Hızlı Sürücüler Ölüme Yol Açıyor. Bu Teknoloji Onları Yavaşlatabilir

0
ABD'nin Gravesend şehrinde ehliyetine el konulmuş 32 yaşındaki bir sürücü, Mart 2025'te bir anne ve iki çocuğuna çarparak onları öldürdü. Görüntü: Kyle Mazza/Anadolu, Getty Images aracılığıyla

“Aracınızda, sizi birini öldürmeden önce durduracak teknolojiye ihtiyacınız olduğunu söylüyoruz.”

2013 yılında Amy Cohen, bir ebeveyn için düşünelemez olan şeyi yaşadı. New York şehrinde ılık bir Ekim ayıydı ve 12 yaşındaki oğlu Sammy, okuldan futbol kursuna gidecekken atıştırmalık bir şeyler almak üzere eve uğramıştı. Fazla uzağa gidemedi. Sammy Brooklyn’deki sokaklarına adım attığında, hızla giden bir karavanın çarpmasıyla hayatını kaybetti.

“Bu hiçbir ebeveynin yaşamaması gereken bir dehşet” diyor Cohen Popular Science‘a. “Bu önlenebilir halk sağlığı krizi yüzünden kimse çocuğunu, kardeşini ya da eşini kaybetmemeli.”

Kederini savunuculuğa yönlendiren Cohen, Güvenli Sokak Aileleri adlı kâr amacı gütmeyen bir dernek yoluyla hız sınırını ihlal eden sürücülerin irdelenmesi için daha iyi bir kamu politikası oluşturulmasını hedefliyor. Bu konuda hızla öncü bir ses haline gelmiş. Organizasyonun artık ABD çapında 1.200’den fazla üyesi var. Hepsinin de hızla alakalı gerçekleşen ölümlerle kişisel bir bağlantısı var. İstatistikler, ABD çapında sürekli çok hızlı araç kullanan ufak bir sürücü grubunun ölümcül trafik kazalarının oldukça büyük bir kısmından sorumlu olduğunu gösteriyor.

Şimdiyse Cohen ve meslektaşları, oğlunun ölümünden yaklaşık 15 yıl sonra ABD çapında hakimlere tekrarlı suç işleyen kişilerin hız sınırlarını aşmasını fiziksel şekilde önleyen cihaz kurma zorunluluğu verme yetkisi sağlamayı hedefleyen bir yasal düzenleme dalgasına öncülük ediyor. Bu haftanın başlarında Vaşington eyaleti, Virginia’dan sonra suç işleyenlerin arabalarına hız sınırlayıcı cihazlar kurulmasını gerektiren bir kanun geçiren ikinci eyalet oldu. Cohen’in yaşadığı eyalet New York da dahil olmak üzere diğer en az beş eyalet de benzer bir yasayı faaliyete geçirmeyi düşünüyor.

Bisikletiyle giderken araba çarpması sonucu ölen Kevin Flores’in ailesi, 2018’de Brooklyn’de gerçekleşen ve yüzlerce şehir sakini, çocuk, eylemci ve siyasetçinin katıldığı Güvenli Sokaklar Yürüyüşü’ne katılırken. Görüntü: Spencer Platt/Getty Images

Yasayı destekleyenler, teklif edilen ve mahkemenin zorunlu kıldığı hız sınırlayıcılar ile kontak alkolmetre cihazları adıyla daha yaygın bilinen ve etki altında araç kullanmaktan hükümlü kişiler için kullanılan cihazlar arasında bir paralellik görüyor. Genel itibarıyla “Akıllı Hız Yardımcısı” (ISA) sistemleri şeklinde adlandırılan bu daha yeni cihazlar, günümüzdeki bağlı arabalara yerleşik GPS ve diğer teknolojilerde gerçekleşen ilerlemelerden yararlanarak hızlanmaya karşı benzer bir konsept uyguluyor. Ayrıca hız sınırını aşanlara karşı yürütülen bu hareket ivme kazanırken, bazıları zorunlu ISA cihazlarının yeni, istenmeyen güvenlik tehlikelerini beraberinde getireceğinden endişeleniyor. Yasa ayrıca araç sürmenin (ve hızlı sürmenin) gündelik yaşam ve kültürde derin kök saldığı kırsal, düşük nüfuslu eyaletlerde zorlu bir mücadeleyle karşılaşabilir.

