Kısaca: Kaka yapmalarının bununla bir alakası yok gibi…
Şirinlikleri ve kocaman birer siyah beyaz tüy yumağı olmalarıyla tüm dünyanın dikkatini çeken pandalar resmen tembellik üzerine evirilmiş olmalılar. Yedikleri tek gıda, sindirilmesi inanılmaz zor olan bambu. Günde ortalama 13 kilo kadar bambu yemelerinin yanı sıra yediklerinin yaklaşık 5’te 1’ini sindirebiliyorlar. Günde çok az enerji harcayan bu sevimli hayvanların bir de gastrointestinal sorunları olduğu biliniyor.
Pandalar 2016’ta nesli tükenmekte olan hayvan sınıfından kurtulup, ‘hassas’ ya da ‘zarar görebilir’ şeklinde adlandırılan daha az tehlikeli bir sınıfa girdi. Ancak Ecosphere’in geçtiğimiz 26 Haziran yayınına göre pandaların alanlarını koruma altına almak, pandalarla birlikte altın maymun, takin, küçük panda ve Asya kara ayısı gibi pek çok türün de korunmasını sağladı.
Michigan Devlet Üniversitesi’nden, çalışmanın eş yazarlarından Andrés Viña, pandaların Çin’in başlıca zenginliklerinden olduğunu, dolayısıyla kazanılan paranın diğer türlerinde kurtarılması için kullanılabileceğini belirtti.
Orman tahribatını azaltmak için tarım alanlarını ağaçlandırma çalışmaları yapılırken yalnızca pandaları kurtarmak hedeflenmiş olabilir lakin, 30 bin kilometrenin üzerindeki alanın koruma ve yenilenmesi biyolojik çeşitliliği artırarak, doğal bitki örtüsünün de korunmasına yardımcı oldu.
Viña ve eş yazarı Jianguo Liu panda koruma alanlarının güçlendirilmesinin sırf pandalar için bile elle tutulur olumlu sonuçlar verdiğini açıkladılar; “Panda için faydalı olan tüm kaynaklar çevredeki yaşamla iç içe olan her şeyle alakalı. Dolayısıyla yalnızca pandaları korumakla kalmış olmuyoruz” şeklinde eklediler.
Tıpkı bu şekilde domino etkisi yaratarak canlı çeşitliliği koruyabilecek geniş direy alanlarını tespit etmek için daha fazla araştırma gerekecek. Viña; panda, fil ya da kaplanların korunmasının daha kolay tespit edildiğini lakin solucanlar için (çok daha elzem olmalarına rağmen) aynı şeyin geçerli olmadığını söyledi ve bir tarafa destek sağlandığında görülmeyen alanlara da etkisi olduğunu, bu şekilde bir taşla iki kuş vurulduğunu da hatırlattı.