Nebraska’daki cerrahlar spaceMIRA’yı kontrol ederek, 400 km üzerlerinde bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu’nda insan dokusuna benzeyen bir maddeyi kesti.
Araştırmacılar, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda şimdiye kadar yapılan ilk uzaktan, yerçekimsiz “ameliyat” işlemini başarıyla tamamladı. Haftasonunda Nebraska Üniversitesinde çalışan cerrahlar, Minyatür In Vivo Robotik Yardımcı veya spaceMIRA şeklinde adlandırılan küçük, robotik bir kolu 400 km üstlerinde dönen UUİ’de 2 saat boyunca test etti.
Ancak korkmayın, UUİ‘deki astronotların sağlığı iyi durumdaydı. Cumartesi günü gerçekleştirilen ve böyle bir şeyin yapılabileceğini gösteren bu deneyde, insan cildi lastik bantlar kullanılarak canlandırıldı.
Uluslararası Uzay İstasyonu, Dünya ile Nasıl İletişim Kuruyor?
Yaralanmalar kaçınılmaz olsa da en yakın hastaneye ulaşmak için yedi ay ve 480 milyon km süren bir yolculuk yapılması gerekince, hayatın bu küçük gerçeği içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Fakat Mars’a ayak basacak ilk insanlar arasında çok yetenekli bir doktor olsa dahi, bu kişiler bütün olası acil durumlarla başa çıkmak üzere eğitilemez. Vücudun kesildiği ameliyatlar gibi belli durumlarda muhtemelen destek gerekecek. Belli durumlarda karşılaşılan bu problemlerin hafifletilmesi için ise uzaktan kumandalı ameliyatlar muhtemel bir çözüm sunabilir.
Dünyanın en izole bölgeleri için uzaktan kumandalı tıp aletleri geliştiren Virtual Incision‘un tasarladığı spaceMIRA, 1 kilogramdan düşük ağırlığıyla hemen hemen bir mini fırın kadar yer kaplıyor. Cihazın bir ucunda çatal benzeri bir çift kol bulunuyor; sol taraftaki kol tutmak, sağdaki ise kesmek için.
Virtual Incision’un kurucu ortadığı ve baş teknoloji sorumlusu Shane Farritor CNN‘e konuşarak, spaceMIRA’daki mühendisliğin Dünya’daki insanlara “asgari kesip biçme gerektiren bir sürü işlem” için ihtiyaç duydukları el ve gözleri sağlayabileceğini söylüyor.
10 Şubat günü ABD’nin Nebraska eyaleti Lincoln şehrinde çalışan altı kişilik bir cerrah ekibi, kısa süre önce SpaceX‘in Falcon 9 roketiyle Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaşan spaceMIRA’nın ilk test sürüşünü gerçekleştirdi. Kollardan biri taklit bir doku örneğini tutarken, diğeri de elastik lastik bantların belli kısımlarını makas yardımıyla parçalara ayırdı.
Araştırmacılar deneyin başarılı geçtiğini düşünse de, cerrahlar gecikme süresini hesaba katmanın zor olduğunu belirtiyor. Dünya ve UUİ arasındaki iletişim yaklaşık 0,85 saniye gecikmeyle gerçekleşiyor; bu süre çoğu durumda ufak bir problem olsa da, acil tıbbi durumlarda milisaniyeler bile ölüm kalım meselesi olabilir. Artemis astronotları Ay’a ulaştığında, NASA komuta merkezi veri gönderip alırken tam 1,3 saniyelik bir gecikmeyle uğraşacak. Mars’taki ilk insan kaşifler ise mesajlarının gitmesi için bir saat bekleyecek ve sonrasında bu mesajlara yanıt gelmesini bekleyecekler. Lazerli iletişimde meydana gelen son gelişmeleri hesaba katınca bile sabretmek, gelecekte Ay ve Mars’a yapılacak seferlere katılan herkes için bir erdem olmaya devam edecek.
Bu durum, şimdilik spaceMIRA gibi cihazların tıbbi açıdan verilecek milisaniyelik kararlarda yardımcı olamayabileceği anlamına geliyor. Fakat daha ufak meselelerde; örneğin Ay’da kalan bir insana düştükten sonra dikiş atılması gerektiğinde, bu gibi tıp aletleri herkes için paha biçilemez hale gelebilir. Virtual Incision’un uzaktan kumandalı ekipmanı, bu esnada Dünya’da da kendine bir sürü kullanım alanı bulabilir.
Yazar: Andrew Paul/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.