“Aracınızı aldığımızı söylemiyoruz” diyor Cohen Popular Science‘a. “Aracanızda, birini öldürmeden önce sizi durduracak teknolojiye ihtiyacınız olduğunu söylüyoruz.”

Akıllı Hız Yardımcısı nasıl çalışıyor?

Bir taşıtın en yüksek hızını sınırlamak için tasarlanan ve bazen düzenleyici veya hız sınırlayıcı olarak isimlendirilen cihazların tarihi 20’nci yüzyılın başlarına kadar uzanıyor. Akıllı Hız Yardımcısı (ISA) sistemleri, taşıtın mevcut hızı ve tayin edilen hız sınırının bir kombinasyonuna dayanmasıyla farklılık gösteriyor. Bu cihazlar yasal hız sınırını, önceden programlanmış dijital bir haritayla eşleştirilen GPS verileri kullanarak belirliyor ya da taşıtın üzerindeki kamera ve LiDAR sensörlerinden yararlanarak hız sınırı işaretlerini gerçek zamanlı şekilde okuyor. Kameralar ve LiDAR, Waymo ve diğer otonom taşıtların etraflarındaki dünyayı “görmelerini” sağlamaya yardımcı olmada kullanılanlar ile aynı tip sensörler.

ISA sistemi bir sürünün hız sınırını aştığını tespit ettiğinde, genelde uyarı sesleri ya da gösterge panelinde yanıp sönen ışıklar biçiminde çeşitli görsel ve işitsel işaretleri tetikliyor. Bu sistemlere “pasif” ISA deniyor. Geçtiğimiz yıl itibarıyla Avrupa Birliği’nde satılan bütün yeni cihazların pasif ISA sistemlerinin olması gerekiyor. Hızlı Sürücü yasasının odaklandığı “aktif” ISA sistemleri ise bir adım öteye giderek, dokunsal tepkiler yardımıyla gaz pedalını geri itiyor ya da motorun güç çıkışını sınırlandırıyor. Böylelikle sürücünün belli bir hızı aşmasını fiziksel şekilde önlüyor.

Hakimler veya hükümetler, sistem müdahale etmeden önce sürücünün bir hız sınırını ne kadar aşabileceğini belirleyebiliyorlar. ABD’de bu miktar genelde sınırın 5 mil/saat kadar üstünde. Hız sınırlarındaki değişimleri önceden tespit etmek üzere tasarlanan bu cihazlar, sürücüye kademeli şekilde yavaşlamak için süre veriyor. Kuramsal yönden bu durumun, taşıtın daha düşük hız sınırı olan bir bölgeye girdiğinde sürücünün aniden frenlere yüklendiği senaryolardan kaçınmaya yardımcı olması gerek.

Hızlı sürücüleri yavaşlatma yarışı başladı

ABD’de eyaletler çapında öneliren bu yeni yasa tasarısı, belli sürücülerin ISA uyarılarını görmezden gelme kabiliyetini ortadan kaldırarak (veya ciddi şekilde sınırlandırarak) ISA teknolojisini yeni bir bölgeye taşıyor. Bu yılın başlarında böyle bir yasa geçiren ilk eyalet haline gelen Virginia eyaleti, hakimlere trafiği tehlikeye atmaktan suçlu bulunan sürücülerin taşıtlarına aktif bir ISA cihazı kurulmasını zorunlu kılma yönünden yasal yetki verecek. Yasada bu durum, hapse veya ehliyete el konulmasına karşı muhtemel bir alternatif çerçevesine oturtuluyor.

