İyi bir uykunun kesintisiz olması gerektiğini düşünebilirsiniz. Fakat Kopenhag Üniversitesinde yapılan yeni araştırmada belirlendiği üzere noradrenalin transmiteri, aslında her gece en az 100 defa uyanmanıza sebep oluyor. Son derece normal olan bu durum, iyi uyuduğunuzu bile gösteriyor olabilir.
Uyanıyorsunuz. Saat 02:56’yı gösteriyor.
“Olamaz, daha kalkma vakti gelmemişti” diye düşünüyor ve ertesi gün uyanık kalmak için bolca kahve içmeniz gerekeceğinden korkuyorsunuz.
Çoğu kişi, iyi bir gece uykusunun kesintisiz olması gerektiğine inanır. Bu sebeple, tek istediğiniz şey uyumak iken gecenin ortasında uyanmak son derece can sıkıcı olabilir.
Kopenhag Üniversitesinde yürütülen ve geçtiğimiz hafta Nature Neuroscience bülteninde yayımlanan bir araştırma, stres transmiteri noradrenalinin her gece defalarca uyanmanıza sebep olduğunu gösteriyor. Fakat endişelenmeyin. Normal ve iyi bir uykunun parçası olan bu durum, güzel şekilde uyuduğunuz anlamına bile gelebilir.
Noradrenalin
Noradrenalin bir stres hormonu ve transmiter maddesi. Sahip olduğu diğer özelliklerin yanında, vücudun ‘savaş ya da kaç’ tepkisiyle de ilişkili. Adrenalin ile bağlantılı olan bu hormonun seviyeleri stres sırasında artabilse de, noradrenalin bir şeye odaklanmayı sürdürmenize yardımcı oluyor.
Dönüşümsel Tıp Merkezinde çalışan ve makalenin birinci yazarlarından olan Yardımcı Profesör Celia Kjærby şöyle aktarıyor: “Uykunun içinde bulunduğunuz ve sonrasında uyandığınız sürekli bir durum olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat uykuda görünenden çok daha fazlası var. Noradrenalinin sizi her gece 100’den fazla kez uyandırdığını öğrendik. Üstelik bu durum, mükemmel derecede normal olan uykuda gerçekleşiyor.”
Noradrenalin teknik olarak beynin her gece 100’den fazla defa uyanmasına sebep olsa da, bu durum uyanma şeklinde düşünülmüyor.
“Nörolojik bakımdan uyanıyorsunuz çünkü çok kısa olan bu dönemlerdeki beyin faaliyetiniz, uyanık olduğunuz zamandakiyle aynı görünüyor. Fakat dönem çok kısa olduğundan, uyuyan kişi farkına varmıyor” diyor doktora öğrencisi ve çalışmanın eş birinci yazarı Mie Andersen.
Araştırmacılar çalışmayı fareler üzerinde yürütmüş olsa da, bulgular büyük bir olasılıkla insanlara da tercüme edilebilir çünkü araştırmada temel biyolojik işleyişlere odaklanılmış; yani bütün memelilerde ortak olan işleyişlere.
Stres transmiteri noradrenalin, uyku dalgalarını etkiliyor
Çalışmaya öncülük eden Profesör Maiken Nedergaard’a göre yeni bulgu, uyuduğumuz zaman beynimizde neler olduğunu anlama bulmacasının önemli bir parçası niteliğinde.
“Uykunun bizi dinlenmiş şekilde kaldıran ve önceki gün öğrendiklerimizi hatırlamamızı sağlayan parçasının özünü keşfettik. Uykunun yenileyici kısmının, noradrenalin dalgalarıyla teşvik edildiğini ortaya çıkardık. Bu çok kısa uyanma halleri, aynı zamanda bellek için de çok önemli olan norepinefrin dalgalarıyla meydana geliyor” diyor Maiken Nedergaard ve ekliyor:
“Bu kısa uyanışların beyni sıfırladığını ve böylelikle yeniden uykuya daldığınızda anı depolamaya hazır hale getirdiğini söyleyebilirsiniz.”
Hafıza konusuna birazdan döneceğiz.
Araştırmacılar ne yapmış
Test farelerinin beyinlerine camdan yapılan mikroskobik optik lifler ve genetik olarak değiştirilmiş ‘ışık reseptörleri’ yerleştirilmiş. Bu optik lifler, LED bir ışık kaynağının da yer aldığı kablolara bağlanmış.
Hemen ardından araştırmacılar, hayvanlar uyurken noradrenalin seviyelerini ölçüp bunu hayvanların beyinlerindeki elektriksel faaliyetlerle karşılaştırmışlar. Yüksek seviyelerdeki noradrenalin de burada tespit edilmiş.
