Yeni çıkan araştırmalara göre, yoğun bakım ünitesine bağlanan COVID-19 hastalarının olağandışı ölçüde inatçı deliriyum yaşaması çok muhtemel.
Düşünce bulanıklığı ve içinde bulunulan ortama yönelik farkındalığın azalmasını tanımlamak için kullanılan tıbbi bir terim olan deliriyum, hastaneye kaldırılan en ağır hastalarda görülen ve nadir olmayan bir ruh hali.
Görünüşe göre, ağır COVID-19 vakaları da benzer bir şeyi tetikliyor. Aslında yapılan ilk araştırmalar, yoğun bakımdaki COVID-19 hastalarının yüzde 80’e kadarında deliriyum meydana geldiğini göstermiş. Bunun sebebi ise, muhtemelen beyne giden oksijende kayıp olması ya da yaygın iltihap durumu.
Şimdiyse ABD’nin Michigan eyaletindeki bir hastanede durumu ciddi olan COVID-19 hastaları üzerinde yapılan yeni bir analizde, deliriyumun çok yaygın bir hastalık belirtisi olduğuna yönelik çok daha fazla kanıt bulunmuş. Bu belirti ele alınmadığı takdirde, hastanın iyileşmesini geciktirebilir.
Mart ve Mayıs 2020 tarihleri arasında yoğun bakıma alınan 148 hastaya ait tıbbi kayıtlar ile taburcu anketlerini kullanan araştırmacılar, örnek grubunun %70’ten fazlasının zihinsel kabiliyetlerinde uzun dönemli bir kargaşa yaşadığını keşfetmiş.
Deliriyum, çoğu vakada günlerce sürmüş. Fakat katılımcıların yaklaşık üçte biri, deliriyumdan tamamen kurtuldukları görülmeden taburcu olmuş.
Bilişsel zayıflama işaretleri gösterirken taburcu olanların yaklaşık yarısı, evde günlük işlerini hallederken kalifiye hasta bakıcıların yardımına ihtiyaç duymuş. Taburcu olmanın sonrasındaki birinci ile ikinci ay arasında telefon üzerinden yürütülen takip araştırmasında, hastalarda görülen kalıcı bilinç bulanıklığının, bu kişilerin kendilerine bakma kabiliyetlerini azalttığı bulunmuş.
Bulgular BMJ Open bülteninde sunuldu.
Yazar: Carly Cassella. Çeviren: Ozan Zaloğlu.