“Dolaşmanıza halen izin veriliyor” diyor Cohen, Popular Science‘a. “Hâlâ çalıştığınız yere ve gitmeniz gereken yere gitmenize izin veriyor. Sadece bunu güvenli bir şekilde yapmanız gerekiyor.”

Mahkemenin verdiği ceza kapsamında cihazın ayarlarını değiştirdiği tespit edilenler, bir yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Virginia’da geçirilen kanunun 2026’nın Temmuz ayında yürürlüğe girmesi bekleniyor. Vaşington eyaleti de benzer bir yasayı birkaç ay önce geçirmişti.

Eyaletteki yasanın geçmesi için uğraşanlardan Virginia Eyalet Meclis Üyesi Patrick A. Hope, “Aynı suçu tekrar tekrar işleyen bu kişilerin artık hız yapamayacağı bu yöntemle kesin şekilde kanıtlanmış durumda” diyor geçenlerde yapılan bir webiner’de. “Hız yapmayı denklemden çıkarabilirsek, o zaman hayatları kurtarabiliriz.”

Diğer belediyelerin de buna ayak uyduracağı görünüyor. New York, Maryland, Georgia ve Arizona eyaletlerinin hepsi, hakimlere belli sürücülerde ISA cihazlarını zorunlu kılma yetkisi verecek bu yasa tasarısını tartışıyor. Özellikler yere göre değişiklik gösterebilir. Örneğin New York’ta bir hakim, yıl içinde altı kez hız sınırını ihlal eden ya da kırmızı ışıkta geçen bir sürücüye veya plakasına iki yılda 11 puan ceza yazılan sürücüye ISA kurulması kararı verebilir. Bunun aksine yakın zaman önce Vaşington’da geçirilen yasa, hız sınırının 32 km üzerine çıktığı için ya da sokak yarışına katıldığı için ehliyetine el konulan sürücülere uygulanacak.

“Bu yasa, böylesine kısa sürede tahmin ettiğimizden çok daha fazla destek gören çok hedefli, etkili ve veri tabanlı bir yaklaşım” diyor Cohen.

Yasanın destekçileri, özellikle trafiği tehlikeye attığı belirlenen sürücüleri hedefleyen ISA cihazlarının hem motorcular hem de yayalar için sokakları önemli derecede daha güvenli hale getirebileceğini söylüyor. ABD Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği Dairesine (NHTSA) göre geçtiğimiz yıl 11.775’den fazla kişi hızla alakalı kazalarda hayatını kaybetti. Daire, hız yapmanın trafikteki bütün ölümlerin yüzde 29’sında “katkı yapan bir etmen” olduğunu söylüyor.

Durumun daha da kötüleştiğini düşündüren sebepler var. Yapılan araştırmalar, ABD çapındaki sürücülerin COVID-19 salgını ve sokağa çıkma yasaklarının ilk aşamaları sırasında daha fazla hız yapmaya başladığını gösteriyor. Otoyol Güvenliği Sigorta Enstitüsü araştırma bölüm başkan yardımcısı Jessica Cicchino, bazı sürücülerin sokağa çıkma yasaklarındaki “boş yollarda” yapılan sürüş sebebiyle hızlı araç kullanmak istiyor olabileceklerini düşünüyor. Fakat trafik arttığı zaman bile bu alışkanlığın devam ettiği görülüyor. ABD Ulusal Otoyol Güvenliği Dairesi (NHTSA), ABD’de hız kaynaklı ölümlerin 2021 yılında 14 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını öne sürüyor.

“Sokağa çıkma yasaklarının bitişinden beri toplanan bilgiler ve yeniden kalabalıklaşan yollar, trafiği tehlikeye atmanın yeni normal olduğunu akla getiriyor” diyor Cicchino.