Araştırmacılar daha sonra yerleştirilen aletleri kullanarak, noradrenalin dalgalarının genliğini artırmak ve hayvanların hafızasını geliştirmek için bellek testleri yürütmüşler.
Yapılan önceki araştırmalarda, stresle ilişkili olan noradrenalinin uyku esnasında aktif olmadığı öne sürülmüş. Bu sebeple araştırmacılar, noradrenalinin uyku sırasında ne kadar faal olduğunu gördüklerinde şaşırmışlar.
Yeni çalışma, uyuduğumuz zaman vücuttaki noradrenalin seviyesinin sürekli dalga benzeri bir kalıp halinde sürekli artıp azaldığını gösteriyor. Yüksek noradrenalin seviyeleri beynin kısa süreliğine uyandığı anlamına gelirken, düşük noradrenalin seviyeleri ise uykuda olduğunuz anlamını taşıyor. Yani noradrenalin seviyeleriniz ve ‘uyanıklık’ dereceniz birbirine bağlı ve sürekli değişiyor.
“Bir ‘zirveden’ diğerine yaklaşık 30 saniye geçiyor; yani noradrenalin seviyeleriniz sürekli değişiyor. Aynı zamanda ‘vadi’ ne kadar derinse; yani uyku ne kadar iyiyse, sonraki zirvenin o kadar yüksek olduğunu ve uyanma derecesinin de o kadar yüksek olduğunu söyleyebiliyoruz” diyor Mie Andersen.
Celia Kjærby şöyle ekliyor: “Bu durum, geceleyin uyanırsanız endişelenmenize gerek olmadığını gösteriyor belki de. Elbette uzun dönemler uykusuz kalmak iyi değildir fakat bizim çalışmamız, kısa dönemli uyanışların hafızayla ilişkili uyku aşamalarının doğal bir parçası olduğunu akla getiriyor. Hatta gerçekten iyi uyumuş olduğunuz anlamına bile gelebilir.”
Farelerde ‘süper hafıza’ oluşmuş
Uykunun bizim için birçok açıdan iyi bir şey olduğu, çok iyi bilinen bir gerçek. Atık ürünleri ortadan kaldırıyor, Alzheimer’ı önlüyor ve hafızamızı geliştiriyor.
Sonuncusu da çalışmanın odak noktalarından biriymiş ve bulgular, en yüksek miktarda derin noradrenalin vadilerine sahip farelerin aynı zamanda hafızası en iyi olanlar olduklarını akla getiriyor.
“Farelerde ‘süper hafıza’ oluşmuştu. Önceki gün öğrendikleri şeyleri daha kolay hatırlıyorlardı. Elbette bu durum, noradrenalin dinamiğinin hafızamızı etkileyen uyku süreçlerini güçlendirdiğini akla getiriyor” diyor Celia Kjærby.
Farelerin ilk önce birbirinin aynısı olan iki cismi koklaması sağlanmış. Daha sonra uykuya yatırılmışlar ve uyandıklarında yeniden bu iki cismin yanına getirilmişler. Fakat iki cisimden birisinin yerine yeni bir cisim konulmuş. En yüksek seviyede noradrenalin vadisi görülen fareler, bu yeni cismi incelemeye daha meyilli olmuş. Bu durum, farelerin önceki sefer farklı bir cisim gördüklerini hatırladıklarını akla getiriyor.
Antidepresanlarda noradrenalin kullanımına yönelik yeni bakış açıları
Yeni çalışma, uykunun motor odasına dair bildiklerimizi artırmanın yanında iş antidepresanlara geldiğinde de düşünülecek şeyler sağlıyor.
“Bazı antidepresanlar çeşitleri, vücuttaki noradrenalin seviyesini artırıyor ve bu durum, daha düşük miktarda derin uyku vadisi görme tehlikesini yükseltiyor. Bizim çalışmamız, bunun hafızanızı etkileyebileceğini gösteriyor” diyen Celia Kjærby, şöyle ilave ediyor:
“İşte bu yüzden vücuttaki noradrenalin seviyesini düzenleyen farklı tip ilaçların uykumuzu nasıl etkilediğine odaklanmamız gerekiyor. Gelecekte, uyku sırasındaki noradrenalin dalgalarını etkilemeyen ilaçlar geliştirmeye çalışmamız gerekiyor.”
Kaynak: Kopenhag Üniversitesi Sağlık ve Tıp Bilimleri Fakültesi. Çeviren: Ozan Zaloğlu.