Pink Floyd’un klasik “Another Brick in the Wall (1. Bölüm)” parçasını düşündüğünüz zaman, büyük ihtimalle o ikonik, dron sesini andıran nakarat kafanızda çalar. Şarkının ağır melodisi, Roger Waters’ın bürününün önemli bir parçasını oluşturuyor (Bürün: insan sesini insan sesi yapan tonlama, vurgu, ritim ve aksan gibi sesle ilgili değişkenler). Fakat yazıyı konuşmaya dönüştüren bir programa şarkı yorumlatmak genelde çok farklı ve mekanik türden monoton bir ses meydana getiriyor. Peki bu gibi araçlar zihninizin içindeki sesi anlamakla kalmayıp, hedeflediğiniz ses özelliklerini de daha doğru biçimde üretseydi?
Berkeley – California Üniversitesinde çalışan araştırmacıların çığır açan çalışması sayesinde, uzmanlar bu hedefi gerçeğe dönüştürmeye artık hiç olmadığı kadar yakın.
15 Ağustos’ta PLOS Biology bülteninde yayımlanan bulgulara göre sinirbilimcilerden oluşan bir araştırma takımı (evet, doğru tahmin ettiniz) Pink Floyd’un “The Wall” şarkısının bir kısmını yalnızca dinleyicilerin beyinlerindeki elektriksel faaliyetleri kullanarak yeniden üretmişler. Üniversitenin açıklamasına göre bu gelişme, araştırmacıların bir şarkının orkestrasyonunu, ritmini ve vokal melodilerini sadece beyin taramalarından ürettiği ilk çalışma olma özelliğini taşıyor.
Bu etkileyici başarıya ulaşmak on yıldan uzun sürmüş. Bilim insanları 2008 ve 2015 yılları arasında, gördükleri tedavi kapsamında beyinlerine tırnak benzeri bir grup elektrot implant yerleştirilmesi planlanan 29 epilepsi hastasını araştırmaya kaydetmiş. Bu elektrot tertipleri, araştırma takımına beyin faaliyetlerini kolayca kaydetme fırsatı sunmuş. Bilim insanları da buradan, nörofaaliyet alanlarıyla bireysel ses frekans bantlarını (tam olarak 128 tane) eşleştirmeye koyulmuş. The New York Times gazetesinin üç gün önce aktardığına göre bu işlem, verinin çözülmesi için 128 ayrı bilgisayar modelinin eğitilmesini gerektiriyormuş. Modeller birleştirildiği zaman ise çarpıcı bir şey olmuş ve Pink Floyd’un şarkısı yeniden canlandırılmış.
Berkeley – California Üniversitesinde çalışan sinirbilimci, psikoloji profesörü ve makalenin eş yazarı Robert Knight, “Harika bir sonuç” diyor. “Beyin makine arayüzü sahasının tamamında ilerleme kaydedildikçe, gelecekte ihtiyaç duyan insanlar için beyin implantlarına müzikallik ekleme fırsatı doğuyor”; örneğin ALS veya konuşmayı zorlaştıran benzer durumlardan muzdarip kişiler gibi.
Knight devamında şöyle ekliyor: “Dilsel içeriğin yanında, konuşmanın bürün içeriğinin ve duygulanımın bir kısmını da çözme kabiliyeti sağlıyor. Bence aslında şu an bunların şifresini çözmeye başlıyoruz.” Knight’ın takımı, sesin yeniden oluşturulmasında kaydettikleri umut vadeden ilerlemelere ilaveten, bir beynin sağ tarafının müzik konusunda sol tarafına göre daha donanımlı olduğunu da nihayet doğrulayabilmiş.
Araştırmacıların bütün şarkılar arasında neden “Another Brick in the Wall (1. Bölüm)”u tercih ettiğine gelirsek, bu durum simgesel olmaktan ziyade elverişli olmakla alakalı. Çalışmadaki epilepsi hastaları yaş almış kişiler ve büyük bölümü de bu şarkıyı seviyor. NY Times’a konuşan bir araştırmacı, “Katılımcılar ‘bu çöpü dinleyemem’ deseydi” verilerin bu kadar güvenilir veya kullanışlı olmayacağını belirtmiş.
Yazar: Andrew Paul/Popular Science. Çeviren: Ozan Zaloğlu.