ISA’ların yaygın şekilde kullanılmasının geniş çapta gibi etkiler meydana getireceğini tahmin etmek kolay olmasa da; teknolojinin desteklendiği Avrupa Taşıma Güvenliği Konseyinde çalışan araştırmacılar kazaların yüzde 30 azaltılabileceği ve içten yanmalı motorlu taşıtlardan çıkan karbon yayılımlarının yüzde 8 düşürülebileceğini tahmin ediyor. Daha hedefli yürütülen New York pilot programında da ISA cihazları 50 filo taşıtına kurulmuş ve tehlikeli olabilecek sert fren olaylarında yüzde 36’lık bir azalmayla karşılaşılmış. Aktarılanlara göre filo, bu sonuçlara teslim sürelerinde gecikme olmadan ulaşmış.

New York valisi Eric Adams bir açıklamasında şöyle söylüyor: “Bu pilot, arabalarında söz konusu teknoloji bulunan neredeyse tüm sürücülerin bölgedeki hız kanunlarına uymasını sağlamaya yardımcı oldu; hiç kuşku yok ki şehrimizi daha güvenli hale getirdi.”

ISA cihazları yeni alkolmetre olabilir mi?

Hakimlerin zorunlu kıldığı ISA cihazlarının tarafında olanlar, geçmişten bu yana kullanılan araba içi nefes analiz cihazlarının benzerliğine işaret ediyor. Mahkeme kararıyla kullanılan ve ilk olarak 1985 yılında Colorado eyaletinde ortaya çıkan bu “kontak kenetlenme cihazları”, etki altında araç kullanmaktan hükümlü sürücülerin arabayı çalıştırmak için bir cihaza üfleyip, resmi bir kan alkol konsantrasyonu kaydettirmelerini gerektiriyordu. Bugün ABD’nin 31 eyaleti, belli sanıklar için mahkeme kararıyla zorunlu kılınan nefes analiz cihazlarını kullanmayı zorunlu kılıyor. Nefes analiz cihazları her ne kadar bir çeşit ceza olsa da insanların sürüş ayrıcalıklarını tümden kaybetmesini önleme uzlaşısı olarak da sunulmuştu; araba kullanmanın iş ve gündelik yaşam için sıklıkla bir gereklilik halini aldığı bir ülkede yıkıcı bir durum olurdu bu. Destekleyenlere göre ISA cihazları da benzer bir işlev görüyor. Alkolle alakalı sürüş reformlarının sesi en çok çıkan bazı savunucuları (Alkollü Araç Kullanmaya Karşı Anneler [MADD] gibi) artık zorunlu ISA için de aktif bir şekilde baskı yapıyor.

Fransa’da taşıtın çalışmasını önleyen elektronik bir etilotest cihazı. Görüntü: Francois Nascimbeni/AFP, Getty Images aracılığıyla

Fakat teknoloji eleştiri oklarının da hedefi durumunda. Virginia kanununa muhalif olan bazı kişiler, hız sınırını geçici olarak aşamamanın belli senaryolarda tehlike yaratabileceğini ileri sürüyor; örneğin bir sürücünün aniden çok yakın takip eden bir araçla karşı karşıya kaldığı zaman gibi. Bir yaralanma veya hamilelik sebebiyle hastaneye ulaşmaya çalışmak gibi acil durumlar da var. Örneğin olası bir çarpışmadan hızla kaçınırken, sürücünün hız sınırını kendi takdirinde anlık olarak aşmasına izin vermek mantıklı görünüyor.

Vaşington gibi eyaletlerde sunulan bazı yasa tekliflerinde, sürücülerin zorunlu ISA sistemlerini geçersiz kılmak üzere ayda üç defaya kadar basabilecekleri büyük kırmızı bir düğmeye yer verilerek bu duruma çözüm bulunmaya çalışılmış. Cohen, düğmenin “tamamen ayarlanabilir” olduğunu ve belli bir süre boyunca sadece belli miktarda kullanıma olanak sağlamak üzere programlanabildiğini söylüyor Popular Science‘a .

