Kişiliğimiz ve davranışlarımız çevresel koşullarda mı, yoksa genlerimizde mi saklı?
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, aile ortamının, sonraki nesiller üzerinde doğrudan etkili olduğunu kanıtlıyor.
Çevresel stres etmenlerinin meyve sinekleri (Drosophilia melanogaster) üzerindeki etkisi üzerine yapılan bir çalışmanın sonuçları, bu unsurların yavruların fenotipine (kalıtsal dış yapısına) doğrudan etki ettiğini gösteriyor. ABD’nin Dartmouth College Geisel Tıp Okulu’ndan Julianna “Lita” Bozler, “Nöronlarda kodlanan davranışların nesiller arasında aktarılmadığına dair genel bir kanı oluşmuş olsa da, bir üst neslin deneyim “belleğinin” kalıtım yoluyla yavrulara geçme olasılığını test etmek istedik” diyor.
Yumurtalarını meyve sineklerinin larvalarına boşaltarak ölümlerine neden olan parazitoid yaban arılarına (Hymenoptera) maruz bırakılan dişi meyve sineğinin, daha sonra yumurtalarını yaban arısı enfeksiyonuna karşı korumak amacıyla etanol içerikli besin maddelerine bırakmayı tercih ettiği gözlemlendi.
Bu çalışma için meyve sinekleri, yumurtaları toplanmadan önce 4 gün boyunca dişi yaban arıları ile aynı ortamda tutuldu. Daha sonra embriyolar, arılara maruz bırakılan ve bırakılmayanlar (kontrol grubu) olarak ikiye ayrıldı ve yetişkin sineklerle ya da arılarla herhangi bir temas olmadan gelişmeleri sağlandı. Gruplardan birinin tekrar çoğalması sağlanırken diğer grup etanol tercihi açısından analiz edildi.
Bozler, “Farkettik ki; arılara maruz bırakılan ilk sinekler yumurtalarının %94’ünü etanollü yiyeceklere bırakıyor. Bu davranış, daha önce yaban arısı ile hiçbir doğrudan teması olmayan alt nesillerinde de devam ediyor” diyor.
Etanol tercihi ilk alt nesilde biraz daha çekinik: Yumurtalarının yalnızca %73’ünü etanollü yiyeceklere bırakıyorlar. “Ancak dikkat çekici olan, bu kalıtsal tercihin, -arılarla ilgili kötü hatıralar silinene dek- 5 nesil boyunca aktarılıyor olması” diyor Bozler; “Bu bize etanol tercihiyle ilgili kalıtsal aktarımın kalıcı bir genetik değişim değil, tersine çevrilebilir bir özellik olduğunu gösteriyor”.
Bir başka önemli nokta olarak araştırmacılar, etanol tercihini etkileyen unsurlardan birinin, dişi sineğin beynindeki Nöropeptid-F (NPF) maddesindeki azalma olduğunu gözlemlediler. Kısmen görsel sinyallere dayalı olan bu değişimin nesiller arası aktarımında hem erkek, hem de dişi altsoylar etanol tercihini kendi yavrularına geçiriyorlar.
Araştırmanın sonuçları NPF (ve memelilerdeki karşılığı olan NPY) maddesinin iletim özelliklerinin incelenmesi açısından da önem taşıyor. Böylece alkol ve uyuşturucu tabanlı davranış bozukluklarının kalıtsal etkilerine dair yeni tedaviler geliştirilebilecek.
Popular Science – Eylül 2020