızı planlayın. Messenger ayının kendisine saldırdığını görür görmez, aniden eğitim esnasında öğrendiği hayatta kalma senaryolarını aklından geçirmeye başladığını söylüyor.
“Eğer zihninizde önceden canlandırır ve ne yapacağınızı boylu boyunca düşünürseniz, onları yapmanız daha muhtemel olur” diyor. “Eğer yapmazsanız, beyniniz doğaçlama yapar ve belki de panikler.”
Bazı yürüyüşçüler ayı savunması için tabancayı seçiyor ancak Messenger bu durumun, ayı spreyi işe yarayacakken ayı için üzücü bir sonuç olduğunu söylüyor. Bunun yanısıra ABD Balık ve Tabiat Hizmeti kurumu ve ayı biyoloğu Stephen Herrero’ya göre ateşli silahların karıştığı karşılaşmalar, aslında bir insanın ciddi yaralanma olasılığını iki katına çıkarıyor.
Eğer bir parkta yürüyüş yapacaksanız, yola çıkmadan önce korucularla birlikte son zamanlarda ayı görülüp görülmediğine veya ayı faaliyetine rastlanıp rastlanmadığına bakmak da iyi bir fikir. Size dikkatli olmanız ve belli alanlardan tümden kaçınmanız gerekip gerekmediğini söyleyebilirler.
Ayıya saygı gösterin
Dehşet verici bir karşılaşma yaşamasına rağmen Messenger, bozayılara muazzam bir saygı duyuyor ve kendisini yaralayan bozayıya karşı hiçbir husumet beslemiyor. “Sadece ayılığını yapan bir ayıydı” diyor. “Onu bunun için suçlayamazsınız.” Sonuçta yaban ve ormanlık alanlar onların yeri; biz ise sadece oradan geçen ziyaretçileriz.
Messenger artık tamamen iyileşmiş. Fakat bacağında ara sıra ağrı olduğunu söylüyor. Bugünlerde bozayıların olduğu bölgede sık sık zaman geçiriyor. Fakat ormanlık alana doğru gittiğinde, ayı spreyinin nerede olduğunu daima bildiğinden kuşkunuz olmasın.
Yazar: Alisha McDarris/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.