Kaliforniya Valisi Gavin Newson’un, geçtiğimiz yıl pasif ISA yasasını veto ettiğinde bahsettiği üzere bir yargı yetkisi sorusu da var. Sürücüler sık sık eyalet sınırlarını aşıyor. New York’taki bir sürücü için zorunlu kılınan bir hız sınırlayıcı, New Jersey eyaletinin hakimiyetindeki bir yola girdiğinde yine çalışacak mı? Detaylarda bir kısım eksiklikler var gibi gelebilir ki bir nevi öyle. Zorunlu ISA yasalarının geçtiği eyaletler, cihazların nasıl kullanılacağıyla ilgili ayrıntıları belirlemek için yasa çıkmadan önce kendilerine bir yıl kadar süre verdi.

Amerikalılar hız mı istiyor?

Ulusal ISA çabalarına köstek olabilecek tarihi ve kökleri derin toplumsal etmenler de var. Denver – Colorado Üniversitesinde çalışan Profesör Wes Marshall, Katil Bir Trafik Mühendisi kitabında şehir planlamacıları tarafından (yol boyutundan sokakların yürünebilirliğine ve vasat sürücü eğitim gerekliliklerine kadar) sayısız karar verildiğini ve hepsinin de ABD’nin tehlikeli trafik ortamına katkıda bulunduğunu öne sürüyor. Yerel yönetimlerin aslında onlarca yıldır taşıt hızlarını sınırlandırma kabiliyeti bulunduğunu ekliyor. Bazı şehir ve eyaletler bunu sadece daha yeni, kısa mesafeli elektrikli skutırlar için yapmış, arabalar için değil.

“Araba hızlarını şehir içerisinde ya da şehirlerin belli bölgelerinde ve hatta okul ya da barlardan çıkış zamanları gibi günün belli saatleri veya haftanın belli günlerinde sınırlamak için coğrafi çit yöntemini kullanabilirdik” diye yazıyor Marshall. “Böyle yapmak hayatları kurtarırdı. Yapmamayı seçtik.”

ABD çapındaki sürücüler, fırsat bulduklarında daha yüksek hızlar istemeye de meyilli. Teksas’ta Austin ve Seguin’i bağlayan bir otoyol bölümü, sürücülerin 136 kmh hıza ulaşmasına olanak sağlıyor. Marshall, kitabında pek çok sürücünün ironik olarak hızı tehlikeyle değil de daha büyük bir kontrol algısıyla ilişkilendirdiğini belirtiyor. Amerika’nın hız ihtiyacının kültürel yönden de derin kökleri var. 12 Hızlı ve Öfkeli filmi, gösterimde oldukları süre boyunca toplamda 7 milyar dolar hasılat yapmış; bu miktar, Grönland ve Belize’nin GSYH’lerinin birleşiminden de fazla.

2012 yılında Teksas’taki bir otoyol bölümünde, ABD’deki en yüksek hız sınırı belirlendi. Görüntü: Robert Daemmrich Photography Inc/Corbis, Getty Images aracılığıyla.

Marshall şöyle ilave ediyor: “Ne sebeple olursa olsun, çou sürücü hız ve güvenlik yönünden kötü sonuçlar arasında bağlantı kurmuyor.”

Bu noktalardan bazılarına karşı çıkan Cohen, Birleşik Devletler ile aynı pek çok psikolojik ve kültürel özellik paylaşan Kanada ve Avustralya gibi diğer ülkelerin, trafik ölümlerini azaltmayı hedefleyen kanunları geçirme noktasında çok daha hızlı eyleme geçtiklerini belirtiyor. Diğer bir ifadeyle hızlanmayla alakalı ölümleri azaltmak çözülebilir bir problem.

“Veriler bu sürücülerin ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor ve biz de bu teknolojiyi arabalarına koyup davranışlarını değiştirmeleri gerektiğini söylüyoruz” diyor Cohen. “Hepsi siyaset.”

Yazar: Mack DeGeurin/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz