Bizler, insandan çok bakteriyiz (vücut hücrelerimizin %90’ı mikrop). Ve bu bakteriler iyi bir bağışıklık yaratmaya; alerjiler, astım, özbağışıklık hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Doğumdan önce ve sonra iyi bakterileri almak önemli.
Öyleyse bebeklere iyi bakterileri vermeye nasıl başlamalıyız? Çoğunu anneden almak yöntemlerden biri. Aslında bebekler doğumdan önce rahimde steril durumdalar, ama dışarıya çıkar çıkmaz bakteriler vücutlarında üremeye başlıyor.
Normal yolla doğan bebekler doğum kanalından geçerken bir mikrop zarıyla kaplı oluyor. Bu karışımda, bebeklerin ilk yemeklerini sindirmelerine yardımcı olan bakteriler de bulunuyor. Sezeryanle doğan bebeklere hastane ortamından kaynaklı cilt mikrobu kolonize oluyor, onlar çok farklı bir türler.
Araştırmacılar annenin bakterilerini -bebeğin doğum kanalından geçerken temas ettiği bakteri türü- sezeryanle doğan bebeklere transfer etmenin yollarını araştırmaya başladı. Bir araştırmada doktorlar gazlı bir bezi bir annenin vajinasında bir saat boyunca “bekletti”, daha sonra bu bezi ağızlarına, yüzlerine ve vücutlarının geri kalanına sürdüler.
New York Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki İnsan Mikrobiyomu Programı’nda doçent Maria Gloria Dominguez-Bello, sezaryenle doğan bebeklerin maruz kaldığı bakteri sayısının iki katıyla bu işlemi yapmalı. (Normal yolla doğan bebekler altı kat daha fazla bakteriye maruz kalıyor.) Sonuçlar geçen yıl American Society for Microbiology’nin toplantısında gösterildi.
Diğer bilim insanları doğumdan önce optimum mikrobiyotayı onarmak için stratejiler araştırıyor. Cornell’de immütoksikolog olan Rodney Dietert, bir mikrobiyomu “yetiştirmek ve beslemek” için belirli probiyotiklerin hamilelik boyunca verilmesi gerektiğini söylüyor. “Eğer annenin obezite, diyabet, astım gibi bulaşıcı olmayan bir ya da birden fazla hastalıkla ilişkili mikrobik dybiosisi varsa bu önemli olabilir.” diyor. “İşte bu noktada probiyotik yönetimi anneden bebeğe geçebilecek mikrobiyomu en uygun hale getirmek için yardımcı olabilir.”
Anne sütü de bebeklerin mikrobiyomunun en uygun seviyede olmasına yardımcı oluyor. Anne sütü alan bebeklerin bağırsaklarında mama ile beslenen bebeklere göre daha çok çeşit bakteri popülasyonu var.
Ayrıca doğumdan önce veya sonra alınan antibiyotikler de bakterilerde düzensizliğe yol açabiliyor. Cell Host & Microbe’da yayımlanan bir araştırmada bebeklerde antibiyotik kullanımı, bağırsak bakterilerindeki değişim ve ilerleyen yaşlarındaki hastalıklar arasında bir bağlantı bulundu. Bağırsak bakterilerindeki dengesizlik bulaşıcı hastalıklarla, alerjilerle ve diğer özbağışıklık bozukluklarıyla ve hatta ileriki yaşlarda obezite ile bağlantılı.
Dietert, iyi bir bakteri ekosisteme sahip olmanın hastalıkların hükmettiği bir dünyada önemli olduğunu söylüyor. “Yetiştirmek ve beslemek bebeğin hayatı boyunca ilaç kullanması, hastaneye gitmesi ve tıbbi prosedürlerden uzak kalabilmesi için önleyici bir potansiyele sahip.” diyor.
Çeviren: Aleyna Küçükay